CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabıyık: 17 milyar dolar yabancı sermaye kaçtı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ocak 26 2016
CHP'nin Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, AK Parti iktidarının olumsuz gelişmeleri sürekli küresel etkilere bağladığını belirtti. Karabıyık, "Evet küresel etkiler var ama hepsini küresel etkilerle açıklayamayız. Neden hep konjonktürel verilerin arkasına sığınıyoruz? Risk primimizdeki artıştan dolayı olumsuz ayrıştığımızı neden kabul etmiyoruz?" dedi. AK Parti'nin tek başına iktidara geldiğini ama hemen ardından 17 milyar dolar yabancı sermaye kaçtığını kaydeden Karabıyık, AK Parti'nin tek parti hükümetini küresel sermayenin de istikrarlı görmediğinin altını çizdi.
CHP'nin Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, AK Parti iktidarının olumsuz gelişmeleri sürekli küresel etkilere bağladığını belirtti. Karabıyık, "Evet küresel etkiler var ama hepsini küresel etkilerle açıklayamayız. Neden hep konjonktürel verilerin arkasına sığınıyoruz? Risk primimizdeki artıştan dolayı olumsuz ayrıştığımızı neden kabul etmiyoruz?" dedi. AK Parti'nin tek başına iktidara geldiğini ama hemen ardından 17 milyar dolar yabancı sermaye kaçtığını kaydeden Karabıyık, AK Parti'nin tek parti hükümetini küresel sermayenin de istikrarlı görmediğinin altını çizdi.

Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Prof. Dr. Lale Karabıyık, Meclis'te görüşülmeye başlanan bütçenin belirsizliğin ve iyimserliğin hakim olduğu bir bütçe olduğunu ifade etti. Merkez Bankası'nda (MB) beklenen enflasyon başarısını gösteremediğini, sadeleşmenin hep sözde kaldığını dile getiren Karabıyık, görünen faiz ve uygulamadaki faiz arasında büyük fark olduğuna dikkat çekti.

"Neden hep konjonktürel verilerin arkasına sığınıyoruz? Risk primimizdeki artıştan dolayı olumsuz ayrıştığımızı neden kabul etmiyoruz?" diye soran Karabıyık, şöyle devam etti: "Evet küresel etkiler var ama hepsini küresel etkilerle açıklayamayız. Dolar gelişmekte olan para birimlerine göre değer kazandı ancak TL'ye göre daha fazla değer kazandı. Çünkü risk primimizin yükselmesi bizi olumsuz ayrıştırdı. Orta Vadeli Program (OVP), sadece iyimser, iddiasız ve belirsizliklerle dolu. Bütçe de buna göre oluşturuldu. Büyüme sağlıklı bir büyüme değil, yeterli de değil. Dış pazarlar daralırken, dış politikada sorunlar varken, rekabet edebilirlik azalmışken ihracat nasıl artacak? Tarım politikası yok, gıda ve tarım ürünleri ithalatını ihracata nasıl dönüştüreceğimiz konusunda eylem planları yok. Piyasadaki oligapol yapı ortada. Tarım ürünlerinin tarladan sofraya kadar kat ettiği yolda yüzde 300-400'e yakın fiyat farkı yediği ortada. Bunların çözümü için eylem planı nerede? Beklenen yıllık ihracat ve içeriği bizi asla sıcak

Bu haberler de ilginizi çekebilir