Almanya Bilim Konseyi’nin, 3 ay önce Alman üniversitelerinde imamlık eğitimi verilmesini önermesi olumlu karşılanırken somut adımlar atılmaya başlandı. Osnabrück Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. Rauf Ceylan’ın, imam eğitimiyle ilgili ana hatları bir rapor haline getirdiğini aktaran Deutche Welle, Müslümanlar’ın Alman toplumuna uyum sürecinin sağlıklı olabilmesi için, öncelikle din adamlarına hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirttiğini vurguladı. Ceylan, Almanya’da 4 milyon 200 bin Müslüman’ın yaşadığını bu ülkeyi tanıyan, siyaseti ve toplumsal hayatı tahlil edebilen imamların önemini vurgularken, "Almanca bilmeyen imamlar, İslâm’la ilgili tartışmalarda konuşamadıkları için, otoritesi olmayan, cemaatlerden çıkan kişiler konuşuyorlar" dedi. Ceylan, imamların Almanca bilmeleri gerektiğini, yeni nesilden yetişecek genç imam adaylarının da bu nedenle Almanya’da eğitim alması gerektiğini vurguladı. Alman üniversitelerinde imamlık eğitiminin önündeki en büyük engelin, eğitim verecek yeterli sayıda uzmanın olmaması gösterildi. Prof. Ceylan, Almanya'da İlahiyat Fakültesi kurma çalışmalarının adım adım ilerleyebileceğini, işe seminerlerle başlanacağını dile getirdi. Önümüzdeki sonbahar aylarında başlatılacak seminerlerde imam adaylarına, Almanca dil eğitimi, Alman sosyal devlet yapısı ve siyasi sistemle ilgili bilgiler verilmesi planlanıyor. 2012 yılında ise Almanya'da İlahiyat Enstitüsü kurma çalışmaları başlatılacağını belirten Ceylan, bu kapsamda da Osnabrück Üniversitesi'ne atanacak beş profesörle, liseyi bitiren gençlere ilahiyat dersleri vermek istediklerini bildirdi. Almanya’da eğitim alan imamların, Almanca vaaz verebilmesi de görüşülen konular arasında. Ceylan, bunun gerçekleşebilme ihtimali olduğunu, ancak sabırlı olunması gerektiğini bildirdi. Genelde ilk kuşaktan imamlar tek dilde vaaz verirken, farklı dillerde vaz veren imamların da olduğunu vurgulayan Ceylan, durumu “jenerasyon sorunu” sözleriyle niteliyor ve zamanla kendiliğinden çözüleceğini dile getirdi. Raporda, imamların Almanya’daki Müslüman gençliğe hitap edebilmesi için bir çözüm aranması gerektiği, camilerden uzaklaşan gençlerin bir nevi beyin göçüne sebep olduğuna dikkat çekiliyor. Yaşanan bu yeni durum karşısında ise, imamların Almanya'da eğitim görmesinin ardından ne tür gelişmelerin yaşanacağının takip edilmesi gerektiği belirtildi. Türkiye'nin de, Almanya'daki Müslüman Türklerle ilişkilerini sağlamlaştırması kapsamında, imamlar üzerindeki kontrolüyle ilgili karar vermesi gerektiği belirtiliyor. Türkiye'nin, Almanya'dan bir gün ülkeye dönecekleri düşünülen Türklerle ilgili düzenlemesinin, Türkiye’den gönderilen imamlarla verilen desteği kapsadığı ifade ediliyor. Ancak yıllar geçmesine rağmen, Almanya’daki Türkler, Almanya'da yerleşik hayata geçince, var olan düzenlemenin uyum sürecinde yetersiz kaldığı belirtiliyor. Profesör Dr. Rauf Ceylan, bugün gelinen durumun değiştirilmesi ve uyum sürecinin daha sağlıklı olabilmesi için, imamların Türkiye’den gönderilmesini değil, Almanya'da yetiştirilmesi gerektiğini ekledi. DHA