'Genç yaşta başlayan kilo sorunları anne-baba olmanızı engeller'


Aşırı şişman veya zayıf olmak kadınlarda gebe kalmayı önlüyor, erkeklerde de sperm miktarını olumsuz etkiliyor. Ferti-Jin Kadın Sağlığı Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, bu anlamda "İdeal kilonuzu koruyun. Genç yaşta başlayan kilo sorunları ileride anne-baba olmanıza engel olabilir." uyarılarında bulunuyor.

Türkiye'de obeziteye bağlı kısırlık sorunu; erkeklerin yüzde 21'ini, kadınların ise yüzde 42'sini tehdit ediyor. Taşdemir, şunları ifade ediyor:

"Yağ hücrelerinin çokluğu östrojen dengesizliğine neden oluyor. Bu durumda yumurtlama olmuyor. Artan vücut kütle endeksi bölgesel, hormonal ve metabolik sorunlar doğuruyor, bu nedenle yumurtalar olgunlaşamıyor. Kilo artışı ile beliren hiperandrojenizm (testosteron gibi erkeklik hormonlarının artması) ve yumurtlama sorunu olanların hamilelik imkânı geriliyor. Hamilelik için en ideal vücut kütle endeksi 21-29 bandındadır. Adet sorunu olan obez kadınlar, kilolarının yüzde 5'ini verdikleri takdirde bu problemlerinden yüzde 60 oranında kurtuluyorlar. Yapılan araştırmalara göre kadınlarda kısırlık problemlerinin yüzde 40'ında yumurtlama sorunu görülüyor. Bu grubu aşırı kilolu ve over sendromlu kadınlar teşkil ediyor."

Taşdemir, şöyle devam ediyor:

"Obez kadınlarda normal kilolu kadınlara oranla embriyonun tutunma ihtimali daha gerilerde oluyor. Yumurta sayısının gerilerde olması nedeniyle tedavi müddetini arttırıyor, hatta tedavinin yarım kalm ihtimali ile gebelik komplikasyonları artıyor. Tüp bebek tedavisi gören anne adaylarının bu tür olumsuzluklar ile karşılaşmaması için fazla kilolarından kurtulmaları gerekiyor. Anne adayları fazla kilolarından kurtularak tansiyon ve şeker gibi hastalıklardan korunmuş oluyor. Tüp bebek tedavisine başlayacak adaylara diyet programları ve egzersizler öneriliyor. Adayların kilolarının yüzde 5'ini vermeleri, tedavideki başarıyı artırmada yeterli oluyor."

Op. Dr. Seval Taşdemir, "Obezite, sadece kadınları değil, erkekleri de etkiliyor." diyor ve ekliyor:

"Yapılan araştırmalar, şişman erkeklerin sperm kalitelerinin gerilediğine işaret ediyor. Obez erkeklerde yağ dokusunda testosteronun östrojene dönüşümü artıyor, testosteron daralıyor ve sperm kalitesi geriliyor. Bu arada şişman erkeklerde hormon sorunları, ideal kiloda olanlardan daha fazla görülüyor. Araştırmalarda şişman erkeklerde sperm sayısının yüzde 21, sperm yoğunluğunun ise yüzde 23 geride olduğu belirlenmiş. Şişman erkeklerde testis bölgesinde yağ oranının fazla olması, bölgede vücut ısısını yüksek tutuyor ve sıcaklık sebebiyle testis damarlarının genişlemesi sonucu sperm üretimi ve kalitesini azaltabiliyor. Gebelik elde edilse dahi düşük oranlarındaki artış, çiftlerin sağlıklı çocuk sahibi olmalarını engelliyor. Obezite diğer zararlarının yanı sıra erkeklerde iktidarsızlığa da neden oluyor. Araştırmalara göre; erkeklerin aldığı her 10 kilo, kısırlık ihtimalini yüzde 10 oranında artırıyor, sperm yoğunlaşmasını azaltıp hormonal dengeyi bozuyor, seks isteğini azaltıyor.

Kısaca yaş, hayat tarzı, kilo, stress, sigara ve alkol kullanımı ile genetik yapı; sperm kalitesini belirleyerek dölleme kabiliyetini etkiliyor. Bu basamaklardaki herhangi bir olumsuzluk, çiftin hamilelik elde etmesini önlüyor ve tüp bebekteki başarı şansını önemli derecede azaltıyor. Yaşam tarzında değişiklikler yaparak beslenmenin düzeltilmesi, egzersiz ve programlı kilo vererek ideal kiloya ulaşmak; sperm fonksiyonlarını düzeltiyor, gebelik şansını artırıyor. Özellikle yağ kullanımının azaltılması, Omega- 3 içeren bitkisel yağların tercih edilmesi; sperm sorunlarının önüne geçiyor.

Kadınlarda vücut ağırlığının normalden az olması da hormonları olumsuz etkiliyor ve adet düzensizliklerine yol açıyor. Vücuttaki yağ hücreleri, hormon üretimi yapıyor. Östrojenin 2/3'ü yağ hücrelerinde üretiliyor. Yağ hücrelerinin sayısı ne kadar fazla ise o kadar fazla östrojen üretilir. Östrojen düzeyi azaldığı ya da çok yükseldiğinde çeşitli problemler ortaya çıkabiliyor.

Vücuttaki yağ miktarı yüzde 10-15 oranında azaldığında hormonal denge bozuluyor ve kısırlık ortaya çıkıyor. Çok zayıflama, beyinden yumurtalıklara giden sinyallerin azalmasına neden oluyor. Bu durumda östrojen üretimi duruyor, rahmin iç tabakası gelişemiyor ve döllenen yumurta rahme tutunamadığı için gebelik oluşmuyor. Bu arada aşırı egzersiz yapmak da adet düzenini bozup yumurtlamayı engelleyerek kısırlığa sebep olabiliyor.

Sigara ve alkol tüketimi, çevre kirliliği gibi faktörler kısırlığa yol açıyor. Çinko eksikliği de sperm üretimini ve spermlerin kalitesini düşürüyor, testesteron salgılanmasını engelliyor. Çinko ve folik asit takviyesi ile sperm sayısını artırmak mümkün. C ve E vitaminleri de oksijen radikallerinin sperm hareketliliği üzerindeki olumsuz etkilerini azaltıyor. Bu arada beyin metabolizması, duygusal sorunlar, uyku kalitesi, tiroid bezi, böbrek üstü bezleri ve insülin açısından sağlığınızı mutlaka sorgulamalısınız." Ferti-Jin Kadın Sağlığı Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, "Obezite sorununun en karmaşık yönü, hormonlardır. Jinekolojik ve kısırlık problemleriniz varsa tüm hormonlarınıza bakılmalı. Çünkü kadınları kadın, erkekleri erkek yapan hormonlardır. Eğer bir sorun varsa, hormon tedavisi yapılmalı"
CİHAN
<< Önceki Haber 'Genç yaşta başlayan kilo sorunları anne-baba olmanızı... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER