Dün oruç mu tutulacaktı?
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Çarşamba, Temmuz 6 2016
İslam âleminde Ramazan Bayramı’nın ‘hilale’ göre başlamasını her ülke farklı uygulayınca ortalık karıştı. Diyanet’ten iki yetkili Şili’ye kadar gidip hilal gözlese de Türkiye bayrama dün başladı, Suudiler dahil 50 ülke bugün başlıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan iki yetkili, pazartesi günü güneşin en erken battığı Şili’nin 2 bin kilometre kuzeyinde hilalin doğuşunu gözlemledi.
Diyanet’in açıklamasına göre ramazan hilali 4 Temmuz’da Güney Amerika’dan itibaren görülmeye başladı. İslam âleminde, Türkiye’nin de kabul ettiği bir görüşe göre, dünyanın herhangi bir yerinde hilalin görünmesi, bayramın başlaması anlamına geliyor. Türkiye, bu astronomik hesaba göre, 29 gün oruç tutarak 5 Temmuz’da (dün) bayramın ilk gününü kutladı. Oysa, hilalin kendi topraklarında doğuşunu ölçü alan Suudi Arabistan ve bazı körfez ülkelerinde yaşayanlar bir gün daha fazla oruç tutup, bayrama bir gün sonra 6 Temmuz’da girdi.
KONGRE KADÜK KALDI
Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonuyla 28-30 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Hicri Takvim Birliği Kongresi’nde, Suudi Arabistan, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Katar, Fas, Mısır ve Ürdün’ün de bulunduğu 50’ye yakın ülkeden bilim adamları, 60 yıllık anlaşmazlığa son verip, hilalin dünyanın herhangi bir yerinde gözle veya astronomik rasat aletleriyle görülebilme imkânını esas alarak tekli takvimin uygulanması yönünde karar almıştı.
YİNE ANLAŞAMADILAR
İSLAM ülkelerinin Ramazan Bayramı’na farklı günlerde girmesiyle ilgili başlayan tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, 28-30 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da Uluslararası Hicri Takvim Birliği Kongresi’den çıkan tek takvim kararına bazı ülkelerin uymadığını söyledi. Keleş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ramazan ayının başlangıcı ve bayramların tespitinde, öteden beri İslam alimlerinin büyük çoğunluğunca benimsenmiş bulunan hilalin yerel görülmesini değil, dünyanın herhangi bir yerinden görülmesini (ihtilaf-ı metali) esas aldığını belirtti. Dr. Ekrem Keleş, özetle şunları söyledi: “Bu tür içtihat farklılığında
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Sevilay Yılman'a neler oldu? Okan Buruk'un adını verince, Galatasaray istedi TMSF işten attı!2.Murat Ongun yandaş Cem Küçük'ü ifşa etti!3.AI şavaşları: Gemini, ChatGPT’yi geçti!4.12 yaşındaki çocuk, okul müdürünü gözünü kırpmadan vurdu! İşte o kare...5.Özel'e Meriç tepkisi artıyor: '15 Temmuz militanlığına soyunmuş'
6.Ekol TV neden yayınlarını durdurdu!7.Barış Boyun davası: Mahkeme salonu karıştı jandarma biber gazı kullandı8.Şamil Tayyar'dan bomba iddia: 'Ela Rümeysa Cebeci itirafçı oldu arşivini getirecek!'9.Bu fotoğraftan bir kişi daha eksildi: Gazeteci Emrullah Erdinç'e gözaltı10.Rusya askeri hedeflerinden vazgeçmeyecek ve Batı

ABDULLAH AYMAZ

ARİF ASALIOĞLU

KADİR GÜRCAN








