Davutolu: FED'in faizi artışı beklenen bir gelişmeydi, tedirgin olacak durum yok

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Amerika Merkez Bankası'nın 0.25 baz faizi artışının beklenen gelişme olduğunu belirterek, "Piyasaların ve ekonomimiz için herhangi bir tedirgin olması söz konusu değildir" dedi. Davutoğlu, Başika kapmında iki Iraklı askerin hayatını kaybettiği, dört Türk askerinin yaralandığı olayın Türkiye'nin haklılığını ortaya koyduğunu kaydetti.

Davutoğlu, Brüksel'e hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında Başika kampına yapılan saldırı ve FED'in faiz artışı kararını değerlendirdi.

'FED'İN KARARINDA BEKLENTİLERİN DIŞINDA GELİŞME YOK'

FED'in açıklamasının beklenen bir karar olduğunu belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, "FED herkesin merakla beklediği kararını açıkladı. Aslında bu da dünya ekonomisinin birbirine ne kadar eklemlenmiş olduğunu gösteren tablo. FED'in bu kararı beklenti yönetimi tarzında yürüyen süreçti. 0.25 baz artışı beklenen bir gelişmeydi. Piyasaların normal karşıladığı bir tablo ortaya çıktı. Geçtiğimiz hafta ilgili bakanlarla ekonomik değerlendirme toplantısı yaptık. FED kararı açıkladıktan sonra konuya Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile de konuyu tekrar ele aldık. Merkez Bankamı'zın daha önce açıklamış olduğu bir yol haritası vardı. Açıklanan kararda beklentilerin dışında bir gelişme yok. Piyasalarımızı olumsuz etkileyen bir tepkide söz konusu değil. Uluslararası piyasalarda da dikkatli teenni hali 0.25 artış öngörülen ve beklenen bir artıştı. Daha önce açıklanan şekilde eylem planı yol haritası devam edecek. Piyasaların ve ekonomimiz için herhangi bir tedirgin olması için durum söz konusu değildir." dedi.

'BAŞİKA KAMPINA SALDIRI ATTIĞIMIZ ADIMLARIN DOĞRULUĞUNU GÖSTERDİ'

Başika kampına yapılan sadıra ilikin ise Başbakan Ahmet Davutoğlu şunları söyledi; "Sınırlarımızın güvenliği sınır ötesinde başlar. Sadece sınırda alınacak tedbirlerle güvenliği sağlamak güçleşiyor. Başika Kampı'nın mevcudiyeti Musul'un DEAŞ'ın eline geçtiği 2014 yılı yazından beri uluslararası toplumun ve BM'nin aldığı kararlara dayan