CHP'li Akaydın'dan 'zimmet' iddialarına yalanlama

⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cuma, Kasım 27 2015

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, belediye başkanlığı döneminde Sayıştay kararlarına dayalı olarak kamu zararı oluşturduğu, zimmetine para geçirdiği yönündeki iddiaları yalanladı.

CHP Antalya İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Akaydın, ödemesinin mümkün olmadığı mali bir tehditle karşı karşıya olduğunu belirterek, yaşanan sürecin yandaş medya tarafından mali bir linçten medyatik bir linçe çevrilme girişimi olduğunu söyledi. 19 yıllık kamu yöneticiliği geçmişi olduğunu aktaran Akaydın, bu görevlerin her aşamasında mal bildiriminde bulunduğunu ifade etti.

2009'de belediye başkanlığı yaptığı mal beyanının kapalı zarfta olduğunu ve ancak mahkeme huzurunda açılması gerekirken yandaş bazı gazete ve televizyonlara el altından servis edildiğini ve suç olduğunu kaydetti. Mal varlığını kendisinin ve eşinin ailelerinden ve çalışmaları sonucu elde ettiklerini ifade eden Akaydın, bunların bir kısmını milletvekilliği seçimleri sırasında harcamak zorunda kaldığını dile getirdi.

Akaydın, kamuyu zarar uğratma konusunu teşkil eden toplu ulaşım sisteminin halen kullanıldığını, bundan dolayı da kamu alacaklarını ilgili firmadan tahsil edilmesi gerektiğini belirtti. Kamuyu zarar uğratma durumunun söz konusu olmadığını anlatan Akaydın, söz konusu olan durumun alacakların tahsil edilememesi olduğunu söyledi. Belediye ile A Kent firması arasında hukuki sürecin 2,5 yıl sürdüğünü bu süre içerisinde de belediyeye düşen yüzde 2 gelir payının tahsilâtın yapılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Akaydın, mahkeme kararını bekledikleri için Sayıştay tarafından kamuyu zarara uğratmakla suçlandığını söyledi.

Mahkeme kararı olmadan bu parayı silah zoruyla tahsil etmesinin mümkün olmadığına değinen Akaydın, "Ben firmaya ikazda bulunmuşum; 'kardeşim öde bu yüzde 2'leri' diye. Ben belediye başkanı olarak ayrılmadan önce Ocak 2014'te, seçimden 2 ay önce 'mahkemeye gidelim' dedim. Mahkeme seçimden sonra da devam etti. Menderes Türel döneminde mahkeme, 'bunu tahkim çözecek' demiş. Böyle bir haksız