Eski Büyükelçi Dışişleri'ni anlattı: Yalnızlık Diplomasisi
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Eylül 15 2020
"Dışişleri Bakanlığı dış politikanın belirlenmesi sürecinden tamamen, uygulanması sürecinden ise çok büyük ölçüde dışlandı. Adeta, Türkiye’nin uluslararası haberleşme ajansı haline dönüştürüldü. Uzun erimli düşünceyle ve stratejik bakış açısıyla değil, aceleyle alınan, günü kurtarmayı amaçlayan, taktik nitelikli kararlar makbul hale geldi. Üstelik bu kararların hemen hiçbiri, kurumsal değerlendirme sürecine tâbi tutulmadı."

Namık Tan* | yetkinreport.com
Yalnızlık Diplomasisi
An itibariyle Türk dış politikası oldukça üzücü bir manzara sergiliyor. Suriye, İsrail, Libya ve Mısır’da Büyükelçimiz yok. Lübnan, BAE ve Suudi Arabistan’da Büyükelçimiz var ama yok. AB ile ilişkilerimizde belirgin bir durgunluk yaşıyoruz. Yunanistan, Fransa ve Almanya ile ilişkilerimiz gergin. ABD ile ilişkilerimizde ciddi sorunlar var. Bu bir yalnızlık tablosudur.
Çok değil, bundan birkaç yıl önce, Türkiye’nin sorunlarla dolu bir bölgede “istikrar adası” olduğunu söylerdik. Hatta, bizim “istikrar üreten ülke” olduğumuz, hemen herkesin dilindeydi. “Arap Baharı” nasıl “Arap Kışına” dönüştüyse, biz de bölgemizdeki tüm sorunların tarafı haline gelerek, adeta “yalnızlık adasına” dönüştük. Artık, dostlarımız dahi, istikrarsızlık kaynağı olduğumuzu söylemekten çekinmiyorlar.
Peki, bu noktaya nasıl geldik?
Neden yalnız kaldık?
Meselenin kökleri iç siyasete uzanıyor. Yirmi yıla yakın tek başına iktidar döneminin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisi AKP, iç siyaset bakımından bir konsolidasyona ve saflarını sıklaştırmaya ihtiyaç duydu. Bunun için, Erdoğan, uzlaştırıcı ve kapsayıcı bir siyaset izlemek yerine, milliyetçiliği araç olarak kullanmayı tercih etti. Önyargılar depreştirildi, bağnazlık kutsandı ve milliyetçilik köpürtüldü. Mahalli seçimlerde büyük şehirlerin büyük kısmını kaybetmesine rağmen, Erdoğan’ın stratejisi sonuç verdi ve MHP ile oluşturulan koalisyon sayesinde arzu edilen konsolidasyon sağlandı. Ancak, bunun ağır bir bedeli oldu.
Ülke görülmemiş bir kutuplaşma içine girdi ve siyasette gerginlik, önyargı ve bağnazlık belirleyici rol oynar hale geldi. Böyle bir ortamda, artık dış politik
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Gizli tanık skandalı: 7'si duruşmaya çağrılmadı, 6'sının ifadesi iddianamede yok2.Yoksullar için kırmızı alarm: Kritik seviyeye ulaştı...3.Transatlantik’te Ukrayna çatlağı derinleşiyor4.Odesa bölgesindeki stratejik köprü vuruldu5.Dijital Çağda Nefret Söylemi Uluslararası Konferansı bugün Gent’te düzenleniyor
6.Hatay'da korkutan deprem!7.Suriyeli mülteci Ahmed, Avustralya'da kahraman oldu8.Türkiye için utanç davası: Gazeteci Hidayet Karaca cezaevinde 12'inci yılına girdi9.İmralı heyeti, Adalet Bakanlığı ve AKP'den randevu talep etti10.Furkan Torlak hakkında karanlık iddialar: Özel bilgilere ulaşabiliyor, hakime talimat veriyor...

ERTUĞRUL İNCEKUL

ABDULLAH AYMAZ

ARİF ASALIOĞLU

ŞERİF ALİ TEKALAN








