Eğer dağlar yürütülecek olsaydı....

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Haziran 25 2019
“Demek ki Kur’an-ı Kerim, öyle semavî bir sofradır ki, binlerce muhtelif tabakada olan fikirler, akıllar, kalbler ve ruhlar o sofradan gıdalarını buluyorlar iştihalarını tatmin ediyorlar. Arzuları yerine geliyor. Hatta pek çok kapıları kapalı kalıp, istikbalde gelecekler bırakılmıştır.”
ABDULLAH AYMAZ- SAMANYOLUHABER.COM 

Hocaefendi devam ediyor: “Kimse, benim bu perişan sözlerimle Kur’an’a medhiye düzdüğüm vehmine kapılmamalıdır. Evvela, ben kim oluyorum ki, O’nu medhedeyim: ‘Onu vasfederse vasfeder Hazret-i Vassâf: / Dün ve bugün melekûtta ruhâniler saf saf. / Bir ta’zim ederler ki, O’nu, sanırsın tavaf.’ O’ndaki bu harika mazhariyetleri mücerred söz cevherleri açısından göremeyenler  olabilir; ancak vicdanlarını kullananların, hiçbir zaman yanılmadıkları da açıktır. Hele bir de şimdiye kadar O’nun cihan çapındaki o müthiş tesirine bakabilmişlerse…
“Evet Kur’an, yeryüzünü şereflendirdiği o ilk dönemde, hem ruhlarda, hem akıllarda, hem gönüllerde tasavvuru imkânsız öyle bir tesir icra etmiştir ki, O’nun o ışıktan atmosferinde yeniden hayata uyanan nesillerin mükemmeliyeti, O’nun hakkında başka mucizeye ihtiyaç bırakmayacak ölçüde bir harikalar ve bu insanların, dinleri, diyanetleri, düşünce ufukları, ahlâkları, kulluk esrarına vukufları ve marifetleri açısından benzerlerini göstermek de mümkün değildir. doğrusu Kur’an, o çağda, SAHABE ünvanıyla öyle bir nesil yetiştirmiştir ki, ‘Bu nesil meleklerle eş değerdedir, dense mübalağa edilmiş sayılmaz. Aslında O, bugün bile, yürekten Kendine yönelenlerin gönüllerini aydınlatmakta ve O’nu ruhunu açabilenlere varlığın en mahrem sırlarını fısıldamaktadır. Öyle ki, kalb, şuur, his ve idrakleriyle O’nun atmosferine girenlerin birden bire duyguları, düşünceleri değişmekte ve herkes belli bir ölçüde de olsa, kendini bir farklı âlemde hissetmektedir… Evet, insan O’na bir kere yürekten yönelebilse, bir daha da tesirinden kurtulamaz. Kur’an, atmosferine çekebildiği talebesini öyle yumuşatır,  öyle inceltir, öyle yoğurur ve şekillendirir ki, insan kendi kendine bir şey olacaksa, ancak bunun sayesinde olur; hatta çok defa, olmazlar bile O’nun gölgesinde tabiî bir oluşum sürecine girer, girer ve herkesi dehşete sevk eder. Kur’an: ‘Eğer dağlar yürütülecek olsaydı bu Kur’an ile yürütülürdü, yeryüzü param

Bu haberler de ilginizi çekebilir