Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili kararını tanımadığına ilişkin açıklamalarına tepkiler devam ediyor. Eski Anavatan Partisi Genel Başkanı Nesrin Nas, cumhurun başından ettiği yemine uymasını beklediğini söyledi. HDP Milletvekili Mithat Sancar ise, Erdoğan'ın açıklamasının Türkiye için tehlikeli bir gidişata yeni bir halka eklediğini belirtti.

Yeni anayasa yapım sürecine ilişkin yeni bir inisiyatif ortaya çıktı. Aralarında ünlü hukukçular, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de yer aldığı inisiyatif, yeni anayasa yapım sürecine ilişkin beklentilerini ortak bir açıklamayla duyurdu.

Toplantıya katılan ünlü isimlerin gündeminde Erdoğan'ın yurt dışı gezisine çıkmadan önce yaptığı açıklamalar yer aldı. Dündar ve Gül'e ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepki gösteren ifadeler kullanmasını değerlendiren HDP'nin hukukçu milletvekili Mithat Sancar: "Türkiye açısından çok tehlikeli bir gidişata yeni bir halka eklemiştir Cumhurbaşkanı. Keyfi yönetim, baskıcı yönetim, özgürlükleri tanımayan bir yönetim toplumu iç kargaşaya, gerilime, çatışmaya sürükler.

Barış istiyorsak, toplumsal barış istiyorsak en azından devlet organlarının bu tip açıklamalardan kesinlikle kaçınmaları gerekiyor. Daha ötesinde devletin bütün organlarının hukuk devletine ve demokrasinin ilkelerine bağlı olması gerekiyor. Aksi tutum toplumsal barışı da, huzuru da ülkenin geleceğini de ciddi tehdit altına sokar." diye konuştu.

Yeni anayasa yapım sürecinin bundan sonra nasıl ilerleyeceğine ilişkin de değerlendirme yapan Sancar, "Biz Meclis'in anayasa tartışmalarında mutlaka önemli bir rol oynaması gerektiğini savunuyoruz. Yani Meclis, anayasa çalışmalarının merkezinde olmalıdır ama sadece Meclis'te de yürütülmesi yeterli değildir. Her kesim bu tartışmalara katılmalıdır. Türkiye'nin yeni, özgürlükçü, çoğulcu bir anayasaya ihtiyacı var. Usul tartışması üzerine komisyon Meclis Başkanı tarafından dağıtıldı. Sorumluluk bence yine Cumhurbaşkanı'ndadır. Çünkü bütün bu tartışmaları vesayet altına almayı hedefleyen bir kampanya yürütüyor. Şimdi yaptığı açıklamalar da anayasa yapım sürecinin sağlıklı yürümesini engelliyor. Özgürlükçü bir anayasa anlayışına en büyük engeli bizzat Cumhurbaşkanı çıkarıyor. Yeniden bir uzlaşma sağlanır mı, yeniden bir komisyon kurulur mu bunu önümüzdeki günlerde siyasi partilerin tutumları gösterecektir. Özellikle burada CHP'nin tavrı önemli. Biz, 4 partili bir komisyon oluşturulması halinde Meclis'te bu çalışmalara katkı sağlamaya devam edeceğiz."

NESRİN NAS: YEMİNİNE UYMASINI BEKLERİM

Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarının sonuçları üzerinde yorum istemediğini belirten Nesrin Nas ise şöyle konuştu: "Sayın Cumhurbaşkanı Meclis'te Cumhurbaşkanı olarak bir yemin etti. Bu yeminle anayasaya uyacağıma, hukukun üstünlüğünü koruyacağıma ve kollayacağıma diye... Tarafsızlığına vurgu yapan bir metindir. Ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Cumhurun başından, Meclis'te ettiği yemine uymasını isterim, bunu beklerim. Eğer Cumhurbaşkanı ben anayasayı tanımıyorum, buna uymayacağım da derse o zaman vatandaşların bir şeyleri yapma ya da yapmama gibi tercihlerinde dürtüleri ne olacak? Beni endişelendiren şey bu. Beğenmeyebilirsiniz, benim de beğenmediğim bir çok şey var ama sizi bağlayan bir hukuk vardır. Bu hukuka uymak zorundasınız. Özellikle bu ülkeyi yönetenlerin titizlikle üzerinde durması gereken şey budur. O yüzden ben yeminini hatırlatmak istedim. Danışmanları inşallah Sayın Cumhurbaşkanı'nın önüne koyarlar. Orada çok riskli bir cümlesi var bana göre. 'Bu bir beraat değil, tahliyedir' dedi. ...Biz o sürecin nasıl başladığını biliyoruz. Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasına giden süreçte yine Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir televizyon röportajında 'bunu onların yanına bırakmayacağım' sözüyle başladı bu süreç. O tutukluluklar öyle geldi. O açıklamayı o açıdan okuduğumda da doğruyu söylemek gerekirse ürküyorum."

DOĞAN BERMEK: HEZEYANLA SÖYLENMİŞ BİR SÖZ OLARAK KABUL ETTİM

Eski Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Doğan Bermek de, "Saygı duymuyorum ve uymuyorum dedi Sayın Cumhurbaşkanı. Saygı duymamak onun hakkı, uymayabilir ama uymamak bu ülkenin kimliğini taşıyan hiç kimse için mümkün değil. Uymak mecburiyetindeyiz, ben de mecburiyetindeyim herhalde Sayın Cumhurbaşkanı da uymak mecburiyetinde. Hukukçu değilim bunun bir müeyyidesi var mı yok mu bilmiyorum ama ben bunu hezeyanla söylenmiş bir söz gibi kabul ettim. Zannetmiyorum ki anayasanın öngördüğü herhangi bir şeye uymama hakkı her hangi bir vatandaşımızda olsun. Bana göre yoktur." ifadelerini kullandı.

DEMOKRATİK ANAYASA TALEP EDEN İSİMLER

Bugün açıklanan ve yeni anayasa yapım sürecinde özgürlükçü, eşitlikçi ve demokratik bir anayasa yapılmasının gerekliliğini ifade eden metinde şu isimlerin imzası bulunuyor:

Abdülbaki Erdoğmuş - Ahmet Türk - Prof. Dr. Ayşe Erzan -Ayşegül Devecioğlu -Doç. Dr. Ayşen Candaş - Prof. Dr. Baskın Oran - Doç. Dr. Bican Şahin -Prof. Dr. Binnaz Toprak - Doğan Bermek - Prof. Dr. Ergun Özbudun -Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu - Prof. Dr. Fuat Keyman - Prof. Dr. Gencay Gürsoy -Güler Buğday - Hatice Kapusuz - Hülya Gülbahar -Hüsnü Öndül - İbrahim Sinemillioğlu - Prof. Dr. Levent Köker -Mehmet Güleryüz - Melda Onur - Maside Ocak- Prof. Dr. Metin-Günday - Prof. Dr. Murat Belge - Murathan Mungan- Prof. Dr. Mustafa Erdoğan - Nesrin Nas - Dr. Nil Mutluer -Prof. Dr. Niyazi Öktem -Prof. Dr. Oktay Uygun - Osman Kavala - Prof. Dr. Osman Doğru - Osman Murat Ülke -Ömer Faruk Gergerlioğlu - Öztürk Türkdoğan - Rıza Türmen- Sefa Öztürkdede -Prof Dr. Sevtap Yokuş - Tarık Ziya Ekinci - Prof. Dr. Turgut Tarhanlı - Prof. Dr. Yücel Sayman.
CİHAN