Ergenekon mu kazanacak, Erdoğan mı?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Kasım 1 2017
Erdoğan'ın Ergenekon davasının beraatle sonuçlanmasıyla birlikte onlarla birlikte hareket ettiğini bilmeyen kalmadı, bence bu kadarını Bilal Erdoğan bile anlamıştır artık.
Yazının başlığına "Erdoğan mı kazanacak" diye sorduğuma bakmayın, Erdoğan kime karşı kazanacak, işte o bilinmiyor. Yurt dışı ilişkilerine bakarsak, Erdoğan AB ile ilişkilerini düzeltebilir mi, çok zor, bunun için demokrasi gerekiyor en başta, o da Erdoğan'ın yanından bile geçmemiş durumda. Esasında Erdoğan bu tür havayı seviyor, Almanya'ya "Eyyy, behey de hey hey" diye gürlediğinde yada gürlediğini sandığında halkın bundan hoşlandığını biliyor, bunun da seçimler için yeterli olduğunu sanıyor. Oysa Almanya yada AB olaya bu kadar basit bakmıyor ve gerekli uyarılarını yapıyor, bence bu uyarılar yakında uyarı olmaktan çıkacak ve pratiğe dönüşecek. Bu da hem Türkiye ekonomisi için hem de Almanya'da yaşayan Türkiyeliler ve onların Türkiye'ye getirisi anlamında pek de iyi olmayacak.

Suriye yada Irak diye ayırmanın bir anlamı yok, Erdoğan ya da uygulamaya çalıştığı politika Orta Doğu'da iflas etmiş durumda. Barzani'nin almış olduğu son kararlar Türkiye'nin doğru politikası sonucu değil, tam tersine Barzani'nin peşmergelerin başına geçme girişimi Erdoğan politikasının aleyhine olmuştur bence. Ortadoğu'da şu an Rus, Amerikan ve İran politikaları hakim, Türkiye içeride konuşan ama olaylara seyirci bir durumda.

ABD'yle ilişkiler esasında hepsinden karışık ve 27 Kasım'da görülecek olan Zarrab davası ortalığı daha da karışık hale getirecek gibi. Yeni gelen habere göre savcılık bir sonraki duruşmada 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu tapelerini dinletecek. Bu tapeleri anımsayacaksınız, bunlarda Halk Bankası müdürü ve yardımcılarıyla, Reza Zarrab ve görevden alınan 4 bakanın konuşmaları ve ilişkileri var. Bu arada o tapelerin içinde Recep Tayyip Erdoğan'ın da oğlu Bilal Yıldırım'la konuşmaları var. Olay ARTI GERÇEK internet gazetesi'nde şu şekilde yer alıyor:

"Cathy Fleming isimli savunma avukatının 16 Ekim tarihindeki cevabi e-mailinde ise, bu karara sert bir şekilde karşı ç

Bu haberler de ilginizi çekebilir