CHP Parti Meclisi'nden akademik gözaltılar bildirisi: Derhal son bulmalı

⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cuma, Ocak 15 2016

'Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı bildiriye imza atan 1128 akademisyene yönelik soruşturma açılması üzerine CHP Parti Meclisi bir bildiri yayınladı. Bildiride, akademisyenler üzeriden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamayı emir telakki eden yargının ve bazı üniversite yönetimlerinin harekete geçmesinin Türkiye demokrasisine yeni bir leke düşürdüğü vurgulandı.

Akademik gözaltılarla ilgili CHP Parti Meclisi bir bildiri yayınladı. Bildiriyi CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin okudu. Gürsel Tekin, genel merkezdeki CHP Parti Meclisi Toplantısı sonrasında kameralar karşısına geçerek, Cumhuriyet Halk Partisi'nin her türlü terörü amasız fakatsız ve lakinsiz şiddetle kınadığını, lanetlediğini, terörün insanlık suçu olduğunu kabul ettiğini belirtti.

'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı bildirisine imza atan 1128 akademisyen üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamayı emir telakki eden yargının ve bazı üniversite yönetimlerinin harekete geçmesinin Türkiye demokrasisine yeni bir leke düşürdüğüne dikkat çeken Gürsel Tekin, şunları kaydetti: "Bugün sabah itibariyle Cumhurbaşkanı'nın verdiği talimatla açılan soruşturmayla çok sayıda akademisyen gözaltına alındı ve görevden uzaklaştırmalar başladı. CHP Parti Meclisi olarak, ancak demokrasi dışı rejimlerde rastlanan, düşünceyi açıklama özgürlüğü ve bağımsız yargıyı hedef alan bu operasyonları hukuksuz, kabul edilemez ve son derece tehlikeli buluyoruz. Geçmişte bazı kişi ve mihraklar tarafından hedef gösterilen insanların katledilmesi hafızalarımızdadır. Maalesef, Cumhurbaşkanı himayesinde konuşan bir mafya liderinin 'akan kanlarınızla duş yapacağız' ifadesi endişelerimizi güçlendiriyor."

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KULLANAN TÜM YURTTAŞLARIN YANINDAYIZ

Tekin, CHP olarak düşünce açıklama özgürlüğünü demokrasinin vazgeçilmez temel ilkelerinden biri olarak kabul ettiklerini ve kararlılıkla savunduklarını ifade ederek, "Bu anlayışla, şiddet çağrısı içermedikçe ifade özgürlüğün