Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından İsveç ve Finlandiya gibi Danimarka da güvenlik politikasını yeniden şekillendiriyor.

Danimarka halkı, 30 yıl boyunca dışında kaldığı Avrupa Birliği (AB) ortak savunma politikasına katılmak için yapılan referandum çerçevesinde sandık başına gitti. Ulusal yayın kuruluşu Danimarka Radyosu’na göre oyların yüzde 98’inden fazlası sayılırken, sandıktan yüzde 67 “evet” oyu çıktı. Böylece Danimarka, artık AB’nin askeri misyonlarına dahil olabilecek.

Başbakan Mette Frederiksen, sandıktan çıkan sonucun Ukrayna’daki savaş sırasında “çok önemli bir sinyal” gönderdiğini söyleyerek, “Putin özgür bir ülkeyi işgal ettiğinde ve Avrupa’daki istikrarı tehdit ettiğinde diğerlerinin bir araya geldiğini gösteriyoruz. Kıtamızda yeniden savaş olduğunda tarafsız olamazsınız. Ukrayna’yı ve Ukrayna halkını destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, oylamanın “ortak güvenliğe güçlü bir bağlılık mesajı” gönderdiğini ve hem Danimarka’nın hem de AB’nin bundan faydalanacağını belirtti. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ise, “Danimarka halkı tarihi bir seçim yaptı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana dünya değişti” ifadelerini kullandı.

1973’ten beri AB üyesi olan Danimarka’da halk, daha fazla entegrasyona sıcak bakmıyordu. 1992’de Maastricht Antlaşması (ekonomik ve parasal birliğin gerçekleştirilmesini, ortak dış, güvenlik, adalet ve içişlerinde iş birliği politikalarını içeren antlaşma) halk oylamasına sunulmuş, sandıktan “ret” kararı çıkmıştı. Böylece AB üyesi ülkelerle Danimarka arasında özel bir anlaşma imzalanmıştı. Bu çerçevede Danimarka AB’nin adalet, içişleri ve para birimi kararlarından muaf tutulmuştu.

Danimarka AB’nin ortak para birimi olan Euro’yu kullanmazken, ortak adalet ve içişleri politikalarına da katılmıyor.