Cemil Meriç ve Risale-i Nurlar

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Ağustos 15 2022
Necmeddin Şahiner, 1975 yazında Cemil Meriç ile yaptığı röportajda kendisine “Said Nursi’yi nasıl tanıyorsunuz?” diye soruyor.

ABDULLAH AYMAZ 


Necmeddin Şahiner, 1975 yazında Cemil  Meriç ile yaptığı röportajda kendisine “Said Nursi’yi nasıl tanıyorsunuz?” diye soruyor. Söylediği sözler şunlar: “Cevabım bir günahın itirafına benzeyecek… Esefle arz edeyim ki, Bediüzzaman gibi, Türk insanının şuuraltına işlemiş ve kalabalıkların ruh dünyasını yoğurmuş, uğrunda büyük fedakârlıklara katlanılmış, bir kelime ile ‘çağımızın maşerî vicdanında büyük akisler uyandırmış’ bir fikir ve dava adamını bütün cepheleriyle tanımıyorum. (…)  Zira zaman zaman Risale-i Nur’a muhabbet ve tecessüsle eğildim. Diyebilirim ki, son ikiyüz yıldan beri tefekkür dünyamızı istila eden Batı’nın işportalarından gelişi güzel devşirilmiş sahte, sakat ve şahsiyetsiz paçavralar arasında, benzerine güç rastlayacağımız dürüst, metin, dost ve bu toprağın bağrından fışkıran düşüncelerle dolu bir hazinedir Risale-i Nur. (…)

“Said Nursi, Türk insanına kendi sesini, kendi iklimini ifşâ ettiği için nesillerin hafızasına taht kurabilmiştir. Said Nursi bir havarîdir. Bir mücahittir. Bir dünya görüşünün yayıcısıdır. Onun bu dünya görüşüne katılsın katılmasın, her namuslu insanın vazifesi; bu toprağın bağrından fışkıran, salâbet, metanet, ciddiyet ve samimiyetini asırların imtihanlarından geçerek ispat etmiş bulunan İslamî düşünceleri tamim ve neşretmektir. Kanaatlerinden emin olanlar  başka kanaatlerden nasıl endişe edebilirler? Hıristiyanları aslanlara parçalatmak, Roma’nın ne işine yaradı? Zulüm her samimi düşünceyi kanatlandırır. Said Nursi’den niçin korktular? Işığa açılan her düşünce, eğer isabetsizse, başka bir düşünce ile cerhedilir. (çürütülür) Tenkidin, yerini cebre terk etmesi, aczimizin inkâr kabul etmez bürhanı olur. (…) “Yine biliyoruz ki: ‘Çok kararan geceler pembe şafaklarla biter’  (…)  Necmeddin Şahiner 1977’de ‘Cemil Meriç’le ikinci röportajını yapar’  Verilen cevaplar şöyledir: “Her eser kendi diliyle doğar, Risale-i Nur’un dili Kur’anî ve İs

Bu haberler de ilginizi çekebilir