CHP Milletvekili Bayır: TİB'de 16 milyon 222 bin lira nereye harcandı?
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Ekim 6 2015
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) hesaplarını inceleyen Sayıştay'ın, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) 16,2 milyon liralık usulsüz harcama yaptığını belirlemesinin kamuoyuna yansıması üzerine, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi sundu. Bayır, bu paranın nereye, hangi şekilde ve ne amaçla harcandığını, bu harcama ile ilgili kendisinin bilgisinin olup olmadığını yazılı olarak cevaplamasını talep etti.

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) hesaplarını inceleyen Sayıştay'ın, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) 16,2 milyon liralık usulsüz harcama yaptığını belirlemesinin kamuoyuna yansıması üzerine, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi sundu. Bayır, bu paranın nereye, hangi şekilde ve ne amaçla harcandığını, bu harcama ile ilgili kendisinin bilgisinin olup olmadığını yazılı olarak cevaplamasını talep etti.
Milletvekili Bayır, soru önergesinde şunları kaydetti: "TİB, Türkiye'de telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin içeriğini kontrol etmekle yükümlü bir devlet kurumudur. BTK'ya bağlıdır. 2005 Ağustos'unda kurulmuş ve tümüyle işlevsel olarak 2006 Temmuz'unda çalışmalarına başlamış olan başkanlık, bugüne kadar Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Emniyet ve Jandarma istihbaratının ayrı ayrı birimler ve savcılıklardan aldıkları izinlerle gerçekleştirdikleri telefon dinlemelerini tek merkezden yapmak ile yükümlüdür. Başkanlık ayrıca 5651 sayılı kanuna göre internet içeriğinin izlenmesi/denetlenmesinden ve yargıç, mahkeme ve cumhuriyet savcıları tarafından verilmiş erişim engelleme kararlarının uygulanmasından da sorumludur. Türkiye dışında barındırılan içeriğe erişimi, idari kararla engelleme yetkisine sahip bir kurumdur. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası yargı, emniyet ve MİT'te görevden almalara başlayan hükümet, izleme ve dinlemelerin beyni olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nda da yönetimi değiştirmişti. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na, MİT kökenli olduğu öne sürülen bir bürokrat atanmıştır. Öyle ki dönemin Ulaştırma bakanı, kendisine bağlı bir kuruluş için, 'TİB'in mevcut binasından çıkarılıp farklı bir yere aktarılması gerektiğine de inanıyoruz, çünkü orada ne yapıldığını (17-25 Aralık öncesi) açıkçası bilemiyoruz.' demişti. Dönemin bakanını haklı çıkaran bir olay, bugünlerde basına yansımış durumdadır. 2014 yılındaki kurumun Sayıştay raporunda açıkça, 'kanuna ve
Milletvekili Bayır, soru önergesinde şunları kaydetti: "TİB, Türkiye'de telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin içeriğini kontrol etmekle yükümlü bir devlet kurumudur. BTK'ya bağlıdır. 2005 Ağustos'unda kurulmuş ve tümüyle işlevsel olarak 2006 Temmuz'unda çalışmalarına başlamış olan başkanlık, bugüne kadar Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Emniyet ve Jandarma istihbaratının ayrı ayrı birimler ve savcılıklardan aldıkları izinlerle gerçekleştirdikleri telefon dinlemelerini tek merkezden yapmak ile yükümlüdür. Başkanlık ayrıca 5651 sayılı kanuna göre internet içeriğinin izlenmesi/denetlenmesinden ve yargıç, mahkeme ve cumhuriyet savcıları tarafından verilmiş erişim engelleme kararlarının uygulanmasından da sorumludur. Türkiye dışında barındırılan içeriğe erişimi, idari kararla engelleme yetkisine sahip bir kurumdur. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası yargı, emniyet ve MİT'te görevden almalara başlayan hükümet, izleme ve dinlemelerin beyni olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nda da yönetimi değiştirmişti. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na, MİT kökenli olduğu öne sürülen bir bürokrat atanmıştır. Öyle ki dönemin Ulaştırma bakanı, kendisine bağlı bir kuruluş için, 'TİB'in mevcut binasından çıkarılıp farklı bir yere aktarılması gerektiğine de inanıyoruz, çünkü orada ne yapıldığını (17-25 Aralık öncesi) açıkçası bilemiyoruz.' demişti. Dönemin bakanını haklı çıkaran bir olay, bugünlerde basına yansımış durumdadır. 2014 yılındaki kurumun Sayıştay raporunda açıkça, 'kanuna ve
Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kemal Gülen

HARUN TOKAK
Esra Büyükcombak

Numan Yılmaz







