Diyanet İşleri Başkanı Görmez, fetvadaki hatayı kabul etti: Arkadaşı açığa aldık

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Diyanet'ten fetva: Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil!" yönündeki haberi sert şekilde eleştirerek, "Bu haber değildir, İslam'a fobik nefret içeren gayri ahlaki haber mühendisliğidir" dedi. Görmez, söz konusu fetvada Arapça'dan tercüme yapılırken bir hata yapıldığını, verilen cevaptan o anlamın çıkmayacağını, ilgili kişileri açığa aldıklarını ifade etti.

TRT Haber'de katıldığı programda konuyu değerlendiren Görmez, ilk kez Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 100 bin civarında din gönüllüsüyle bir haftadır can evinden vurulduğunu belirterek şöyle devam etti: "Geçmişte çok ağır hakaretler ve iftarlar yapıldı ancak Diyanet İşleri Başkanlığı'na bu seviyede bir itibarsızlaştırma hiç olmadı. Bu öyle bir haber ki, itibarsızlaştırma kampanyası ki bu Diyanet'i, başkanını, hocaları ve imamları toplumun yüzüne bakmaktan alıkoyan bir iftiradır. Bizi bütün babalarımıza, bütün kızlarımıza, bütün annelerimize ve bütün ailelerimize mahcup etmeyi hedefleyen bir iftiradır. Bu haber değildir, bu İslami fobik nefret içeren gayri ahlakı haber mühendisliğidir. Bu haber 100 binlerce yerde yer aldı ve yanına benim sarıklı cübbem yerleştirildi. Bu haber İngilizce'ye çevrildi, Vatikan'ın yanı başında İtalya'nın en büyük gazetesine manşet yapıldı. Bir haber ajansı tarafından Arapça'ya çevrildi ve Arap dünyasına servis yapıldı."

Görmez, aklını ve ahlakını yitirmemiş hiçbir insanın söylemeyeceği bir cümleyi, hiçbir vatandaşın Diyanet'e istinat edeceğine ihtimal vermediğine işaret ederek, "Bu haber mühendisliğinin peşine düşülmesinden dolayı azap duydum. Bu haberin hedefi İslam'ın kendisi olmuştur. Konuyu sosyal medyanın birinci konu haline getirmesinden büyük azap duydum. Haberin hedefi keşke ben olsaydım, Diyanet olsaydı. Bu haberin hedefi aile hayatına izzetti, iffeti, hayayı, nezaketi getiren İslam'ın kendisi olmuştur" diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Din İşleri Kurulu'nun, Din İşleri Kurulu uzmanları ve illerde müftülüklerin bu sorulara cevap verdiği