Ekonomist Mahfi Eğilmez'in hesaplamasına göre işsizlik %19,5!

Ekonomist Mahfi Eğilmez, kişisel blogunda TÜİK'in açıkladığı işsizlik rakamlarını yorumlayarak gerçek işsizliğin açıklandığı gibi %12.1 değil, %19,5 olduğunu yazdı

SHABER3.COM

İşsizlik artıyor

İşsizlik
İstihdam anketinin uygulandığı gün ve önceki hafta içinde kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiç bir işte çalışmamış kişilerden son 4 hafta içinde iş arama kanallarını kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda bulunan 15 ve daha yukarı yaştaki kişiler işsiz sayılıyor. İşsiz sayısının toplam işgücüne bölünmesiyle de işsizlik oranı bulunuyor.

Türkiye’de işsizlik oranı yıllar itibariyle artıyor. Bunu bir tabloda gösterelim (kaynak: IMF, WEO Database, April 2016.)


Onar yıllık ortalamalarla (son dönem 6 yıllık) bakıldığında (tablonun son sırası) işsizlik oranının artış eğiliminde olduğu açık biçimde görülebiliyor. Bunu grafikle de gösterebiliriz.


İşsizliğin Ayrıntıları
Kasım 2016 itibariyle işsizlik oranı yüzde 12,1, tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 14,3 olarak açıklandı. Buradan giderek bir tablo çıkaralım.



Tabloya göre 2015 Kasım ayından 2016 Kasım ayına kadar geçen sürede: (1) Nüfus yüzde 2,7 oranında artmış. (2) Çalışma çağındaki nüfus yüzde 1,5 artmış. (3) İşgücündeki artış hem nüfus artışı hem de çalışma çağındaki nüfustaki artıştan daha yüksek oranda gerçekleşmiş (yüzde 3,3.) (4) İstihdam edilenlerin sayısındaki artış işgücündeki artışın yarısından az olmuş. (5) İstihdamdaki artış, işgücündeki artışın gerisinde kalınca işsizlik oranı yüksek bir artış göstermiş (yüzde 15,1.) (6) Genç nüfusta da ciddi bir artış (yüzde 18,3) yaşanmış.

Özetle söylemek gerekirse; Türkiye, son bir yılda işgücü artışı kadar istihdam artışı sağlayamamış ve dolayısıyla işsiz oranının ciddi biçimde artmasına engel olamamıştır.

Gerçek İşsizlik Oranı

Buraya kadar TÜİK verilerini ve tanımlarını esas alarak işsizlik oranı hesaplamasını ortaya koyduk. Yine TÜİK verilerinin ayrıntılarına baktığımızda Kasım 2016 itibariyle işsiz sayısının 3.715 bin kişi olmasının yanı sıra 2.286 bin kişinin iş aramadığı halde çalışmaya hazır olduğunu görüyoruz. Bir başka ifadeyle bu 2.286 bin kişi iş aramıyor görünse de işsizler arasında yer alıyor. Bu durumda işsizlerin sayısı (3.715 bin + 2.286 bin =) 6.001 bine yükseliyor.

İşgücü 30.781 bin olduğuna göre gerçek işsizlik oranını şöyle hesaplamak mümkün:

Gerçek İşsizlik Oranı = [(İşsizler + İş Aramadığı Halde Çalışmaya Hazır Olanlar)] / (İşgücü) x 100

Gerçek İşsizlik Oranı = (6.001 bin / 30.781 bin) x 100 = 19,5

Bu durumda Türkiye’nin görünür işsizlik oranı yüzde 12,1 olduğu halde gerçek işsizlik oranı yüzde 19,5 olarak ortaya çıkıyor.

İşsizlikteki Artışın Nedenleri

Aşağıdaki grafik 2000 yılından bu yana yıllık işsizlik oranları (lacivert eğri, sağ eksen) ile büyüme oranlarını (kırmızı eğri, sol eksen) bir arada göstermektedir.


Grafiğe baktığımızda büyüme oranlarındaki gerilemeye işsizlik oranlarındaki artışın eşlik ettiğini görebiliyoruz. 2012’den itibaren büyüme oranında yaşanan düşüş eğilimi peşi sıra işsizlikte artışı da sürüklemiş bulunuyor.

İşsizlik oranını 2000’ler öncesindeki yüzde 7 – 8 ortalamasına düşürebilmek için Türkiye’nin geçici önlemler yerine büyümeyi artırmaya odaklanması gerekiyor. Bunun da yolu sanayi büyümesini yeniden rayına sokabilmektir. Türkiye, son yıllarda sanayi büyümesine yönelmek yerine inşaatla büyüme gibi istihdam yaratmayan bir büyüme yoluna girdi. Bu yoldan çıkarak yeniden istihdam yaratan bir büyüme modeline geçmek ise sanıldığı kadar kolay değil. Bunun ne kadar zor olduğunu daha önce benzer şekilde inşaatla büyüme modelini denemiş olan ABD ve AB ülkelerinden görebiliyoruz. Bu ülkeler, bu yolda yürümenin yanlışlığını görerek farklı bir yola geçmekle uğraşıyorlar. Biz ise hala inşaatla büyüme yolunda devam edebilmeye yönelik önlemler peşinde koşuyoruz.



Ek:
İstihdam edilenler: İşbaşında olanlar ve işbaşında olmayanlar grubuna dâhil olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus, istihdam edilen nüfustur. İşbaşında olanlar: Ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile işçisi olarak referans dönemi içinde en az bir saat bir iktisadi faaliyette bulunan kişilerdir. İşbaşında olmayanlar: İşi ile bağlantısı devam ettiği halde, referans haftası içinde çeşitli nedenlerle işinin başında olmayan kendi hesabına ve işverenler istihdamda kabul edilmektedir. Ücretli ve maaşlı çalışan ve çeşitli nedenlerle referans döneminde işlerinin başında bulunmayan fertler; ancak maaş veya ücretlerinin en az yarısını almaya devam ediyorlarsa istihdamda kabul edilmektedir. Üretici kooperatifi üyeleri ile mesleki bilgilerini artırmak amacıyla belirli bir menfaat (ayni ya da nakdi gelir, sosyal güvence, yol parası, cep harçlığı vb.) karşılığında çalışanlar (çırak, stajyer vb.) istihdamda kabul edilmektedirler.
İşgücüne dahil olmayanlar: (1) Çeşitli nedenlerle bir iş aramayan, ancak 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirtenler. (2) Mevsimlik çalışması nedeniyle iş aramayanlar. (3) Kendi evinde ev işleriyle meşgul olması nedeniyle iş aramayanlar. (4) Bir öğrenim kurumuna devam etmesi nedeniyle iş aramayanlar. (5) Bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olduğu için iş aramayanlar. (6) Bedensel özür, hastalık veya yaşlılık nedeniyle iş aramayanlar. (7) Ailevi ve kişisel nedenler ve bunun dışındaki diğer nedenler ile iş aramayanlar. 

*Bu yazı ve grafikler mahfiegilmez.com sitesinden alınmıştır
<< Önceki Haber Ekonomist Mahfi Eğilmez'in hesaplamasına göre işsizlik %19,5! Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER