Bu İzmir'e ilk geliyorum

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ocak 9 2024
Samanyoluhaber.com yazarı Abdullah Aymaz'ın yazısı

ABDULLAH AYMAZ 

1977  veya bir iki sene sonraki  yıllardı. Hacı Kemal Erimez İstanbul’a gider ileri gelen isimleri, Perşembe akşamları uçakla İzmir’e getirir ve  bilhassa Bornova  Camiinde Cuma vaazını dinletir, akşam yatsı arası, Hocaefendinin üniversite öğrencileri için iki-üç saat süren soru-cevaplarını dinletir, cumartesi günleri de o zaman İzmir’de açılmış üniversite ve lise talebeleriyle  ile ilgili ışık evleri gösterir, böylece İzmir’deki bu farklı İslâmi Hizmetleri tanıtmaya  çalışırdı. Bunlardan birisine  cumartesi akşamı bir öğrenci evindeki bir asistan arkadaşın  “İzmir’e ilk defa mı geldiniz?”  sorusuna  “İzmir’e daha önce çok geldim gittim ama ‘Bu İzmir’e ilk gelişim!” demişti. Yani Hizmetlerle aydınlanmış İzmir’e. 

Aynı seviyede bir başka patronun oğlu da seneler sonra “Hacı Kemal Ağabey, babamı İzmir’e götürdükten sonra,  “Evladım ben böyle güzel İslami bir hizmet görmedim!” dedi. Sanki gördüğü güzellikler karşısında çarpılmış gibiydi.” demişti. 
1994-1995 senesinde New Jersey’de bir okul açılmıştı. Muhasebemize bakan bir Pakistan’lı vardı. Bizleri mânen destekliyordu. Patronu çok zengin bir Pakistan’lıydı. Okulumuzu  ve eğitim şeklini ondan duyunca kendisinin kurduğu Nur Vakfından okulumuzun kütüphanesine 100 bin dolar vermeyi vaad etmişti…  Dünya çapında bir gıda toptancısıydı Türkiye’den de Malatya’dan kayısı getiriyormuş. Bir kayısı işleme fabrikası da varmış. Onun o muhasebecisi üzerinden Amerika’da  bir öğrenci evimize davet etmiştik. Israrımız üzerine onbeş dakikasını ayıracağını söyledi. Geldiğinde o akşam da Boston’da doktora-master çalışan öğrenciler de bulunuyordu. O bekar evinn (ışık evi) temizlik, düzeni, o talebelerin tevazu ve kibarlık içinde servis yapmaları, sohbet esnasında seviyeli konuşmalar çok dikkatini çekmiş onun için çeyrek

Bu haberler de ilginizi çekebilir