Köşk ve Babacan'la ilgili kulislerde konuşulan çarpıcı iddia

Erdoğan ve danışmanları, Babacan’ın hükümet programına koyduğu “Hukuk devleti olmadan, güçlü ekonomi olmaz” başlıklı vizyon belgesini reddetti.

Köşk ve Babacan'la ilgili kulislerde konuşulan çarpıcı iddia

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından 1 Eylül TBMM Genel Kurulu’nda okunan 62. Hükümetin Programı ile ilgili yeni bir skandal ortaya çıktı. Programına,  Hizmet Hareketi'n, hedef alan ve “yargı bağımsızlığı” gibi konularda Köşk’ün ekleme yapmasına izin veren 62. Hükümet’in, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da hukuk devleti ile ilgili hazırladığı vizyona müsaade etmediği ortaya çıktı. Babacan’ın, program için “Hukuk devleti olmadan, güçlü ekonomi olmaz” şeklindeki vizyon belgesine Köşk ekibinden veto geldiği bildirildi.

TBMM Genel Kurulu’nda yarın ele alınacak olan 62. Hükümet’in programı ile ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Taraf’ın ekonomi kaynaklarından edindiği bilgiye göre Hükümet Programı’nın hazırlanmasında aktif olarak görev alan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, program için bir vizyon belgesi hazırladı. Belgede, ekonomik hedeflerin yanı sıra, hukuk devleti, ileri demokrasi ile ilgili bazı değerlendirmelere de yer verildi.

“HUKUK DEVLETİ” ŞART

Babacan’ın vizyon belgesinde, gerçek anlamda bir hukuk devleti olmadan ileri demokrasinin olmayacağı vurgulandı. Belgede, “Hukuk devleti olmadan ileri bir demokrasi olmamız ve gelişmiş bir ekonomi olmamız mümkün görünmüyor. Dünyadaki ileri demokrasilere ve gelişmiş ekonomilere baktığımızda bu ülkelerin hukuk ve yargı konusunda da oldukça ileri bir düzeyde olduklarını görüyoruz” şeklinde ifadelere yer verildi. Bunun dışında, aynı belgede, evrensel hukuk normlarına, hukukun üstünlüğüne ve hukuk güvenliğinin sağlanmasına riayet edilmesi gerektiğine yönelik uyarılar yer aldı. Programa konmayan vizyon belgesinde ayrıca şunlara dikkat çekiliyordu: “Ekonomide fırsat eşitliği ve adaletin sağlanması, hiçkimseye imtiyaz veya ayrıcalık tanınmaması, yolsuzlukla mücadele için güçlü bir siyasi irade konması, hiçbir yolsuzluğun üstünün örtülmemesi, yolsuzluk iddialarının hassasiyetle incelenmesi...”

KÖŞK EKİBİ İSTEMEDİ

62. Hükümet’in kurulma aşamasında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ı “paralel” olmakla suçlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakın çalışma ekibi, Babacan’ın ekonomi ve hukuk vizyonunu da veto etti. Özellikle, hukuk ve demokrasi ile ilgili bölümler vetodan en çok etkilenen kısım oldu. Başbakan Yardımcısı Babacan, yeni kabinenin kurulması aşamasında Başbakan Davutoğlu ile pazarlık yapmıştı. Babacan, Davutoğlu’nun kabinede yer almasına yönelik teklifine, “Bankacılık sistemi ile oynarsanız ben yokum” diyerek karşılık vermişti. HÜSEYİN?ÖZAY - TARAF

Babacan: Kanun devleti değil, hukuk devleti olmalıyız


Bu arada dün bir televizyon programına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı önemli problemlerin temelinde yargı ile ilgili sorunların olduğunu söyledi. Hukuk devleti olmadan, ilerlemiş bir ekonominin mümkün olmadığını anlattı. NTV’ye değerlendirmelerde bulunan Babacan, evrensel normlara sahip hukuk devleti olmanın önemine dikkat çekti. Şöyle konuştu: “Aksi halde hukuk devleti değil, kanun devleti olursunuz. O kanunlara çok yanlış şeyler yazarsınız, onları uygulamaya çalışırsınız. Sonuçta iyi şeyler olmaz memlekette. Bizim evrensel hukuk normlarından referans alınmış hukuk devleti olmamız gerekiyor. Gerçek anlamda kazanılmış hakların sonuna kadar korunması, düzenlemelerin geriye işlememesi gerekiyor. Bütün bunların yanı sıra yargının hızlı ve güvenilir bir şekilde çalışması lazım. Güvenilir dediğimizde, bağımsız ve aynı zamanda da tarafsız olması lazım. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı önemli problemlerin temeline inin, orada yargı ile ilgili sorunların olacağını göreceksiniz. Yargının bağımsızlığı esastır; güçler ayrılığı esastır. Yargıya güven olmazsa, genel anlamda ülkemizde hukuki güvenlik olmazsa ekonomide ilerleme olmaz. Aksi halde önümüzdeki dönemde zorlanmaya başlarız.” Hukuk devleti olmak için alınması gereken çok mesafe olduğunu kaydeden Ali Babacan, “Her ne kadar ayrı kulvarlarda tartışılıyor olsa da, bunlar hep beraber iyi işledikten ve ilerledikten sonra, ülkeye ileri ülke, gelişmiş demokrasi, hukuk devleti diyoruz. Çerçevenin tümüne baktığımızda, öncelikle Türkiye’deki demokrasinin iyi işleyen bir demokrasi olması son derece önemlidir. Bunun kuşkusuz seçimler çok önemli ayağı. Bunun yanında, sivil toplum, medya, iş çevreleri ve sosyal kesimler çok önemli. Hukuk da olmazsa olmaz. Hukuk devleti niteliğimiz geçtiğimiz dönemde iyileşti ancak alacağımız çok mesafe var.” şeklinde konuştu.
<< Önceki Haber Köşk ve Babacan'la ilgili kulislerde konuşulan çarpıcı... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER