'Cehennemi bize hatırlatacak, yağmur gibi tepemize musibetler yağsa da...'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Ocak 2 2017
''Görülüyor ki, Cenab-ı Hak davasına gönül verenler için dünyayı rahat ve ücret yeri değil; hizmet, imtihan ve sabır yeri olduğunu bildirmiş, muvakkaten değişik musibet ve sıkıntılarla imtihan etmek suretiyle, kullarının davaya sadakatlerini, sabır ve sebatlarını ölçerek, neticede vadettiği mükafatlara kavuşturmayı murad etmiştir.''
Kainat ağacının meyvesi insandır. İnsanın olmadığı bu dünyanın ve kainatın kıymet ve değeri yoktur. Varlık aleminin çekirdeği ve islamiyet ağacının en mükemmel meyvesi olan Hz.Muhammed (sav) alemin hem ruhu, hem aklı, hem de andelibi yani bülbülüdür.

Böylesine kainatın yaratılış vesilesi ve insanlığın iftihar tablosu, Efendimiz Hz. Muhammed (Aleyhissalatü Vesselam) yirmi üç yıllık nübüvvet hayatında rahat yüzü görmemiş ve hiçbir zaman rahat bırakılmamış; ama Allah‘ın en son nübüvvetle şereflendirdiği Nebiler Sultanı, en ağır şartlar altında bile vazifesini terk etmemiş, ye’se düşmemiş, gece gündüz hakka muhtaç gönüllere gizli-açık davasını anlatmaya çalışmıştır.  

Maide Suresi 67. ayette Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Ey Peygamber! Rabbinden sana indirilen buyrukları tebliğ et!  Eğer bunu yapmazsan risalet vazifesini yapmamış olursun. Allah seni, zarar vermek isteyenlerin şerlerinden koruyacaktır. Allah kâfirleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz.” 

(Bu âyet, Kur’ân’ın mûcizelerindendir. Risâlet görevini yerine getirme süreci içinde Efendimiz (a.s.m.)’ın düşmanları gittikçe artmıştı. Mekke müşriklerine, hicretten sonra Medine’deki kalabalık Yahudi kabileleri, Hıristiyanlar ve başka kabîleler de eklenmişti. Hele münâfıklar  ve onların Yahudilerle işbirliği yaparak kışkırttıkları Medine dışındaki kabileler de hayli fazla idi. Bunca düşmanlıkların ve fiilen defalarca suikast girişimlerinin ona zarar verememesinin, bu âyette müjdelenen ilahî koruma ile olduğunda hiç şüpheye yer yoktur.)

Rabbimiz Enbiya suresi 35. ayette, “Her nefis ölümü tatmaya mahkumdur. (ve dolayısıyla) bir gün onu mutlaka tadacaktır. Sizi, gerçek değeriniz nedir ortaya çıksın diye şerler ve hayırlar arasında imtihan ediyoruz. Zaten bize dönme yolundasınız ve neticede huzurumuza getirileceksiniz.” buyurmaktadır. Dünya bir imtihan yurdu olması itibariyle insanlığın iftihar

Bu haberler de ilginizi çekebilir