Davutoğlu: Otoriter sistemler halklarına baskılar yapıyor

⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Perşembe, Aralık 17 2015

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin ölümünün 742. yıl dönümü dolayısıyla Konya'da düzenlenen Şeb-i Arus törenlerine katıldı. Hz. Mevlana'nın birbirine nefret duyanlara muhabbeti öğrettiğini dile getiren Davutoğlu, "Yine barbarca zulümler işleniyor, yine otoriter sistemler halklarına baskılar yapıyor. Yine DEAŞ gibi İslamla hiçbir şekilde irtibatlandırılamayacak terör örgütleri, Müslümanlara ve insanlığa zulüm ediyor." dedi.

'MEVLANA, BİRBİRİNE NEFRET DUYANLARA MUHABBETİ ÖĞRETMİŞ'

Tarih idrakımız açısından Hz. Mevlana'ya bir kez daha bakmak durumunda olduğumuzu ifade eden Davutoğlu, "Öyle bir zat ki şahsi hayatı tecrübesiyle milletimizin irfan tarihinin adım adım bütün coğrafyalarını gezmiş. o coğrafyalardan feyz almış. Yine öyle bir zat ki, bütün bir coğrafyamızın buğun dahi bağrına bastığı o gönül coğrafyamızın karamsarlık, huzursuzluk, baskı ve zulüm altında olduğu bir asırda bütün bu coğrafyalara ve mekanın ötesine insanlığın kardeşliğini ve inancımızın derinliğini haykırmış. Haçlı seferlerinin ve arkasından gelen Moğol zulmünün karşısında umutsuzluğa düşenlere umut kapısı olmuş. Birbirine nefret duyanlara muhabbetti öğretmiş, dergahının kapısını herkese, hiç bir şekilde köken, ırk, din, mezhep ayrımı yapmadan açmış ve eşrefi mahlukat olan insanın şahsında Rabbimize olan kulluğunu ifa etmiş." şeklinde konuştu.

OTORİTER SİSTEMLER HALKLARINA BASKILAR YAPIYOR

Başbakan Davutoğlu, tören öncesi yaptığı konuşmasında terör örgütü DEAŞ'a da değindi. Davutoğlu, "Yine böyle bir dönemden geçiyoruz, yine barbarca zulümler işleniyor. Yine otoriter sistemler, halklarına baskılar yapıyor, yine DEAŞ gibi İslam'la hiçbir şekilde irtibatlandırılmayacak terör örgütleri, Müslümanlara ve insanlığa zulüm ediyor. O zaman Hz. Mevlana'nın muhabbet felsefesini, gönül sesini ve ruhundan yükselen o manevi inkılap sesini hepimizin bir kez daha duyması lazım. Bugün İslam dünyası büyük bir ızdırap içindeyken, aynen Hz. Mevlana'nın döneminde olduğu gibi İslam medeniyetinin büyük şehirler