"Davutoğlu'nun talimatıyla yaptım"

"Alo Fatih" ve "Penguen" Medyası "Arapça not bulundu" haberiyle Bursa eski valisi Şahabettin Harput'un ifadesini nasıl çarpıttı? Harput ifadesinde hangi siyasileri işaret etti?

Analiz: "Davutoğlu'nun talimatıyla yaptım"



"Alo Fatih" ve "Penguen" medyası 1 milyar doları nasıl bir dolar gibi nasıl gösterdi?

15 Temmuz soruşturması Türk medyası için ibretlik bir dönem olarak kayıtlara geçiyor.

Her gün 27 Mayısçıların "Menderes nümayiş yapan öğrencileri kıyma makinesine atmış" haberlerine rahmet okutan psikolojik harp metinleri yayınlanıyor.

15 Temmuz'a dair cevapsız soruları hiç bir şekilde gündeme getirmeyen hükümet kontrolündeki medya Hizmet Hareketi'ni şeytanlaştırmak için elinden geleni yapıyor.

Neden söz ettiğimi bir örnekle anlatayım;

Habertürk gazetesi İçişleri Bakanlığı Eski Müsteşarı ve Bursa Eski Valisi Şahabettin Harput'un ifadesini haberleştirdi.

Haberin başlığı "Tutuklanan eski vali Şahabattin Harput'un üzerinden Arapça not çıktı"



Alo Fatih medyası başlıkla habere gizem katmış.

İnsan ister istemez "Arapça notta acaba ne yazıyor" diye düşünüyor.

Haberin devamını beraber okuyalım;

"Bursa H Tipi Cezaevi'ne girdikten sonra diğer işadamlarıyla birlikte üst araması yapılan Bursa Eski Valisi Şahabettin Harput'un üzerinde, beze sarılı Arapça yazılmış bir kağıt bulundu. Bursa H Tipi cezaevi yönetimi tarafından el konulan not, Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildi. Örgütsel not mu, yoksa bir dua mı olduğu açıklanmayan yazının, tercüme edildikten sonra soruşturma dosyasına konulacağı bildirildi." 

Belli ki Habertürk somut olarak hiç bir şey ifade etmeyen Arapça yazılar olan kağıdı başlığa çekerek İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı ve Türkiye'nin en önemli şehirlerinden birinde yıllarca valilik yapmış bir insanı zan altında bırakmaya çalışıyor.

"Haber"in kaynağına baktım.

Şahabettin Harput'a itibar suikastı yapılan haberi DHA servis etmiş.

Yani bir "Alo Fatih" ve "Penguen Medyası" işbirliği!

Şimdi azıcık gazetecilik yapıp bazı sorular soralım.

Haberde bahsedilen Şahabattin Harput'un üzerindeki Arapça yazılı not ( kuvvetle muhtemel muska ya da cevşen) ne gün bulunmuş?

Cevap haberde yok ama Şahabattin Harput, 17 Ağustos'ta tutuklanmıştı. 

Cezaevine konurken üst araması sırasında bulunduğuna göre not ya o gün ya da bir gün sonrası bulunmuş gibi görünüyor.

Sizce Harput ne gün gözaltına alınmış, ne gün ilk kez üst araması yapılmıştır?

Sıkı durun!

Bursa eski valisi 28 Temmuz 2016 günü gözaltına alındı.

Üstü ve evi arandı.

Ters kelepçe takılarak defaaten emniyet, hastane ve adliye arasında götürülüp getirildi.



Tutuklama kararı öncesi 21 gün gözaltında tutuldu.

Yani o Arapça notun 21 gün boyunca yapılan aramalarda bulunmama ihtimali yoktu.

Şahabattin Harput'un da o notun suç unsuru olduğunu düşünmesi halinde imha etmesi işten bile değildi.

Ama notun sahibi ve polislerin işgüzar cezaevi görevlisi ve medyayı hesap etmedikleri de açık.

Gelelim haberin devamına...

Çünkü asıl mühim olan yer burası.

Habertürk ve DHA'nın neyi perdelemeye çalıştığının ipuçları burada.

Haberin ikinci bölümü Harput'un mahkeme ifadesi.

Başlığı "Evinde bir dolar bulunmuştu" 



Okuyalım:

"Harput, 25 Temmuz'da gözaltına alındığında evinde yapılan aramada da bir dolar çıkmıştı. Tutuklandığı mahkemede, 1 dolarla ilgili de konuşan Harput, "Evimde yapılan aramada ele geçirilen 1 doların yanında 5, 10 ve 20 dolarlar da vardı. Bu paralar umreye gittiğimde kullanmak amacıyla aldığım ve sonrasında bende kalan paralardır. Allah nasip eder de yeniden umreye gidersem kullanmayı düşünüyordum. Terör örgütü başının okuyarak üyelerine verdiği paraların, bu yaşımda emekli bir vali olarak bu amaçla bulundurduğum yönündeki iddiaları kabul etmiyorum. Aptalca buluyorum. Ben suçsuzum. Daha sonradan bunun ortaya çıktığında vicdan azabı hissetmemeniz için salıverilmeme kararı vermenizi veya adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep ederim" 

Harput o bir doların umreye gittiğinde kullandığı paradan arta kalan miktar olduğunu ve yanında da 5, 10 ve 20 dolarların da olduğunu söylemişti ifadesinde. 

Ama DHA ve Habertürk bir doları gördü. Çünkü gözden kaçırmaları gereken 1 milyar dolar vardı.

Dahası Harput ifadesinde Cemaat'e dair suçlamalar hakkında "Davutoğlu'nun emriyle yapıldı" demişti.

""Ailemin ve çocuklarımın bu kampanya çerçevesinde hayatı karartıldı. İddia olunan örgüt üyeliğini kabul etmem mümkün değildir. Eninde sonunda adaletin tecelli edeceğine inanıyorum ve bunu istiyorum. Bir silahlı örgütün üyesi olduğuma ilişkin iddialarla muhatap olmak, bana kurşun ile vurulmaktan daha ağır geliyor" diyen Harput suçlandığı gezi ve toplantıların dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun emriyle yapıldığını ve turizme katkı sağlandığını anlattı. 

Habertürk ve DHA'nın sümenaltı ettiği ifadenin devamı okuyalım: 

"İçinde bulunduğumuz dönemde insanları karalamanın yolu FETÖ'cü veya Paralelel Yapı üyesidir şeklinde iftira atmaktır. Bu kapsamda aleyhimde ifade veren kişilerin kendi yaptıkları bazı usulsüzlük ve haksızlıkların, vali olmam dolayısıyla benim vasıtam ile yaptıklarını söyleyerek kendilerini aklamaya çalıştıklarını görüyorum. Bana sorulan toplantı, görüşme ve yurtdışı gezileri özellikle dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun emir ve direktifleri çerçevesinde ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla yapılmıştır. Bu geziler sonrasında kurulan ilişkiler sonucunda, Bursa sanayisine bir milyar dolar ticaret ve üretim hacmi kazandırdık. Bu gezi ve toplantıların paralel yapı ile herhangi bir bağlantısı yoktur. Görev yaptığım dönem içerisinde hukuksuz herhangi bir işlem yapmadım. Kanunsuz herhangi bir yapnın içerisinde bulunmadım."

Harput, Hizmet Hareketi'ne yakın Özel Bahar Hastanesi'ne İl Özel İdaresine ait binayı usulsüz vermek ve Orhangazi Üniversitesi'yle ilgili suçlamalara da cevap verdi. Eski Çalışma Bakanı Faruk Çelik'i işaret etti:

"Bahar Hastanesi'ne Özel İdare'ye binayı 10 yıllığına kiralanması şeklinde işlemde benim herhangi bir dahlim yoktur. O dönem cemaat ile siyasi iktidar arasındaki ilişkiler sebebiyle, siyasi otorite tarafından İl Özel İdaresi Meclis Başkan ve üyelerine iletilen, bu konudaki siyasi iktidarın görüşüne istinaden, İl Özel İdaresi Meclisi tarafından bir işlem yapılmıştır. Üniversitenin kurulması çabalarında ise bizzat dönemin başkanı tarafından, Sayın Bakan Faruk Çelik tarafından bu üniversitenin kurulmasının desteklenmesi yönündeki siyasi iradenin tarafıma iletilmesi neticesinde, siyasi otoritenin tercihi kapsamında yasal çerçeve içinde yetkilerimi kullanarak yardımcı olmaya çalıştığım doğrudur. Burada da herhangi bir kanunsuzluk yoktur."

Şahabettin Harput'un bu ifadeleri hakkındaki hükmü değiştirmedi.

Kronik kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyonu, prostatı ve bel fıtığı olan Şahabattin Harput tutuklandı.

"Alo Fatih" ve "Penguen" medyasına ise tutuklamayı meşrulaştırmak için "Arapça not" ve "1 dolar" haberi yapmak düştü.

<< Önceki Haber "Davutoğlu'nun talimatıyla yaptım" Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER