Yürek burkan bir mektup daha...

Zaman gazetesinin pazarlama müdürü Yakup Şimşek, 37 aydır İstanbul Silivri Kapalı Cezaevi'nde tutuklu. Terör veya şiddete bulaştığına dair tek delil olmadığı halde hakkında müebbet hapis cezası verilmişti. O ceza Yargıtay tarafından bozuldu, ancak Şimşek tahliye edilmiyor. Şimşek ölüm döşeğindeki babası ile helalleşmek istese de buna izin verilmiyor. Aynı zamanda avukat olan kızı Büşra Şimşek maruz kaldıkları hukuksuzlukları duygu yüklü mektupla dile getirdi.

SHABER3.COM

Zaman Gazetesi Davası'nda yargılanan ve hakkında verilen müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan gazetenin eski pazarlama müdürü Yakup Şimşek’in aynı zamanda avukat olan kızı Büşra Şimşek, babasına duygu dolu bir mektup yazdı.

Tr724’ün yayımladığı mektupta, ağır kanser hastası olan dedesinin durumunu anlatan Büşra Şimşek, babasına şöyle seslendi: “Babalar hiç ağlamazdı hani? Babalar kızlarının dağı.. En güçlü dayanağım.. Dünyada gördüğüm en sabırlı en mütevekkil insanı babam gözünden yaş akıtan zalimleri Allah kahretsin. Ben senin için ağlıyorum, sen baban için. Herkes babası için ağlarmış demek. Dedem de senin dağındı değil mi?”

Büşra Şimşek'in 37 aydır İstanbul Silivri Kapalı Cezaevi'nde tutuklu babası Yakup Şimşek'e yazdığı mektup…

"Babam, gözümün nuru, çilesi çok olan babam

Yakup Peygamberin ismiyle aynı ismi paylaşmandan belki de bunca çilen..

Babalar hep güçlü değil midir?

Babalar hiç ağlamazdı hani?

Babalar kızlarının dağı.

En güçlü dayanağım.

Dünyada gördüğüm en sabırlı en mütevekkil insanı babam; gözünden yaş akıtan zalimleri Allah kahretsin.

Ben senin için ağlıyorum sen baban için.

Herkes babası için ağlarmış demek.

Dedem de senin dağındı değil mi?

Dedem benim.

Güçlü sabırlı Allah’a teslim olmuş Karadenizin en delikanlı adamı dedem.

Bir gün şafak vakti evine geldiklerinde nereden bilebilirdin oğlunu son görüşünün olduğunu, nereden bilebilirdin zulmün arşa değeceğini,

Ayrılığın bu kadar uzun süreceğini..

3,5 sene oldu neredeyse..

Sana hep güç vermeye çalıştım.

Dedem, babam gelecek sabret dedim.

Kendini bırakma dedim.

Allaha inanıyoruz biz Onun adaletine güveniyoruz dedim.

Bi gün gözünden yaş akmadı dedem ta ki bu dert, keder senin içini yiyip bitirene kadar

Mide kanseri olduğun midenin alınacağı söylendi

86 yaşındasın evet ama o kadar güçlüsün ki yattın bıçak altına.

Doktorlar filmlerde hiçbir şekilde görünmeyen kanserin karnındaki her yere yayıldığını gördüler.

Ve ömrüne 6 ay biçtiler dedem.

Biz sana diyemedik.

babamı bekleyebil diye.

Amcamlar yengemler tüm ailemiz sana bebek gibi baktılar

Herkesin gözü yolda babamı bekledik.

Yakup Şimşek’in babası Temel Şimşek, ağır hasta. Tek dileği ölmeden evladını son bir kez görebilmek…

Babam.

Seni bekledik babam.

Dedemin gözü açık gitmesin diye bekledik dua dua yalvardık.

Dedeme söylemedik kanserinin yayıldığını, hatta kanser olduğunu bile.

Midesi alınınca iyileşeceğini sanıyordu. Her yanına gittiğimzde “sanki bu ameliyattan sonra toplayamadım” diyordu. Ameliyat olduğunu sanıyordu dedem. Ama hiçbir müdahalenin anlamı kalmamış her şey bitmişti. Allaha teslim olmaktan başka çaremiz kalmamıştı. Dedemi moralli tutmaktan başka, duadan başka.

Ah dedem.

Gözünden yaş akmadı, hep dik durdun ama bu ayrılık seni bu hale getirdi biliyoruz. Sizi ayıranları Allah kahretsin dedem, adaletiyle muamele etsin dedem. 

Doktorlar bile bu hızlı ilerleyişe şaşırdılar çünkü en son kontrollerini yaptıralı çok olmamıştı. Ah dedem içine ata ata tükenen dedem. "Ölmeden inşallah görürüm Yakubumu" derken ağladın ilk kez.

Babamla ilgili her bir şey anlatışımda yaşların süzülmeye durdu yanaklarından.

Acın artık içine sığmıyordu.

İçini bitirmiş, tüketmişti.

Sert, haşin, kızmasından korktuğumuz Karadeniz dedesi benim Temel dedem ağlıyordu.

Babam çocukken dedem gurbetteymiş.

Almanya'da geçim derdinde.

Senede bir iki kere gelirmiş.

Babam babasına hasret büyümüş.

Dedem oğluna, çocuklarına hasret.

Dedem ben ölünce babanız Yakup diyormuş diğer çocuklarına.

Evin büyüğü, dünyanın en kucaklayıcı en merhametli insanı çünkü babam

Kalbi yumuşacık

Niyeti tertemiz

Kötülük asla düşünmeyen

Kendi hakkındaki müebbetlik fermanlar veren hakimlere bile bedduada değil duada bulunan babam

Müebbet cezaları Yargıtay tarafından bozulan Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı (soldan 3'üncü) ve Yakup Şimşek (soldan 2'nci) duruşma salonunda yakınları ile böyle selamlaştı.

Kalbinden öpülesi, başını sadece secdede eğen babam.

Çok acı çekiyorsun biliyorum babam çok acı çekiyoruz hepimiz…

Benim dimdik, dayanıklı, Allaha tam teslim olmuş babam seni ağlarken görünce çok acı çekiyorum.

Çok şeyler yaşadık 3 senede.

İlk ağladığın zamanı da unutmuyorum.

Avukat yemini ettikten 3 gün sonra senin duruşmanda mahkemenin bana söz hakkı verdiği o an.

Kürsümden sana başımı çevirdim.

Gözlerim doluydu.

Gözlerin doluydu.

Savcı beş dakika önce senin için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını talep ettiğini açıklamıştı.

Ben yumurtadan çıkmış bir civciv gibi hissediyordum.

Kendimi ne o ilk kez giydiğim cübbeyle bütünleştirebilmiştim ne o kürsüyle.

Sanık müdafii kürsüsü..

babasının müdafiisi..

masum babasının avukatı.. ah..

beni bu vatana hizmet için büyüten yetiştiren babam

Vatan haini nasıl dediler babam sana ah babam..

Biz baba kız senle o mahkeme salonunda duruşumuzla konuşmamızla sana vatan haini diyenlere en güzel cevabı vermiştik..

Daha çok var “acı” hatıramız..

Yaz yaz bitmez babam..

Gözlerindeki yaşlara kurban olduğum, kızım hayırlı olsun avukatlığın dedin ve gittin askerler seni kelepçeleyip mahkeme salonundan çıkarırken..

Ben sana hiç bahsetmedim neler yaşadığımdan o an.

Nasıl konuşabildiğimden,

Senin yaşlı gözlerine bakarken nasıl ayakta kalabildiğimden hiç bahsedemedim babam..

Belki hala daha da hazır değilim, üstünden 2 sene geçmesine rağmen..

bu mektubu neden bugün yazıyorum

Çünkü acılar artık sığmıyo üstünü kapatmış gibi yapamıyorum babam, yapamıyoruz. Sabrımız tükenmek üzere…

Dayanamıyorum senin ağlamana, dayanamıyorum ailemin perişanlığına..

Dedem ölüm döşeğinde artık.

İki gündür çok kötü.

Dün akşam yanına geldim ve sana çaresizce dedemin artık sona geldiğini her an gidebiliriz köye dedim.

Avukatın olduğum için en zor şeyleri söylemek de her zaman bana düştü babam.

Evin Büyük çocukları hep daha çok acı çeker demek.

Sen de evin büyük çocuğusun en acı çekeni.

Yüreğim parça parça oldu sen karşımda ağlarken.

56 yaşında koca adam ağlar mıymış? Ağlarmış.

İnsan babası için her yaşta ağlarmış.

Gözyaşlarını silmek istedim ama elim erişmedi babam.

Sana ne desem de ağlamasan ne desem de iyi yapsam seni diye düşündüm durdum, kilitlendim.

Senin karşında çaresiz kaldım.

Senin ağlamaman için hiçbir şey yapamadım babam ben de seninle ağladım.

Soğuk görüş odasında ağladık, ağlaştık…

Tek bir şey söyleyebildik birbirimize “kader”.

Ahirete kaldı belki de tutuklandığından beri hiç görmediğin dedemi görmek.

"Allah'a inanıyoruz" dedin sadece..

Çaresizce, dudaklarını sıka sıka ağladın.

Bize yapılan zulümden yorulduk.

Allah hepsini, ama hepsini kahretsin.

Gözünün yaşında boğulsunlar.

Pamuk ellerini öpeyim babam.

Güzel kokularını öpeyim babam.

Yüzündeki o çaresizliği hiçbir zaman unutmayacağım.

Bugün de telefon görüşünde dedem sana bir veda konuşması yapmış “ölüyorum ben oğlum” demiş, şimdi gene ağlıyorsundur telefonda da ağlamışsın ama yanında olamıyoruz ya en çok o mahvediyor kahrolası ayrılık.

Yakup Şimşek Silivri Cezaevi’nde kızı ile birlikte.

Bize bunu reva görenleri asla affetmeyeceğim.

Senin gönlün yücedir bilirim sen gene affedersin.

Ben asla affetmeyeceğim.

Hayatımda gördüğüm en dayanıklı en mert iki adamın gözyaşlarıyla, acılarıyla, bu ayrılıkla bizi tükettiler babam.

Hepimizi, tüm ailemizi.

Dedem seni sayıklaya sayıklaya gözlerini yumuyor şimdi.

4 halam, 2 amcam başında duruyor sürekli.

Tek arzusu bir kere görmekti seni.

Gidiyorum babam, senin yerine ona sarılmaya gidiyorum.

Gözlerini açarsa dedeme selamını söyleyeceğim.

Babam neyse ki dünya fani.

Dünya sonlu.

Dünya geçici.

Geldik ve gitmekteyiz.

Elhamdülillah İlahi Divan var babam.

Sana Rabbim sabırlar versin.

Babanla seni, bizi tüm ailemizi firdevs cennetlerinde kavuştursun.

Sonsuz hayatta Allah beraber eylesin babam.

Ağlama benim babam.

Ağlama canım babam.

Sana görüşten çıkarken dediğimi hiç unutma.

Sen bizim kocaman ailemizin, amcamların, halamların, annemin, kardeşlerimin, kuzenlerimin, hepimizin babasısın.

Bize senin sağlığın lazım babam.

Seni seviyoruz.

He dün gece dedin ya "mahkemeye dilekçe yaz gene, dedem artık son günlerinde müvekkilimi tahliye edin" diye. "Belki bırakırlar belli olmaz" dedin ya ümidini sevdiğim koca adam. 

Yazdım dilekçeyi, sırf sen istedin diye yazdım zalim mahkemeye, zalim hâkimlerine, bu zalim düzene, bir dilekçe daha havale ettim babam.

Güçleri garibana yeter onların babam. Ama biz daha güçlüyüz. Çünkü biz haklıyız. 

Davamızda, olduğumuz yerde, duruşumuzla, yaşantımızla biz her şeyimizle haklıyız dimdik ayaktayız ve hiçbir acı belimizi bükmeyecek babam. 

Allah yolundan şaşırtmasın, rızasına nail eylesin, tek derdimiz endişemiz budur. 

Seni Rabbime emanet ediyorum, 37 aydır yaşam sürdüğün betonarme hücrende….

Kızın Büşra Şimşek
<< Önceki Haber Yürek burkan bir mektup daha... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER