En iddialı tahmin: 2 yılda temizleyebiliriz
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cumartesi, Haziran 19 2021
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Marmara Denizi'ni etkisi altına alan müsilajı, laboratuvar ortamında reaktif oksijen türleriyle difüze ederek, içindeki organik maddeleri parçalayıp, etkisiz hale getirdiklerini söyledi. Tecer, "Yeteri kadar platforma ulaşabilirsek müsilajın da zamansal dağılımını tam olarak belirleyebilirsek 1- 1,5 veya 2 yıl gibi sürelerde yüzeyden ve derinliklerden parçalayarak bertaraf edebileceğimizi öngörüyoruz" dedi.
Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununun çözümü için Yükseköğretim Kurulu’nca oluşturulan akademik heyette yer alan NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tecer, Çevre Mühendisliği Bölümü Laboratuvarı’nda reaktif oksijen türleri ile difüze ederek, müsilajın içindeki organik maddeleri parçalayıp, etkisiz hale getirdiklerini söyledi.
Müsilajla ilgili çalışmaların devam ettiğini ve bu çalışmalarda reaktif oksijen türleriyle başlatılan çalışmaların sonuçlarını gördüklerini belirten Tecer, “Deniz salyasıyla ilgili reaktif oksijen türleriyle ilgili başlattığımız çalışmada artık deniz salyasının bu teknolojiyle bertaraf edilmesinin sonuçlarını gördük. Aynı zamanda deniz ortamında tükenen çözülmüş oksijen konsantrasyonunu artırdığımızı da artık biliyoruz. Bundan sonra yapılması gerekenleri iki aşamada özetlemek mümkün. Bir tanesi acil olarak Marmara Denizi’nin yüzeylerinde ve 30 metrelere kadar inen derinliklerde bulunan müsilajın reaktif oksijen türleriyle hareketli platformlarda yerinde üretilerek parçalanmasının sağlanmasıdır. Yeteri kadar platforma ulaşabilirsek müsilajın da zamansal dağılımını tam olarak belirleyebilirsek bunu 1 yıl, 1,5 yıl veya 2 yıl gibi sürelerde yüzeyden ve derinliklerden parçalayarak bertaraf edebileceğimizi öngörüyoruz” dedi.
"Müsilajın sebeplerini ortadan kaldırmak gerek"
Prof. Dr. Tecer, müsilajı meydana getiren faktörleri ortadan kaldırmaya yönelik de çalışma gerektiğine değinerek, “Bunu son zamanlarda hepimiz duyuyoruz, ileri biyolojik arıtma entegrasyonuyla mevcut deşarjların yapılması gerektiği söyleniyor. Evet doğru bir yaklaşım, doğru yöntemdir ama alternatif olarak da reaktif oksijeni yerinde üretebilecek plazma teknolojisinin atık su arıtma tesislerinin çıkışına entegrasyonu, ileri biyolojik arıtım yöntemlerine göre daha fizibil olduğu ve daha kolay entegrasyonunun sağlanabileceğine yönelik çalışmalarımız,
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Almanya kara kara düşünüyor: 120 bin kamyon/TIR şoförü açığı var!2.Erden Timur tutuklandı!3.Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Habertürk eski GYY Veyis Ateş tutuklandı4.M. Ertuğrul İncekul'dan yeni kitap: Tutsak Zamanlar5.İBB İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

ABDULLAH AYMAZ

ORHAN KESKİN

ARİF ASALIOĞLU

KADİR GÜRCAN

ŞERİF ALİ TEKALAN
ÇOK OKUNAN HABERLER







