Evrensel Yayın Yönetmeni: Gazeteci toprağa düşene kadar tepki sınırlı kalıyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ocak 6 2016
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Türkiye'de gazetecilerin başına silah dayanmasına, gözaltına alınmasına, tutuklanmasına verilen tepkilerin yetersiz olduğunu söyledi. Polat, "Türkiye'de maalesef gazetecinin kanı akmadan çok büyük tepkiler olmuyor. Çalışan gazeteciler ciddi tehdit altında olduğu için bir eylemde görülürse işten atılacağını düşünüyor. Bir gazeteci toprağa düşene kadar tepkiler daha sınırlı kalıyor." dedi.
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Türkiye'de gazetecilerin başına silah dayanmasına, gözaltına alınmasına, tutuklanmasına verilen tepkilerin yetersiz olduğunu söyledi. Polat, "Türkiye'de maalesef gazetecinin kanı akmadan çok büyük tepkiler olmuyor. Çalışan gazeteciler ciddi tehdit altında olduğu için bir eylemde görülürse işten atılacağını düşünüyor. Bir gazeteci toprağa düşene kadar tepkiler daha sınırlı kalıyor." dedi.

Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin gözaltında iken öldürülmesinin ardından 20 yıl geçti. Göktepe'nin arkadaşı Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuştu.
1990'lı yıllarda çok sayıda gazetecinin ölümüne şahitlik ettiklerini belirten Polat, o dönemi şöyle anlattı: "Bunlar ağırlıklı olarak Kürt sorununun içindeki çatışma sürecinde onu izleyen gazetecilerdi. Büyük çoğunluğu da Kürt gazetecilerdi öldürülenler. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Abdi İpekçi de öldürüldü, Hrant Dink'le devam etti. Bunların her birinin üzerinden daha sonraki süreçte farklı mesajlar verilmek istendiğini biliyoruz. Atatürkçü olarak bilinen biri öldürüldüğünde biraz daha laiklik etrafında bir tartışma üzerinden mesaj verilmek ve kitleler mobilize edilmek istendi. Diğer taraftan da Kürt sorunuyla ilgili sürecin devamı olan politikalarla aslında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) konseptiydi bu süreç. Sürecin hemen arkasından 1996'da batıda da çeşitli hak arama eylemleri vardı. Bu hak arama eylemlerini izleyen gazeteciler polisin baskısıyla karşılaşıyordu. Çok sayıda gazeteci dayak yiyordu."

Metin Göktepe'nin öldürülmesinin çok göz önünde bir cinayet olduğunu kaydeden Polat, "Gazeteciler çok yaygın bir tepki verdi. Türkiye basın tarihinde en yaygın tepkiydi bu. Basın meslek örgütlerine yürüdüler. Ankara'da bakanları, başbakanı gördüklerinde kameraları bıraktılar ve bu ortak mücadelenin devamı olarak ilk kez devlet görevlilerinin gerçekleştirdiği bir gazeteci cinayetinden üniformalılar yargılanıp ceza aldılar. Türkiye basın

Bu haberler de ilginizi çekebilir