Gazetecilerin yargılandığı davada karar yarına kaldı

Hafta boyunca devam eden ve gazetecilerin yargılandığı davada, avukatlar son savunmalarını yaptı. Karar yarın verilecek

SHABER3.COM

Gazeteciler Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ile akademisyen Mehmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 7 kişinin yargılanmasına devam edildi. Hafta boyunca devam eden davada, avukatlar da son savunmalarını yaptı. Davanın yarın görülecek celsesinde mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül getirildi. Nazlı Ilıcak ise Bakırköy Kapalı Cezaevi'nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Tutuksuz Tibet Murat Sanlıman ve avukatlar da duruşmada hazır bulundu.

Sabah saat 09.45 sıralarında başlayan duruşmada, sanık avukatlarının müvekkilleri için esas hakkındaki son savunmaları alınarak tamamlandı. Duruşma yarına ertelendi. 

AVUKATLARIN SAVUNMALARINDAN SATIRBAŞLARI

Özşengül’ün avukatı mahkemeye seslendi: Bu dava adaletin bir cinayeti haline gelirse faillerinden biri siz olacaksınız

Duruşmanın dördüncü oturumuna, eski Polis Akademisi öğretim görevlisi Şükrü Tuğrul Özşengül’ün avukatı Mustafa Bal’ın savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmasıyla başladı. Duruşmanın başladığı günden bu yana “delillerin toplanamadığını” belirten Bal, “Bu dava çökmüş, yerle yeksan olmuştur” dedi. Mahkeme Başkanı’nın “Toparlayın” uyarısı üzerine Bal, “Sayenizde ceza yargılamasının ‘büyüklere masallar’ olduğunu öğrendik. Kendimi bir oyunun figüranı gibi hissediyorum. Adaletin bir cinayeti hâline gelirse bu dava, bu cinayetin faillerinden biri siz olacaksınız” diye konuştu.

Bal, sözlerini şöyle noktaladı:

“Anlaşılıyor, devam ettirmeyeceksiniz.Bağımsızlık, tarafsızlık gibi kavramlar yargı için kolay üretilmedi. Bu yargılamalar, sanığın nefesini kesmeye matuf. Müvekkilimin tahliyesini ve beraatına karar verilmesini talep ediyorum.”

Mustafa Bal’ın ardından Altan kardeşlerin avukatı Ergin Cinmen, dün (14 Şubat 2018) yarım kalan savunmasına devam etti. Davanın uluslararası camiada da takip edildiğini vurgulayan Cinmen, Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu’nun, müvekkili Mehmet Altan hakkında verdiği “tahliye” kararını hatırlattı. “AYM’nin kararı bizi ilgilendirmez’ demeyin. Dilerim, sayın heyetiniz AYM’nin kararına uymama tavrınızı son kararınızda değiştirirsiniz” diyen Ergin, “AYM aslında bizim savunmamızı yapıyor, bu davanın kararını veriyor. Mahkemeniz oy çokluğuyla hukuki bir kaos yaratmıştır” ifadesini kullandı.

Söz konusu “hak ihlali” kararına eski Adalet Bakanı ve Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanı, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Başbakan Binali Yıldırım’ın gösterdiği tepkileri hatırlattı. Cinmen, AYM’nin siyasetin en tepeleri tarafından alaşağı edildiğini belirtti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Ergin Cinmen’i “Konunun dışına çıkıyorsunuz, toparlayın” diye uyardı. Cinmen ise, müvekkillerinin üç kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığını anımsatarak şöyle devam etti:

“Bu bile konu dışıysa çıkıp gidelim buradan. Ceza hukukunun değerli isimlerinden İzzet Özgenç, Prof. Adem Sözüer, Prof. İbrahim Kaboğlu, YARSAV Başkanı Murat Aydın, AYM kararına mahkemenizin uymamasını eleştiren ve doğurduğu sonuçlar hakkında uyaran açıklamalar yaptılar. Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, “Burada hukuka aykırılık aşıldı, suç işleniyor” dedi. Mahkemeniz, AYM kararının gereğini yapmazken ‘Bu karara uyarsak mahkumiyet kararı verilemez’ görüşüyle ihsas-ı rey durumu doğacağını belirtti.”

AYM kararının uygulanmaması durumunda “görevi kötüye kullanmak” suçlarının doğacağını belirten Cinmen, Hâkimler ve Savcılar kurulu’nun meslekten çıkarma cezasını da söz konusu edebileceğini belirtti. Cinmen, “Nitekim bugün de birçok hâkim ve savcı ya tutuklu, ya hükümlü ya da firaridir. Mahkemeniz ya hukuka ya da hukuksuzluğa imza atacaktır” ifadesini kullandı.

Daha sonra eski Zaman Gazetesi Marka Pazarlama Müdürü Yakup Şimşek’in avukatı söz aldı. Yakup Şimşek’in avukatı, müvekkilinin dava konusu olan Zaman’ın 2015 güz dönemi reklamını çeken kişi olmadığını savundu. Reklam filminin bir “tehlike suçu” olarak değerlendirilemeyeceğini vurguladı ve filmin davanın tutuksuz olarak yargılanan sanığı Tibet Murat Sanlıman’ın şirketi tarafından çekildiğini iddia etti.
<< Önceki Haber Gazetecilerin yargılandığı davada karar yarına kaldı Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER