Davutoğlu: Bilim hayatında ilkesel duruşun esası fikir özgürlüğüdür

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ocak 15 2016
Başbakan Ahmet Davutoğlu, YÖK üyeleriyle yaptığı toplantıda bilim insanında olması gereken vasıfları anlattı. Davutoğlu, "İlkesel duruşun esası bilim hayatında fikir özgürlüğüdür. Kendi fikir özgürlüğünü kutsal görüp başkalarının fikirlerini sınırlamaya çalışan kim olursa olsun ilkesel olarak bilim insanı olma vasfını kaybetmiştir." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, YÖK üyeleriyle yaptığı toplantıda bilim insanında olması gereken vasıfları anlattı. Davutoğlu, "İlkesel duruşun esası bilim hayatında fikir özgürlüğüdür. Kendi fikir özgürlüğünü kutsal görüp başkalarının fikirlerini sınırlamaya çalışan kim olursa olsun ilkesel olarak bilim insanı olma vasfını kaybetmiştir." dedi.

Ahmet Davutoğlu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyeleriyle Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde yemek yedi. YÖK üyelerine seslenen Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"İnsanlar tarihe, zamana ve diğer insanlara bakışlarıyla ve idrakleriyle zihniyet oluştururlar. Tarihi kontekste dönüp kendi zihniyetini, tarihi idrakini oluşturmamış bir kişinin aydın olma iddiası olamaz. Aynı şekilde mekana dönük olarak mekan idrakini şekillendirmemiş birisinin de siyasal, ekonomik ya da sosyal bir reform iddiası içinde olması mümkün değildir. Yine insan birine karşı olan sorumluluğunu tanımlamamış, kendini var oluş idrakini diğer insanların idrakleriyle bütünleştirmemiş birinden de adaletin, vicdanın çıkabilmesi mümkün değildir.

O zaman bizim her şeyden önce öğrencilerimizde tarih, mekan ve insan idrakini şekillendirecek bir perspektifi hep beraber inşa etmek için bir entelektüel zihni yolculuğa çıkmanın adı olarak yüksek öğretimi görmemiz lazım. Bir dogmayı, bir tabuyu öğrencilere nesilden nesile aktarmak değil, kendisiyle barışık ama gerektiğinde her şeye eleştirel bakabilecek, tarihle barışık ama gerektiğinde tarihi sorgulayabilecek, mekanla barışık ama gerektiğinde mekanı yeniden inşa edebilecek bir öğrenci nesli yetiştirmektir hepimizin görevi.

'BİLİM İNSANI, EN OBJEKTİF, EN DÜRÜST RESMİ ÇEKER'

Bilim adamı olmanın üç duruşla şekillendiği kanaatindeyim. Birincisi, yöntem olarak olgulara, olgusal gerçekliğe bakıştaki tutarlılık. İster fen bilimlerinde olsun, ister sosyal bilimlerde. Gerçek bir bilim adamı zihnindeki daha önce oluşmuş yargılardan, ön yargılardan ya da süzgeçlerden bağımsız olarak vakayı anlamaya çalışır. Gerçeğe nüfuz etmeye ç

Bu haberler de ilginizi çekebilir