Feti Yıldız, “Ceza Muhakemesi yanlış delille doğru sonuca ulaşılmasını reddeder. Delilsiz ispat maddi vakaya uygun olsa bile zan ve tahminden ibarettir. Gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınmaması hukukumuz için büyük bir kazanımdır.
Bu yola mecbur kalmadıkça başvurulmalı, başvurulduğu taktirde savunma hakkına saygı gösterilmeli ve sanığın gizli tanığa sözlü soru sorma hakkı mutlaka tanınmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Normal şartlarda yasal usuller gereği mahkemeler, sadece “gizli tanık” anlatımlarına ya da iddialarına dayanarak birini mahkûm edemez. Bu beyanın mutlaka başka güvenilir ve somut delillerle doğrulanması gerekir. Ancak Türkiye’de özellikle son 10 yılda hukukun bu işleyişi askıya alınmış durumda. Mahkemeler, hiçbir gerçekliği olmayan ve hiçbir somut delile dayanmayan gizli tanık beyanlarıyla insanları mahkum ediyor.




