Diyanet: Kardeşliğimiz gereği insan insana zulmedemez

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Kasım 6 2015
Diyanet İşleri Başkanlığı, her insanın canı, kanı, malı, onur ve haysiyetinin muhterem, mukaddes ve dokunulmaz olduğuna işaret etti. Diyanet hutbesinde, "İnsan olmaktan kaynaklanan kardeşliğimiz gereği hangi dinden, hangi ırktan, hangi renkten, hangi coğrafyadan olursa olsun her insan saygındır. Bu sebeple insan insana zulmedemez. İnsan insana haksızlık edemez. Her insanın canı, kanı, malı, onur ve haysiyeti muhteremdir, mukaddestir, dokunulmazdır." denildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, her insanın canı, kanı, malı, onur ve haysiyetinin muhterem, mukaddes ve dokunulmaz olduğuna işaret etti. Diyanet hutbesinde, "İnsan olmaktan kaynaklanan kardeşliğimiz gereği hangi dinden, hangi ırktan, hangi renkten, hangi coğrafyadan olursa olsun her insan saygındır. Bu sebeple insan insana zulmedemez. İnsan insana haksızlık edemez. Her insanın canı, kanı, malı, onur ve haysiyeti muhteremdir, mukaddestir, dokunulmazdır." denildi.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı bu haftaki cuma hutbesinin konusunu 'Her insan Allah'ın bir âyetidir' başlığı altında ele alındı. Hem insan olmaktan hem de İslam'a inanmaktan kaynaklanan kardeşliğin bir hukuku ve bir ahlâkı olduğuna işaret edilen hutbede, "İnsan olmaktan kaynaklanan kardeşliğimiz gereği hangi dinden, hangi ırktan, hangi renkten, hangi coğrafyadan olursa olsun her insan saygındır. Bu sebeple insan, insana zulmedemez. İnsan, insana haksızlık edemez. Her insanın canı, kanı, malı, onur ve haysiyeti muhteremdir, mukaddestir, dokunulmazdır. Bizlere bu yüce değerleri öğreten dinimizdir, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (sas)'dir. O, Medine-i Münevvere'ye hicret ettiğinde, bütün gayr-i müslimlerle bir sözleşme imzalamıştır. Böylece farklı dinler ve kültürlerin bir arada barış ve huzur içerisinde yaşayabilmelerinin ahlâkî ve hukukî temellerini atmıştır." hatırlatmasında bulunuldu.

İslâm'dan kaynaklanan kardeşliğe ise şu cümlelerle vurgu yapıldı: "Bu kardeşlik, soy, sop, dil, bölge ve asabiyet temelinde bir kardeşlik değildir. Hele hele çıkar temelinde bir kardeşlik hiç değildir. Yüce değerler ve yüksek idealler etrafında bir kardeşliktir. İman ve takva ekseninde bir kardeşliktir. İslâm kardeşliğidir. Tevhid ile gelen vahdetin temsilcileridir. Müslümanlar, aynı bedenin organları, aynı binanın tuğlaları gibidir. Müslümanlar, birbirlerine hak bağı ile bağlıdır. Müslüman, Allah'a ve O'nun mesajlarına saygı duyan, Allah'a ta'zimde bulunan ve Allah'ın yarattığı bütün mahlukata şefkat nazarıyla bakan insandır.

Bu haberler de ilginizi çekebilir