Demirtaş: Örtünün altındaki kurt, cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ortaya çıktı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Ocak 31 2016
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, örtünün altındaki kurdun, ilk cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ortaya çıktığını söyledi. Demirtaş, "Devleti, medyayı, parayı, yargıyı, Parlamento'yu ele geçirdi ve bütün bunları kullanarak; devleti, şiddet aygıtı, savaş aygıtı olarak kullanarak şok doktirin kullanarak adım adım ilerliyor. Toplumu ikna üzerinden ilerleme söz konusu değil. 7 Haziran'da biz buna dur dedik. Şimdi çok daha ağır bir savaş politikasıyla toplumu bu hale getirdiler." dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, örtünün altındaki kurdun, ilk cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ortaya çıktığını söyledi. Demirtaş, "Devleti, medyayı, parayı, yargıyı, Parlamento'yu ele geçirdi ve bütün bunları kullanarak; devleti, şiddet aygıtı, savaş aygıtı olarak kullanarak şok doktirin kullanarak adım adım ilerliyor. Toplumu ikna üzerinden ilerleme söz konusu değil. 7 Haziran'da biz buna dur dedik. Şimdi çok daha ağır bir savaş politikasıyla toplumu bu hale getirdiler." dedi.

HDP'nin 2. Olağan Kongresi'nin ardından genişletilmiş ilk Parti Meclisi (PM) toplantısı başladı. MYK üyelerinin belirleneceği toplantıda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, değişim dönüşüm sürecini AK Parti'nin değil Türkiye'nin devrimcilerinin başlattığını ifade etti. Darbeye karşı direnenler, gençler kadınlar, ilericilerin değişimi yürüttüklerini, hiç vazgeçmediklerini kaydeden Demirtaş, "Kenan Evren darbe yaptığında, yaşadık demiyorum biz de okuduk, şu an iktidarda olanların zihniyeti methiyeler dizdiler. Ama devrimciler karşı çıktı. Değişim, dönüşüm isteği o damarın sonucunda Türkiye'yi bugüne getirdi. Şimdi bunlar bu mirasa kondular. Ama 'nihai hedefe götürecek güç biziz' deyip darbe yaptılar. 2002'den bu yana bunu yaptılar. Götürmek istedikleri yer anlaşıldı." diye konuştu.

"İZLEDİĞİ YOL DEMOKRATİK YOL DEĞİL"

Demirtaş, şöyle devam etti: "Örtünün altındaki kurt, ilk cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ortaya çıktı. 'Gerek kalmadı, neyse artık onu konuşalım' demeye başladı. Başkanlık sistemine geçtik, gerisi artık anayasayı uydurma kaldı. Artık 'anayasayı buna göre yapalım, anayasaya bana göre yanlış yerde duruyor' diyor. Tek dil, tek ırk, tek din, tek devlet, vs ve tek başkan. Şimdi Türkiye'yi bu istikamete götürme kararı aldı. Bunu yaparken bütün toplumu iknaya dayalı yapsa, izlediği yola hakikaten demokratik bir yol diyeceğiz. Fakat izlediği yol demokratik yol değil. Devleti, medyayı, parayı, yargıyı, Parlamento'yu ele geçirdi ve bütün bunları kullanarak; devleti, şiddet aygıtı, sa

Bu haberler de ilginizi çekebilir