Çukurova'da pedal izlerini fotoğraflarla ölümsüzleştirdiler

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Temmuz 28 2015
Onlar hem doğayı seviyor ve koruyor, hem bisiklet sürüyor, hem de fotoğraf çekiyor. İşte bunların hepsi bir araya gelince ortaya Bisikletle Çukurova Fotoğrafları projesi çıktı.
Onlar hem doğayı seviyor ve koruyor, hem bisiklet sürüyor, hem de fotoğraf çekiyor. İşte bunların hepsi bir araya gelince ortaya Bisikletle Çukurova Fotoğrafları projesi çıktı.

Çukurova Üniversitesi Öğrenci Faaliyetleri Birimi'ne bağlı olan Bisiklet Kulübü Danışman Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Enver Özyurt tarafından organize edilen projede şu ana kadar 1200 kilometreden fazla pedal çevrilerek Çukurova fotoğrafları çekildi. Çukurova Üniversitesi öğrenci ve akademik personelinin bisiklet sporu ve fotoğraf sanatı paydalarında bir araya gelerek, Çukurova'nın doğal, kültürel, tarihi ve insan zenginliği ile ilgili estetik değeri yüksek görsel bir kayıt oluşturmayı amaçlayan projede önemli bir mesafe kat edildi.

Çukurova coğrafyasında bisikletle bir yerlere giderek buralarda fotoğraf çekmeyi amaçlayan proje ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Caner Enver Özyurt, bugüne kadar Çukurova bölgesinde 1200 kilometre pedal çevirerek fotoğraflar çektiklerini söyledi.

Doç. Dr. Özyurt açıklamasına şöyle devam etti; "Aslında bisikletle ya da fotoğrafla uğraşanlar, bu iki farklı disiplinin bir araya gelmesinin pek de kolay olmayacağını rahatlıkla tahmin edeceklerdir. Bisikletle uğraşanların ana amacı, belirli takvimde bir yere ulaşmak ve geri dönmektir. Bu süreçte çekilen fotoğraflar ise genellikle hatıra niteliğindedir. Fotoğrafla uğraşanlar ise mümkün olan en hızlı şekilde fotoğraf çekecekleri yerde olmayı ve zamanlarını burada geçirmeyi tercih ederler. Aslında bisikletçilerin fotoğraf çekmeye, fotoğrafçıların ise yolda zaman geçirmeye pek fırsatları yoktur. Uygulanış biçimi ve beklentileri birbirinden oldukça farklı olan bu iki uğraşı bir araya getirmek isteme nedenimiz; bir nefeste olsa, çağımızın bize dayattığı kısacık güzergâhlardaki koşuşturmanın dışına çıkarak, yaşadığımız ve Üniversitemizin adını aldığı coğrafyanın yabancısı değil bir parçası olmak, acele etmeden, Çukurova'nın doğasına, tarihine, kültürüne ve en önemlisi insanına tanıklık etmek ve bu süreçte belleğimize kazınan, ruhumuza dokunan '

Bu haberler de ilginizi çekebilir