[Çocuklardan ciddiye alınması gereken bir soru] Allah beni yaratırken bana niçin sormadı?

Samanyoluhaber yazarı ilahiyatçı Dr. Ali Demirel bir okurundan gelen soruyu cevapladı.

SHABER3.COM

Allah beni yaratırken bana niçin sormadı?
ALİ DEMİREL

Soru: “Hocam 15 yaşında bir oğlum var. Israrla şu soruyu soruyor bana. Açıkçası onu ikna edecek şekilde bir cevap veremiyorum. Diyor ki, bu dünyaya gelmeyi ben istemedim. Allah beni iradem dışında yarattı. Yaratırken benim fikrimi niçin sormadı?” (S.Y.)

Evet, son zamanlarda özellikle gençlerimiz tarafından bu tür sorular çokça sorulmaya başlandı. Her şeyden önce onların bu soruları ciddiye alınmalı, baştan savma şeklinde cevaplandırılmaya çalışılmamalı. 

Şayet konu hakkında bilgimiz yeterli ise ikna edici şekilde örneklerle mesele anlatılmalı. Kendimizi yetersiz görüyorsak uzmanına danışıp mutlaka gerekli cevaplarla çocuklarımızın zihni dünyalarında bir şüphe bırakmamaya çalışmalı.

Şimdi isterseniz sorunuzun cevabına geçelim.

Soru şu: Allah beni yaratırken bana niye sormadı?

Şimdi düşünelim. Yaratılmadan önce biz nerdeydik? Yoktuk değil mi? 

Evet yoktuk!

Peki yok olan kimseye böylesi bir soru nasıl sorulacak/sorulabilir?

Bedenimiz yok. Aklımız, irademiz zaten yok. O zaman böyle bir soru bize sorulmuş olsa bile nasıl cevap verebilecektik?

Buradan bu sorunun aslında ne kadar anlamsız ve hatta haksız olduğu ortaya çıkmıyor mu?

Bu cümleyi isterseniz bir temsille biraz açalım. Çocuğunuz daha iyi anlasın diye bilgisayar oyunu örneği verelim.

Bir oyun tasarlıyorsunuz. Diyelim bu oyun bir şehirde geçiyor. Siz oyunu tasarlayan birisi olarak binalar, ağaçlar, yollar, trafik lambaları, arabalar, kuşlar, kediler, köpekler vs. çiziyorsunuz. 

Bir de oyunun kahramanı olarak konuşma kabiliyeti olan bir insan tasarlıyorsunuz. Bu kahraman konuşuyor, zıplıyor, koşuyor, sizin komutlarınızı harfiyen yerine getiriyor.

Şimdi farzı muhal çizmiş olduğunuz bu insan size şöyle dese,

- Ey tasarımcı! Beni niye insan olarak tasarladın. Bana, insan olmak ister misin, diye niye sormadın?

Bu durumda ne yapardınız. Mesela şöyle demez miydiniz?

- Senin dilin ne söylüyor öyle! Seni ortada hiç yokken tasarladım. Halbuki seni bir hayvan, kaldırım taşı veya bir trafik lambası olarak da çizebilirdim. Farkında isen seni tasarlamış olduğum şeylerin en kıymetlisi yaptım. Bana teşekkür etmen gerekirken bu itiraz da niye? Haddini aşıyor, nankörlük yapıyorsun!

Evet bu bir nankörlük değil midir?

Rabbimiz O’ndan istemediğimiz halde bize kâinattaki en büyük mertebeyi verdi. Bizi eşref-i mahlûkat olarak yarattı ve yeryüzündeki halifesi olarak şereflendirdi. Bütün kâinatı ve içindeki mahlûkatı insanın emrine ve hizmetine sundu. 

Bizler O’nun ikram nimetleri yiyor, O’nun sunduğu havayı soluyor, O’nun bize bahşettiği beden sayesinde yaşıyor, O’nun verdiği akıl ile işlerimizi yaparak rızkımızı kazanıyoruz. 

Küçücük bir virüse, mikroba veya bakteriye dahi karşı koyamayıp yataklara düşerken, yani bu kadar acizken, her şeyimizi var eden Allah’ın yaratmasını hangi hakla sorgulayabiliyoruz?!

Peki elimizi vicdanımıza koyarak cevaplayalım lütfen. Yaratılmadan önce bizlere şu sorular sorulsaydı:

1. Hiç yaratılmayıp yoklukta kalmayı mı arzu ederdin?

2. Cansız bir varlık (örneğin bir taş parçası) olarak mı, bitki veya hayvan olarak mı yaratılmayı tercih ederdin?

3. Yoksa düşünen, konuşan, irade sahibi bir insan olarak mı yaratılmayı tercih ederdin?

Bu şıklardan hangisini tercih ederdik? 

Kaçımız, hiç var olmayıp yoklukta, karanlıkta kalmayı tercih ederdik? 

Hangimiz cansız bir mahlûkat olarak bu dünyada var olmayı isterdik? 

Kaçımız bir hayvan veya bitki olarak bu dünyaya gelmek isterdik? 

Herhalde hep bir ağızdan “insan olmak isteriz” derdik.
 
Kaldı ki “Allah” demek, istediği işi yaparken kimseye sormadan iradesiyle hareket eden demektir. 

Eğer Rabbimiz yaratmayı murat ettiğinde bunu daha yaratılmamış olan insana sormuş olsaydı -haşa- o zaman bu durum “Rab” olmanın vasfına uygun düşer miydi? 

Başkasına soru sorup onların görüşünü bekleyen bir Rab elbette düşünülemezdi. 

Nasıl ki bir ressam resim yaparken nasıl yapacağını kimseye sormuyor da özgür iradesi ile yapıyorsa işte Allah (c.c.) da kâinatı ve bütün canlıları yaratırken kimseye sormadan yaratmıştır. 

Çünkü O’na yakışan da sonsuz iradesi ile hükmetmesidir...


TWITTER: @aliihsandemirel

<< Önceki Haber [Çocuklardan ciddiye alınması gereken bir soru] Allah... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER