DSÖ, bilgi çağında Covid-19 konusunda nasıl çaresiz kaldı?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Covid-19'un kaynağını bulmak için yürüttüğü son araştırmanın da sonuçsuz kaldığını açıkladı. DSÖ sorunu büyük oranda Çin'den gelen verilerin eksik olmasına bağladı.

SHABER3.COM

DSÖ Bilim Danışma Grubu'nun son raporunda mevcut verilerin Covid-19'a yol açan yeni tip koronavirüsün büyük ihtimalle hayvanlardan, muhtemelen yarasalardan geçtiğini belirtti. Rapordaki bu sonuç Birlemiş Milletlerin sağlık ajansı DSÖ'nün 2021'de Çin'e aynı konuda yaptığı seyahatin bulgularıyla örtüştü.

Raporda SARS-CoV-2'nin bir laboratuvar kazası sonucu insanlara bulaştığı ihtimali üzerine sunulan yeni bir bilgi olmadığı belirtildi ve bu ihtimalin değerlendirilmesi için "bütün makul bilimsel verilerin dikkate alınması önenimini korumaktadır" denildi.

DSÖ uzmanlar panelinin kıdemli üyelerinden Maria Van Kerkhove, pandeminin başlangıcından bu yana geçen zamanın çalışmayı zorlaştırdığına dikkat çekti. DSÖ'nün pandeminin nasıl başladığının anlaşılması için çabalarını sürdüreceğini belirten Kerkhove, "Bunu kendimize, ölen milyonlarca insana ve hastalanan milyarlarca insana borçluyuz" dedi ancak "Ne kadar uzun zaman geçerse o kadar zor hale geliyor" diye konuştu.

Gelecekteki salgınlar

Öte yandan rapor gelecekteki salgınların kaynağının nasıl bulunabileceğine ilişkin bir çerçeve içeriyor. Panel ana amacın Covid-19'la ilgili sonuçlar üretmekten çok bu çerçeveye odaklanmak olduğunu belirtti.

Bilim Grubu Başkanı Jean-Claude Manuguerra Maymun Çiçeği hastalığının gelecekte oluşabilecek salgınların bulunması için küresel bir çerçeveye ne kadar ihtiyaç bulunduğunun bir göstergesi olduğuna dikkat çekti.

Raporda ayrıca gelecekte Covid-19'un kaynağına ilişkin yapılacak çalışmalara rehber olması açısından uzun bir tavsiye listesi sunuldu. Listede Vuhan'daki ilk vakalarla ilgili bilgi toplanmasından virüsün insana sıçramasında potansiyel olarak değerlendirilen Vuhan'daki canlı hayvan pazarının daha detaylı araştırılmasına kadar bir çok tavsiye yer aldı.

Veri eksikliği

2019 yılının aralık ayında ilk vakaların duyurulduğu Çin'den gelen verilerin eksikliği virüsün insanlara nasıl bulaştığının tam olarak belirlenebilmesi imkanını zora sokuyor. Bu durum virüsün nasıl ve nerede ortaya çıktığının anlaşılamama ihtimalini de arttırıyor. Bilim insanları gelecekte yeni bir salgının önlenmesi için kaynağın belirlenmesinin önemine işaret ediyor.

Araştırmaların sonuçsuz kalmasının, pandemi yönetimi konusunda eleştiriye uğrayan DSÖ'nün ve acil sağlık prosedürlerinin yeniden gözden geçirilmesini kaçınılmaz hale getirebileceği de belirtiliyor.

DSÖ Genel Direktör Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus şubat ayında iki kez Çinli yetkililerden daha fazla bilgi paylaşmalarını istemiş, Çin'in de talep üzerine bazı verileri daha paylaştığı belirtilmişti.

En az 15 milyon can alan pandeminin kaynağı siyasi malzeme haline gelmiş, salgının ilk başladığı dönemde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olan Donald Trump koronavirüsün Çin'deki bir laboratuvardan çıktığını ileri sürmüş ve "Çin virüsü" tanımlamasını kullanarak bu ülkeyi doğrudan hedef olarak göstermişti.
<< Önceki Haber DSÖ, bilgi çağında Covid-19 konusunda nasıl çaresiz kaldı? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER