Endişelendirmeme ve yerelleşme 2
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cuma, Mart 21 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Prof. Dr Osman Şahin 'Endişelendirmeme ve yerelleşme' başlıklı yazı dizisinin ikinci bölümünü okurları için kaleme aldı.
Toplumlarda hayrı, iyiliği ve güzelliği yaymak ve yerleştirmek isteyen insanlar ne kadar iyi niyetli ve toplumların faydasına ne kadar çok güzel projelere sahip olurlarsa olsunlar, güzergâh emniyeti için her zaman temkinli, dengeli ve tedbirli olmak zorunda oldukları konusuna devam ediyoruz…
Yapılan hizmetler ne kadar başarılı ise hazımsızlık ve çekememezlik içerisine girenlerin sayısı ve onlardan gelen saldırılar artacaktır. Bu saldırılar düşmanlık içerisindeki en uzak çevrelerden gelebileceği gibi en yakın daire içerisinden de gelebilir:
“Hele bu insan yaptığı hayır ve faaliyetlerle insanlığa faydalı, ciddî, imrendirici, göz alıcı güzellikler sergiliyorsa o, daha bir dikkatli olmalıdır. Bu durum karşısında, onu çekemeyen, istemeyen hatta ona karşı gayz ve nefretle magmalar gibi köpürüp duran hazımsızların her zaman var olabileceğini göz önünde bulundurmalıdır.
Hatta aynı yolda beraber koştukları bir şahsın, “Niye o da, ben değilim” diye içten içe söylenip durarak hazımsızlık gösterebileceğini nazardan dûr etmemelidir. Evet, uzun zaman aynı kulvarda koşmuş ve aynı gaye için koşturup durmuş insanlar arasında bile yer yer şeytanın dürtüleriyle başarıları hazmedemeyen, alan paylaşması mülâhazası ve rekabet hissiyle hareket eden, takdir görüp alkışlanan işlere kendinin daha layık olduğunu düşünen fertler çıkabilir.” (Guzergah Emniyeti)
ŞEYTANLA BAŞLAYAN HAZIMSIZLIK PROBLEMİ
Cinni ve insi Şeytanların insanlığa karşı duydukları rekabet, çekememezlik ve hazımsızlık problemi insanlığın yaratılışıyla başlamıştır:
“Esasında iyilik ve güzellik sahiplerine karşı ilk kıskançlık, Hz. Âdem’e karşı, gayz, nefret, haset ve hazıms
Bu haberler de ilginizi çekebilir

KADİR GÜRCAN

ABDULLAH AYMAZ

ŞERİF ALİ TEKALAN
ESRA BÜYÜKCOMBAK








