Cemal Uşak'tan mektup

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ocak 15 2016
Gazeteci – yazar Hasan Cemal, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Cemal Uşak'tan gelen mektubu köşesine taşıdı. 'Fethullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması" ana soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Uşak'tan 'sevgili dostum ve meslektaşım' diye bahseden Hasan Cemal, Uşak'ın mektubunu köşesinde aynen yayınlandı.
Gazeteci – yazar Hasan Cemal, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Cemal Uşak'tan gelen mektubu köşesine taşıdı. 'Fethullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması" ana soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Uşak'tan 'sevgili dostum ve meslektaşım' diye bahseden Hasan Cemal, Uşak'ın mektubunu köşesinde aynen yayınlandı.

Mektubunda AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşadığı değişimi ve eleştiriye tahammülsüzlüğü eleştiren Cemal Uşak, "12 Eylül darbe dönemi hariç, muhalefete ve eleştiriye bu kadar tahammülsüz bir iktidarı hatırlamıyorum." diyor.

Cemal Uşak'ın mektubu şöyle:

Sevgili Hasan Cemal;
İçinde bulunduğum durum ve memleket ahvali üzerine kıymetli vaktini alarak birkaç kelâm ile hasbihal etmek isterim.
Sizin de pekiyi bildiğiniz gibi; en hafif ifâdesi ile ülkemiz bir Akıl Tutulması döneminden geçiyor.
Hatırlarsanız;
Zatınız da, bendeniz de ve birçok (farklı kesimlerden) kalem ve kelâm erbabı;
İlk iki iktidar döneminde;
Avrupa Birliği reformlarını hararetle savunup ülkemize aktaran...
Ülkenin tüm vatandaşlarını Kürdüyle-Türküyle, Alevisiyle-Sünnisiyle, Müslimiyle-Gayrimüslimi'yle herkesi kucaklayan...
İnsan hakları ve özgürlükler altında atılımlar yapan...
O AKP iktidarını gönülden desteklemiştik.
Sizi bilmiyorum ama ben o dönemle ilgili yazıp konuştuklarımdan dolayı hiç de pişman değilim.
Ne olduysa, AKP iktidarı, vesâyeti yendiğine kani olduğu 2010 yılından itibâren oldu.
Artık, İstanbul İl Başkanı'nın aleni ifâdesiyle, inşâ döneminde "birlikte oldukları" liberallere ve başkalarına ihtiyaçları yoktu. Memleket yönetimine dâir her şeyi bilen onlardı(!) Kimsenin aklına da ihtiyaçları yoktu.
Bugün uluslararası arenada maruz kaldığımız hezimetin ve içeride olup bitenlerin bence dayandığı hâlet-i rûhiye işte bu aşırı ÖZGÜVEN'dir.
Maalesef; Türkiye'nin dışarıdan görünen manzarası şudur:
Düzen vermeye kalktığımız ama her teşebbüsümüzde hezimetle karşılaştığımız otoriter Ortadoğu ülkelerine

Bu haberler de ilginizi çekebilir