Davutoğlu: Yeni süreci anlamak için toplumun değişik kesimleriyle görüşüyorum

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Ağustos 2 2015
Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet olarak yeni süreci anlamak için yoğun bir şekilde toplumun değişik kesimleriyle bir araya gelmeye özen gösterdiğini kaydetti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet olarak yeni süreci anlamak için yoğun bir şekilde toplumun değişik kesimleriyle bir araya gelmeye özen gösterdiğini kaydetti.
Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen sivil toplum kuruluşu temsilcilerini kahvaltıda ağırlayan Davutoğlu, cuma günü de 8 sivil toplum kuruluşu çalışanlarıyla bir araya geldiğini hatırlattı.

Başbakan Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile Çankaya Köşkü'nde kahvaltıda bir araya geldi. Burada konuşan Davutoğlu, son iki ay içinde çok kritik, tarihi kırılma eşiği yaşadıkları günlerden, dönemlerden geçildiğine dikkat çekti. 7 Haziran'da çok önemli bir seçimi geride bıraktıklarını dile getiren Davutoğlu, 20 Temmuz'ta Suruç'ta yaşanan katliamla 32 kişinin öldürülmesinin sadece onların yakınlarına değil herkesin yüreğine bir ateş düşürdüğünü belirtti. O günden bu yana Türkiye'de şiddet sarmalını derinleştirmek isteyenlerle bu şiddet sarmalına karşı insan hak ve özgürlüklerini kamu düzenini savunanlar arasında çok ciddi bir mücadele olduğunu kaydeden Davutoğlu, hükümet olarak yeni süreci anlamak için yoğun bir şekilde toplumun değişik kesimleriyle bir araya gelmeye özen gösterdiğini kaydetti.

Şiddet sarmalının başlatılmaya çalışıldığı 20 Temmuz'dan bu yana da yoğun istişareyi sürdürdüklerini anlatan Davutoğlu, Cuma günü Türkiye'nin en geniş katılımlı, 8 sivil toplum kuruluşu çalışanlarıyla bir araya geldiğini hatırlattı.

"BUGÜNKÜ MESELELERİN ÇIKIŞINDA TEK TİPLEŞTİRMENİN YOĞUN PSİKOLOJİK TRAVMASINI YAŞADIK"

Davutoğlu, şöyle devam etti: "Modern dönemde, kadim ortak kültürel maya konusunda iki farklı yaklaşım çıktı: Bir, tek tipleştirenler ve şunu diyenler; 'herkes bizim gibi olacak.' Herkes bizim tasnif ettiğimiz şekilde yaşayacak ve bizim tasnif ettiğimiz kimlere sahip olacak.' Bunun en son en çarpıcı örneği, 12 Eylül rejiminin getirdiği tek tipleştirmeydi. Öncesi de vardı, sonrası da oldu, 28 Şubat'ta. Bugünkü meselelerin çıkışında bu tek tipleştirmenin yoğun psikolojik travmasını

Bu haberler de ilginizi çekebilir