Erdoğan Saadet Partisi'nden bakın ne istemiş....

Katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, “İlk Ak Parti ile görüştük. Partiyi kapatın iltihak edin denildi. MHP ittifakta istemedi" dedi.

SHABER3.COM

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, katıldığı televizyon programında dikkat çeken sözler söyledi.Yalman, ilk olarak ittifak görüşmelerini AKP ile yaptıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını söyledi.“İlk Ak Parti ile görüştük. Partiyi kapatın iltihak edin denildi. MHP ittifakta istemedi” diyen Yalman “CHP ile görüştük. Amerikasız Türkiye ve hukukun üstünlüğünde anlaştık” ifadelerini kullandı.Milli Gazete'de yer alan habere göre, Konya kanal 42 televizyonunda Mehmet Ali Kayacı’nın sorularını cevaplandıran Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman’ın açıklamaları şu şekilde:Neden iktidar partisiyle seçim işbirliği yapmadınız, ittifak neden olmadı?Çok üzülerek ifade edelim, sayın AK Parti Genel Başkan Yardımcısı bize gelene kadar, biz hiçbir partiyle ittifak görüşmesi yapmadık. Dikkat edin. Genel Başkanımız Tayyip beye hem başsağlığına hem de AK Parti’ye genel başkan olması münasebetiyle gittiğinde bazı görüşmeler oldu. Tabi karşı taraftan bir teklif var, bütünleşelim deniliyor. Tabiri caizse kapatın gelin. Biz soruyoruz o zaman, peki nasıl olacak? Bizim Genel Başkanımız, arkadaşlarımız hepsi dedi ki; bakın biz Başbakanlık, bakanlık, milletvekilliği pazarlığı yapmayız. Bunu ayıp sayarız. Türkiye’nin çok önemli meseleleri var. Ekonomik konularla ilgili, dış politikayla ilgili, terör meselesine yaklaşım konularıyla ilgili, Türkiye’de bir takım ihalelerle ilgili iddialar şaibeler konuşuluyor. İsraf var, bir kamplaşma var. Bu konularla ilgili yapmamız gerekeni konuşalım. Gerisi ondan sonra... Aynen bunlar söylendi. Bu bir. İkincisi AKP-MHP kendi amblemiyle girecek. Bizim amblemimize MHP’nin karşı çıktığını söylediler bize. MHP diyor ki; Saadet Partisi BBP gibi AKP listelerinden girsin, biz ayrı ayrı girelim. Bizim bunu kabul etme imkânımız yok ki

.İLK AK PARTİ İLE GÖRÜŞTÜK, İLKELERİMİZİ KABUL ETMEDİLER

Biz bu konuların gözden geçirilmesi gerektiğini söylediğimizde karşımızdaki adam, evet biz bunlara bir bakalım derse hiç değilse bir mesafe alınmış olur. Bunlar yapıldıktan sonra neden ittifak veya seçim işbirliği olmasın. Elbette ki daha uygun olandır diye düşünürüm. Bizim ilk görüşmemiz bu arkadaşlarla oldu. Biz seçim işbirliği ve ittifak denilen görüşmeyi AK Parti ile yaptık. Ama bir defa söylediğimiz sözlere karşılık görmedik biz.

BİZ BİR HAREKETİN ADIYIZ

Böyle bir şeyi kabul etmeyiz biz, biz bir hareketin adıyız. Ciddi manada. Ülküsünü hedefini kaybetmiş diğer partiler gibi bir şeyimiz yok ki, fikri zikzağımız yok ki bizim. 50 yıl önce neyi söylemiş savunmuşsak, bugün de aynı yerde duruyoruz biz. Aynı şeyleri söylüyoruz. Bizim söylemlerimizde bir değişiklik yok ki. Dolayısıyla böyle bir şeyi kabul etmeyeceğimizi söylemiş olduk. Öncelikli olarak bizim bir takım ilkeler diye ifade ettiğimiz Türkiye’nin temel meseleleri konusunda Amerika’yla İsrail konusunda stratejik ittifaka devam edecek misiniz dedik. Buna devam edilirse biz Amerika’ya güvenmiyoruz, güvenmediğimizi siz de yaşıyorsunuz. Bunu görüyoruz. Net bir cevap yok bunlarla ilgili…Bunu farklı şekilde de soruyorlar. Bunların karşılığını CHP’ye sorduğunuzda onlar size sizin istediğiniz cevabı verdiler mi? AK Parti’nin veremediği cevabı CHP verdi mi size?Elbette ki, biz asgari müştereklerde birleşmeden böyle bir kararı vermeyiz. CHP ile sizin birliktelik dediğiniz böyle bir birliktelik değil. Biz onların listesinden girmiyoruz ki. Herkes kendi partisine oy verecek, herkes kendi partisinde yoluna devam edecek. Ben düşüncelerimle ilgili seçim çalışmalarına devem edeceğim. O ayrı düşüncesinde devam edecek. Mesela bizim Genel Başkanımız dedi ki; Başkanlık sistemi olabilir, başkan bakanları atayabilir ama parlamentonun denetleme hakkı ve gücü yerine getirilmeli. Parlamento şu anda bypass edilmiş durumda. 600 milletvekili olacak ne işe yarayacak sorusunun cevabını bulmamız lazım.Bir taraftan yargı. Hukukun çivisi çıktı tabiri caizse. Bundan herkes şikâyetçi. Parlamentodaki hukukçu vekiller de iktidar partisi dahil olmak üzere hepsi şikayetçi. Dolayısıyla bunların bir gözden geçirilmesi lazım. Kuvvetler ayrılığının dikkate alınması lazım. Biz bunları söyleyince karşımızdaki tamam diyor. Sadece parlamenter sistemde ısrar ediyorlar ama kuvvetler ayrılığında birleşiyoruz.

50 YILDIR MÜCADELE ETTİĞİMİZ ŞEYLERİ SİNEYE ÇEKMEMİZ İSTENİYOR

Ama sen bize dersen ki sen kendini kaybet, adın sanın kalmasın, 50 yıl bir hareket Milli Görüş hareketini devre dışı bırak… Eee? Avrupa Birliği’ne evet diyeceğim öyle mi, mümkün değil. ABD-İsrail stratejik ittifakına evet diyeceğim öyle mi, mümkün değil. Ben bunun 50 yıldır mücadelesini veriyorum. Yahut da mevcut vahşi kapitalizme, vahşi liberalist ekonomiye yani faize, borca dayalı para sistemine evet diyeceğim, yok mümkün değil.CHP’den gördünüz mü?Onlar diyor ki; şaibe varsa ihalelerde komisyon kurulsun araştırılsın. İsrafı durduracağız diyor, parlamento güçlendirilsin, kuvvetler ayrılığına dikkat edilsin diyor. Biz Ortadoğu konusunda ABD’nin peşine düşmeyeceğiz diyoruz. Anlaşmalar yapılır. Bakın Rusya’yla bir kriz yaşadık sonra oturup konuşulup anlaşıldı. Yeri gelir bir yerde milli menfaatlerini dikkate alırsın, ABD ile şunu şurada şöyle yapacağız dersin. Onunla da anlaşırsın. Ama biz Büyük Ortadoğu Projesini tahakkuk ettirmek için ABD’nin kuyruğuna takılamayız dedik. Bunun karşısında insanın lâl olmaması lazım. Bir cevap vermesi lazım. Bunlarla ilgili görüşmelerde üzülerek ifade edelim “Siz haklısınız” denildiği halde bir neticeye varılamadı. 

<< Önceki Haber Erdoğan Saadet Partisi'nden bakın ne istemiş.... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER