Ekonomide eylül korkusu

Dolar 7,28 TL'ye yükselerek yeni bir rekor kırarken, dolarda eylül-ekim aylarında daha sert yükselişler olabileceği belirtiliyor.

SHABER3.COM

Döviz rezervlerinin çok eridiğini, bu yüzden artık kurların istenildiği sınırlarda tutulamadığını gören yatırımcılarda "Rezervlerin bu gidişle eylülde tükenebileceği, bunun da piyasalarda sert hareketlere sebep olabileceği" endişesi hâkim. 

Doları 7 TL'nin altında tutmak için ucuza döviz satan kamu bankalarının döviz açığı 10 milyar doları aştı. Açık Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) koyduğu kanuni sınır olan yüzde 20 sınırını aşıp yüzde 30’lara çıktı. 

Merkez Bankası’nın böyle durumlarda kamu bankaları döviz açıklarını kapattığı bilinirken, son dönemde bunu yapmaması "Acaba dövizi mi kalmadı?" sorusuna yol açtı.

DOLARI 6,85 TL'DE TUTMANIN BEDELİ AĞIR OLDU

Dolar kurunu aylardır 6,85 TL sınırının altında tutan ekonomi yönetiminin barutu kalmadı. Dolar 6 Ağustos'ta 7,28  TL'ye yükselerek tüm zamanların zirve noktasına çıktı. Kurları tutmak için günde 1 milyar dolar döviz satış yapıldığı, ancak bunun da sonuç vermediği belirtiiyor. 

Küresel gelişmelerle euro da çok artınca, euro ve dolar gibi diğer para birimlerinin de yükselmesi anlamına gelen sepet kur değerleri çok yükseldi.

YANDAŞ MEDYA DA KRİZ BEKLİYOR!
  
Yandaş gazetelerin, "Türkiye'ye kumpas" başlığı altında "Eylül ayında ekonominin kötüleşeceği" beklentilerini dile getirmeleri manidar bulunuyor. 

Financial Times ve Reuters başta olmak üzere uluslararası saygın medyada, rezervlerin bilimsel olmayan ekonomik anlayış ve yanlış kararlar sebebiyle eridiği, eylül-ekim aylarında rezervlerin biteceğine dair yorumları piyasada telaşı artırdı.

DW Türkçe'de ekonomik krizi yorumlayan Erdal Sağlam, "Pompalanan kredilerde büyük artış olması, bütçe açıklarının büyümesi, Merkez Bankası’nın para basımını artırması yani yüksek büyüme hırsı sebebiyle iç talepte oluşturduğu patlama ithalatı da artırdı. Büyüyen cari açık, turizm gelirlerindeki önemli kayıplar, doğal olarak dövize talebi artırdı." dedi.

YENİ BİR EYLÜL SENDROMU

Sağlam'a göre piyasalarda bir süredir konuşulan "Yeni bir Eylül Sendromu" denilebilecek tedirginliğin artması biraz mevsimsel beklentiden kaynaklanıyor. 

Korona salgınında "normalleşme"ye rağmen zor durumdaki şirketlerin mali tablolarında bir iyileşme görünmediğini belirten Sağlam, "Bu ay içinde, büyük ve tanınmış firmalardan iflas ve konkordato haberlerinin gelmesinden endişe ediliyor." tespitinde bulundu.

Sağlam, "Eylül kaygısında döviz rezervlerinde yaşanan büyük gerileme, buna karşılık ekonomi yönetiminin düşük kur-düşük faiz politikasında ısrar edip, sonunda rezervleri bitireceği beklentisi en önemli rolü oynuyor. Eylül’de pandemide ikinci dalga beklentisinin de bu korkuda payı olabilir." dedi.

YIKICI DALGALARA HAZIR OLUN!

Buna karşılık bazı piyasa analistlerine göre "hareketlenme" eylül ayına kalmayabilir: "Belki Eylül'ü beklemeden Ağustos’ta büyük atak ve hareketlilik yaşanır, bilinemez. Eylülde veya yakın bir zamanda, ekonomide yıkıcı dalgalar yaşanma ihtimali yüksek görünüyor."
<< Önceki Haber Ekonomide eylül korkusu Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER