Merkez Bankası’nın 23 Eylül’de faiz indirimi için perdeyi aralayabileceği belirtilirken, piyasalarda tansiyon yükseldi. Dolar 8,52 TL eşiğinden geri dönerken Almanya’nın finans devi Deutschebank, yayımladığı bir araştırma raporunda Merkez Bankası’nın söylem değişikliğinin TL varlıklar (hisse senedi ve tahvil) için negatif olduğunu ve Merkez Bankası’nın çekirdek enflasyon hedeflemesi yapacak bir lükse sahip olmadığını belirtti.
Kronos'ta yer alan habere göre çekirdek enflasyonun Türkiye’de hane halkı için iyi bir gösterge olmadığını belirten Deutschebank, çekirdek enflasyonun tüketici enflasyonu sepetindeki ağırlığının sadece yüzde 56,2 olduğunu vurguladı.
Enflasyon artışının devam edeceği belirtilen raporda Boru Hatları İle Taşımacılık AŞ’nin (BOTAŞ) elektrik santralleri ve sanayi tesislerinin doğalgaz tarifesini yüzde 15 artırdığına ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şebeke suyuna yüzde 15,62 zam yaptığına işaret edildi.
DOLARA HÜCUM: YENİ REKOR 238,2 MİLYAR DOLAR
Dolarizasyonun (TL’den dövize kaçış) arttığına işaret edilen raporda, fiyat baskısı ve TL’nin değer kaybetmesinin dolarizasyonu artırma riski bulunduğu ifade edildi. 3 Eylül 2021 tarihi itibarıyla yerli şahıs ve şirketlerin bankalardaki döviz mevduatı tutarı 238,2 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştı.
Deutschebank Araştırma CEEMEA Müdürü Christian Wietoska ile Türkiye Ekonomisti Fatih Akçelik, Bloomberg HT’ye verdiği mülakatta enflasyon seviyesi düşünüldüğünde faiz indirimi için alan kalmadığını, faiz artırımının da seçenekler arasında bulunmadığını belirtmişti.
“Yine de TCMB’nin kasım ve aralıkta 50 baz puanlık iki adet faiz indirimi yapacağını düşünüyoruz.” diyen Akçelik ve Wietoska, enflasyonun kasım ayına kadar yüzde 19 civarında devam edeceğini, yıl sonunda ise yüzde 16,7 olmasını beklediklerini vurgulamıştı.
Akçelik, TCMB’nin yatırımcı toplantısında politika faizini manşet enflasyon üzerinde oluşturma taahhüdünü geri çektiğini belirterek, “Biz bunu TCMB’nin halihazırda TÜFE’nin yüzde 19 üzerine çıkacağını gördüğü şeklinde yorumladık. Taahhüdünü geri çekmesinin sebebinin ise yüzde 19’u aşan enflasyona karşılık faizin artırılmayacağını belirtmek olduğunu düşünüyoruz.” demişti.
