Davutoğlu dönemi tarihe geçti!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Mayıs 8 2016
"Özellikle kadınlara böylesine operasyon hiçbir karanlık ve zulüm döneminde yaşanmadı. CHP’nin tek parti dönemi dahil. Zulüm kadına ilişmedi." diye yazan Mustafa Ünal, Davutoğlu'na hakkını helal etti mi? Okuyun.
Davutoğlu dönemi tarihe geçti!

Davutoğlu’nu nasıl bilirdiniz?


Ahmet Davutoğlu siyasete bir daha dönebilir mi? Vedasının ertesi günü memleketi Konya’ya gitmesi yeni bir başlangıç işareti mi? Dili ‘mutlak itaat’ dedi. Birlik, beraberlik ve Saray’a selam ağzından düşmedi. Ama hâli başka sanki. Yedek kulübesinde oyuna girmeye her an hazır oyuncu gibi. Kenarda bekleyecek.

Türk siyaseti her türlü sürprizi barındırır. Yarınların neye gebe olduğunu kestirmek zor. Ama ben Davutoğlu’nun tekrar oyuna döneceğini sanmıyorum. O siyaseti bırakmasa da siyaset onu bıraktı. Artık ‘başbakan koltuğu’ hayal, Kaf Dağı’nın arkası kadar uzak. Böyle gidenin döndüğü pek vaki değil. Darbeler hariç. Davutoğlu olayının tanksız topsuz ‘darbemsi’ bir özelliği var. Fakat darbeye hedef olan siyasetçiler hep direndi. En azından kabullenmedi, diz çökmedi. Davutoğlu sadece ‘tercihim değil, zaruret’ demekle yetindi. Daha ötesini söyleyemedi. Giderken dönüşüne ilişkin iz bırakmadı. Oysa hem kendisi hem Türkiye için yeni bir sayfa açabilirdi.

Bakmayın canlılık emareleri gösterdiğine. Davutoğlu bir siyasi mevta artık. 20 ay başbakanlık yapan Davutoğlu tarihe nasıl geçti? 20 ay kısa bir süre değil bu. Hele tek parti iktidarında. Ağzından çıkanın kanun olduğu olağanüstü bir dönemde. Sadece başbakanlığıyla da sınırlı değil. Danışman ve Dışişleri Bakanlığı ile birlikte değerlendirmek lazım. Davutoğlu AKP hükümetlerinde iç politikadan dış politikaya kadar çok geniş alanda söz sahibi oldu. Hüküm vermek için çok fazla veri var.

Tarihin hükmüne tek başına Suriye politikası yeter. ‘Sıfır sorun’ hedefiyle işe koyuldu. Geleneksel dış politikaya reddiyeydi bu. Paradigma değişikliydi. Sonuç fiyasko oldu. Kemalist dış politikayı akladı. O slogan ‘sırf soruna’ dönüştü. Bugün Türkiye’nin kavgalı olmadığı ülke yok. Yakın komşulardan uzak coğrafyalara kadar… Politikanın başarısı niyetle, retorikle değil ‘sonuçlarıyla’ değerlendirilir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir