Delta ile Omicron'un bulaşıcılık oranları karşılaştırıldı

Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, koronavirüsün yeni varyantı Omicron hakkında, "Yüzde 40 dolayında bulaştırıcılığı daha yüksek, veriler bu yönde. Bunun anlamı şu; belli bir zamanda Delta 100 kişiye bulaşıyorsa Omicron aynı süre içinde 140 insana bulaşabilecek" dedi.

SHABER3.COM

Ahmet Saltık, yeni varyant Omicron hakkında konuştu. Covid-19 aşılarının güncellenmesi gerekecekse 6 hafta ile 100 gün arasında bir zamana ihtiyaç olduğunu dile getiren Saltık, "En az 6 haftalık bir sürede küresel toplum bu varyanta karşı korunmasız olacak. Belli ölçülerde de olsa tam aşılılar korunacaklar. Ama ağır hastalıktan, hastaneye yatmaktan, yoğun bakıma düşmekten ve ölümden hâlâ yüksek oranda korunabilecekler. Fakat bu yüksek oran, ne yazık ki düne göre daha düşük" diye konuştu.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre Saltık, Omicron ile ilgili şu bilgileri verdi:

"60 MİLYON NÜFUSU OLAN BÜYÜK BİR ÜLKEDE OLABİLDİĞİNE YAYILDI"

“Bu varyant, ilk kez Güney Afrika’da 9 Kasım’da saptandı. Bugün 29 Kasım, aradan üç hafta geçti. Üç hafta içinde gerek Güney Afrika’da gerekse Avrupa dahil pek çok ülkede yayılmış durumda. Güney Afrika’da çok kısa sürede baskın varyant durumuna geldi. Kimi eyaletlerde neredeyse yüzde 90’ın üzerinde Omicron varyantı çıkıyor. Güney Afrika’da genel olarak yüzde 75 dolayında. Bunu, çok kısa bir sürede, 60 milyon kadar nüfusu olan büyük bir ülkede olabildiğine yayıldığını belirtmek için söyledim.

"100 KİŞİYE DELTA BULAŞIYORSA, OMİCRON 140 İNSANA BULAŞABİLECEK"

Bu varyant, 35 dolayında mutasyon içeriyor. Bu mutasyonların çok kritik olanı da insan hücresine girişte kullandığı o dikensi çıkıntıda, ‘spike protein’ denilen bölgede yoğunlaşıyor. Bunun da kritik anlamı; insan hücrelerine girişin daha kolay olacağı, dolayısıyla bulaştırıcılığının daha yüksek olacağı yönünde. Yüzde 40 dolayında bulaştırıcılığı daha yüksek, veriler bu yönde. Bunun anlamı şu; belli bir zamanda Delta 100 kişiye bulaşıyorsa Omicron aynı süre içinde 140 insana bulaşabilecek. Öte yandan öldürücülüğü çok net değil. Ama görünen o ki öldürücülüğü Delta Plus’a göre biraz daha geriden gidiyor. Ancak Delta Plus’ın öldürücülüğü zaten çok yüksekti. Omicron’un biraz daha az öldürücü olması bizi rahatlatmamalı. 140 insandan, Delta’da olduğu gibi yüzde 10’u değil de yüzde 8’i hastaneye yatacak olsa, bu da 11 insan anlamına gelir ki artan hasta sayısı nedeniyle öldürücülüğünde bir miktar azalma olsa bile sonuçta toplam ölüm sayılarında artış bekliyoruz.

Yeniden enfeksiyon, yani Covid-19’u geçiren kişilerin yeniden yakalanması riski, ne yazık ki Omicron varyantı ile geçerli ve ciddi bir risk olarak duruyor bu. Belli ölçülerde bağışıklıktan kaçabileceği yönünde gözlemler var. Henüz bilimsel, hakemli yayın yok ortada. Hakemli olmayan gözlemler var, onları izlemeye çalışıyoruz.

"BELLİ ÖLÇÜLERDE DE OLSA TAM AŞILILAR KORUNACAKLAR"

Daha önce aşılanmış da olsa, tam aşılı da olsa, enfeksiyonu geçirmiş de olsa hem aşılı hem doğal bağışıklığı da olsa bu varyantın, girdiği insanı hasta etme riski bulunuyor. Çok yeni, Sinovac bir açıklama yaptı. ‘Gerekirse bu varyanta karşı aşı üretebiliriz’ dedi. mRNA aşıları hakkında ise BionTech’in, Moderna’nın açıklamalarında, eğer aşının güncellenmesi gerekecekse güncellenmiş aşının kazanılabilmesi ve üretime geçebilmesi için en az altı hafta ile 100 güne ihtiyaç var. Bir ölçüde kaçtığını biliyoruz, çünkü yakalananların önemli bir bölümü tam aşılı olan insanlar. Tam aşılı olan kişiler, en az iki mRNA olan kişiler aşısızlara göre daha hafif geçirmekteler. Yeni aşının geliştirilmesi, aşının varyanta uyarlanması için gerekli en az altı haftalık bir sürede küresel toplum bu varyanta karşı korunmasız olacak. Belli ölçülerde de olsa tam aşılılar korunacaklar. Ama ağır hastalıktan, hastaneye yatmaktan, yoğun bakıma düşmekten ve ölümden hâlâ yüksek oranda korunabilecekler.

"TÜRKİYE'NİN KISITLAYICI ÖNLEMLERE BAŞVURMASI ZORUNLU"

İnatla salgın yönetilmez. ‘Okulları kapatmayacağız, sosyal hayatı kısıtlamayacağız’ gibisinden söylemler, bilimsel söylemler değil, duygusal ve politik söylemler. Topluma zarar veriyor, salgın denetimini neredeyse olanaksız kılıyor. O bakımdan Türkiye’nin ve dünyanın kısıtlayıcı birtakım önlemlere başvurması zorunlu. Bunların başında Türkiye’de aşı geliyor. Dolayısıyla iktidarın bu konuda artık kaçak güreşmeyi bırakması ve yaygın, etkili en az iki doz aşılamayı, 5 yaş üstü bütün toplumu hedef kitle kabul edip aşılamaya geçmesi ve aşıyı reddeden, çekince gösteren insanlara karşı da kademeli bir biçimde eğitim, ikna ve yasal yaptırımlar uygulanması gerekli.”


ÖNE ÇIKAN HABERLER