Büyük zatların geleceğe dair sözlerine bakış (1)

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Aralık 7 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Numan Yılmaz Yiğit, zaman zaman tartışmaların merkezinde olan bir konuyu 'Büyük zatların geleceğe dair sözlerine bakış' başlığındaki yazısında yorumladı.
İnsanlar tarih boyunca hem uzun geçmişi hem de geleceği merak etmiş ve buna yönelik herhangi bir bilginin insan tarafından bilinip bilinemeyeceğini sorgulamışlardır. Kahinlik, sihirbazlık, arraflık, şamanlık vb. metafizik gelenekler insanların bu meraklarından doğmuştur. Bu uzun geçmişe ve geleceğe yönelik ilginin bir açıdan varoluşsal diğer açıdan da epistemolojik/bilgiye taalluk eden yönleri olduğu söylenebilir. Varoluşsal açıdan insanlar geçmişi; var oluşlarını temellendirmek, anlamlandırmak ve ne tür insani tecrübelerden geçerek yaşadıkları güne geldiklerini bilmek için merak etmişlerdir. Geleceğe yönelik meraklarının temelinde ise genellikle duydukları varoluşsal kaygılar vardır. Uzun geçmişi ve geleceği bilmenin ise epistemik değerini her zaman önemsemişlerdir. Elbette hem taşıdıkları varoluşsal kaygılar hem de uzun geçmiş ve geleceğe dair bilgiler hakkında her zaman ortak bir kabulden hareket etmemişlerdir. Yani bu bilgileri her zaman mutlak ve yanılmaz doğrular olarak görmemişlerdir. Ancak yine de kahinlik, şamanlık ve bunların daha bilimsel verilerle desteklenmiş biçimi sayılabilecek olan müneccimlik gibi mesleklere zaman zaman yüksek toplumsal ve dini statüler vermişlerdir.

İslamdan önce cahili araplar arasında da arraflık, kaiflik, sihirbazlık benzeri kurumlar ve bu işle uğraşan kimseler vardı. Bu tür gelecekten haber veren meslekler genel olarak ‘nübûet’ kavramı ile ifade ediliyordu. Nübüvvet de aynı semantik kökene sahiptir. ‘Nübüvvet’ hem haber veren hem de haber getiren anlamına sahip bir kelimedir. Dolayısıyla uzun geçmişten ya da gelecekten her tür haber verme işlemine ad olmuştur. Ancak İslam vahyi geldiğinde bu kelimeye semantik bir müdahale yaparak anlamını ‘yalnızca Allah’tan haber getirme’ ile sınırlamıştır. Yani içeriğini Peygamberlikle doldurarak, peygamber dışında gaybten ya da metafizik alemlerden haber veren/haber getirdiğini iddia eden tüm bu gelenekleri reddetmiş ve itikadi açıdan sakıncalı ilan etmiştir. Nübüvvet müessesesi bu tür kahinlik geleneklerinin yerini alarak, onların

Bu haberler de ilginizi çekebilir