Dolara hücum!

Bir ülkenin milli parasının ne kadar muteber olduğu o ülkenin bankalarındaki mevduat içinde hangi paranın ağırlıkta olduğundan anlaşılıyor. Türkiye'de döviz hesaplarının toplam mevduat içindeki payı yüzde 57 ile tarihin en yüksek seviyesine çıktı. Söz konusu oran 2001 krizinde bile yüzde 52'de kalmıştı. Uzmanlar "dolarizasyon" yüzünden enflasyonun daha da yükseleceğine ve ekonominin küçüleceğine işaret ediyor.

Berat Albayrak'tan şiveli dolar konuşması: Gara gara düşünüyorlar

SAMANYOLUHABER | ÖZEL- Bir ülkede ikamet eden insanların değişim (takas), hesap birimi ve tasarruf etme vasıtası olarak kendi milli paraları yerine yabancı para kullanmaları için kullanılan “dolarizasyon” Türkiye’de tarihin en yüksek seviyesinde. 

Samanyoluhaber’in Merkez Bankası (TCMB) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden yaptığı hesaplamaya göre toplam mevduatın yüzde 57’sini döviz tevdit hesapları (DTH) teşkil ediyor. 

Bankalarda döviz hesaplarının toplam tutarı ise 182 milyar doları aştı. 

2010’DA YÜZDE 30’A KADAR GERİLEDİ

DTH’nin payı 2001 krizinde yüzde 52’ye kadar çıkmıştı. Bu oran 2010 yılında yüzde 30’lara kadar düşmüştü. 

Söz konusu oranın yeniden yüzde 57’ye çıkması şahısların ve şirketlerin enflasyon karşısında kazançlarını koruma saikiyle fırsat buldukça dolar aldığını gösteriyor. 

NET REZERVLER SIFIRLANDI

Dövize hücum devam ederken Merkez Bankası'nın net rezervleri altın hariç 12 milyar dolara kadar geriledi. 

12 milyar doların tamamına yakınını TCMB'nin gecelik swap (takas) işlemlerinden yüzde 25 faizle alınan dövizler teşkil ediyor. 

TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, "Dolarizasyonun bu kadar çok olduğu ülkemizde net rezervlere değil brüte bakın." diyerek soru işaretlerini daha da artırmıştı. 

2019 yılı nisan ayında banka mevduatı için de yabancı paranın payı yüzde 60'a yaklaştı.
 
EKONOMİ DOLARİZE OLUNCA KREDİ MUSLUĞU KISILDI

Eski Hazine uzmanı Hakan Özyıldız, dolarizasyonun bu kadar yüksek olmasının ekonomiyi nasıl etkilediğini şöyle özetledi: “Konu çok önemli. Çünkü ekonomi bu kadar dolarize olunca ne Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) para politikası uygulayabiliyor ne de mali sektör milli para ile kredi verebiliyor.” 

Özyıldız’a göre TCMB’nin faiz artışı bile şahısları ve şirketleri dolara hücum etmekten alıkoymaya yetmiyor. 

“Çünkü ekonomide dolarizasyon almış başını gitmiş. Fiyatlama kararı alan satıcı TL faizlerinden çok döviz hareketlerini takip ediyor.” diyen Özyıldız, dolarizasyon krizini TCMB’nin değil hükümetin çözebileceği görüşünde. 

AKP, İSTANBUL SEÇİMİ İLE UĞRAŞIRKEN

Bunun için kambiyo rejiminin (sermaye hareketlerinin) geleceği acilen masaya yatırılmalı ve sermaye hareketleri uzun vadeli kapsamlı bir yapısal değişim programının parçası olarak ele alınmalı. 

Özyıldız, “Bunu yapmak için gündemin İstanbul seçiminden çıkıp, hızla ekonomiye gelmesinin gerektiğini söylememe gerek yok sanırım.” tespitinde bulundu. 

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, 31 Mart Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimi’nde İstanbul Büyükşehir belediye  başkanlığını Cumhuriyet Halk Partisi ile İyi Parti’nin ortak adayı Ekrem İmamoğlu’na kaptırmıştı. 

AKP kaybettiği seçiminin iptal edilmesi talebiyle Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz üstüne itirazda bulunmuştu. YSK’nın itirazları iki hafta içinde karara bağlaması bekleniyor,  

ÖNE ÇIKAN HABERLER