[Esra Büyükcombak ] Evinizin aydınlatması doğru mu?

Evlerinizi yanlış aydınlatma sağlığınızı olumsuz etkileyebilir

[Esra Büyükcombak ] Evinizin aydınlatması doğru mu?

ESRA BÜYÜKCOMBAK 
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)

Aydınlatma, ister doğal ister yapay olsun, görme yeteneğimizden çok daha fazlasını etkiler. Ruh halimizi, zihinsel sağlığımızı ve hatta fiziksel sağlığımızı etkileyebilir. Bu yazıyı nerede okuyorsanız, etrafınıza bir bakın ve aydınlatmanızı değerlendirin. 

Ekrandaki metni okuyabilmek için yalnızca cihazınızdan gelen mavi ışığı karanlık bir odada mı kullanıyorsunuz? Ortamınızda bir tepe lambası veya farklı bir aydınlatma var mı? Daha önce ofis ortamında masabaşında çalışırken şimdi COVID-19 salgını nedeni ile evinizin bir bölümünü ofis ortamına dönüştürmek zorunda mı kaldınız? Evinizin aydınlatmalarını dinlenmek ve rahatlamak amacıyla seçmiştiniz ama şimdi çalışmak için ne gibi değişiklikler yapmanız gerekiyor? 

Her gün aldığımız ışık miktarının duygusal ve fiziksel sağlığımız üzerinde büyük bir etkisi vardır. Yeterince ışık alamadığımızda, çok fazla ışık aldığımızda ya da yanlış türde ışık aldığımızda bazı etkileri olacaktır. 

Aydınlatmanın ruh halimize etkisi
Mevsimsel duygudurum bozukluğunu duydunuz mu? Mevsimler değiştiğinde ruh halinde ve davranışta önemli değişikliklere neden olan bir depresyon türüdür. Kış aylarında ışık eksikliği sirkadiyen ritmimizi* bozabileceğinden, beyin çok fazla melatonin üretip yeterli serotonin üretemez. Bu yüzden kendimizi mutsuz ve uyuşuk hissederiz. Işık, depresyonla bağlantılı hormon olan melatoninin salgılanmasını azaltır. Ruh halimizi ve enerjimizi arttırıcı etkiye sahip olan serotonin ve noradrenalin düzeylerini arttırır. Yapılacak işe veya yaşama alanına göre kullanılan aydınlatma, daha verimli ve üretken olmamıza yardımcı olacaktır. Aydınlatmanın renk sıcaklığı ve parlaklığı, günlük performansımızla birlikte sağlımızı da etkiler. Bu nedenle dinleneceğimiz zaman farklı, konsantre gerektiren durumlarda farklı olması daha doğru olabilir. 

Avustralya'da yapılan bir araştırmada, havanın sıcaklığından ziyade, insanların soğuk da olsa parlak ve güneşli günlerde, bulutlu sıcak günlere göre daha yüksek oranda serotonin (mutluluk) hormonu seviyesine sahip oldukları tespit edildi. Başka bir çalışmada, aydınlatmayı kullanarak yaşlılardaki olumsuz ruh halini etkili bir şekilde hafifletmeyi başardılar. Kış mevsiminde gün ışığının 6 saat kadar kısa olduğu Finlandiya'da araştırmacılar, insanların güneş ışığını taklit eden özel lambaları kullandıktan sonra daha mutlu ve daha uyanık olduklarını fark ettiler.

Aydınlatma ve fiziksel sağlık
Aydınlatma sadece ruh sağlığımızı değil aynı zamanda fizyolojimizi de etkiler. Doğru aydınlatma göz yorgunluğunu azaltabilir, sirkadiyen ritimlerimizi dengeleyebilir ve kan basıncımızı, kalp atış hızımızı ve vücut ısımızı etkileyebilir. Tabi ki tam aksinin olabileceğini de hatırlatmak isterim. Yanlış ışık türü, baş ağrısı ve göz yorgunluğu gibi durumlara neden olabilir. Açıkçası, aydınlatma hem zihinsel sağlığımızda hem de biyolojik süreçlerimizde kilit rol oynar. Bu nedenle, özellikle çoğumuzun evde, eskisinden çok daha fazla zaman geçirdiğimiz bugünlerde, aydınlatma ortamımızı hafife almamalıyız. 

Işık sıcaklığı ve ortamınız
Usulca dans ederek parıldayan bir şömine ateşi  veya mum alevi ürettiği ısıdan daha fazla sıcaklık ve rahatlık hissi verir; loş ve dolaylı aydınlatma, rahatlamayı teşvik eden daha samimi bir alan oluşturur. Sarı ışık, sıcak bir tondur ve gözlerinizi rahatlatır. Oturma odanız ve yatak odanız gibi sıklıkla dinlenip kitap okuduğunuz mekanlarda kullanmalısınız. Öte yandan yatak odasında kitap okumayı sevenlerdenseniz, yatak başlarınıza daha güçlü ve yattığınız yerden erişilebilir bir baş ucu lambası ya da abajur yerleştirebilirsiniz.

Beyaz ışık soğuktur, detaylı çalışmaları gerektiren durumlarda tercih etmemiz gereken bu aydınlatma doğrudan aydınlatmadır. Çünkü beynimizi harekete geçirir ve ayrıntıları görmemizi sağlar. Evinizde, özellikle mutfakta, banyoda ve çalışma odasında kullanabilirsiniz. Işığın odada iyi bir şekilde dağıldığından emin olmak için aydınlatmanın oda içerisine eşit şekilde değil, farklı seviyelerde dağıldığından emin olun. Mesela bir adet tepe lambasıyla yetinmek yerine şifonyer veya sehpa üzerinde destekleyici ışıklar ya da yerde konumlanan dekoratif lambalarla doğru aydınlatma ayarlanabilir.

Mavi ışık gerginliğimizi artırır
Mavi ışık, cep telefonları ve monitörlerden dolayı sıklıkla maruz kalınan ışıktır. Aynı zamanda bazı aydınlatma lambalarının yansıttığı renktir. Geceleri bir saat mavi ışığa maruz kalmak melatonin üretimini azaltacaktır. Bu şekilde uyku sürenizi üç saate kadar geciktirmiş olursunuz. Aynı zamanda kortizolümüzü arttırır, yani aslında gerginliğimizi arttırır. Bu yüzden aydınlatmalarda lamba tercihleri bu açıdan da önemlidir. Başta sizin sağlığınız ve ruh haliniz olmak üzere, odadaki her şey, o odadaki aydınlatmadan etkilenir. Soğuk tonlu bir alanı, daha sıcak bir alana, monoton ruhlu bir alanı daha samimi bir alana dönüştürmeniz mümkündür. Aynı mekanlarda aynı şekilde yaşamıyoruz ve herkes kendi ihtiyacının yansıması olarak aydınlatma tercihini yapar. Bu yüzden yaşam standartlarımızı tespit ederek, doğru ışığı doğru zamanda yaşadığımız ana göre ayarlamak en doğrusudur.

*Sirkadiyen ritim; Dünyanın kendi ekseni etrafında yaklaşık 24 saat süren dönüşünün canlılar üzerinde oluşturduğu biyokimyasal, fizyolojik ve davranışsal ritimlerin tekrar edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Kısaca organizmanın biyolojik saati olarak tanımlanabilir. Vücut işlevlerinin düzenli olarak işleyişini ifade eder.

<< Önceki Haber [Esra Büyükcombak ] Evinizin aydınlatması doğru mu? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER