Gül Pembesi Başörtüsü

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Temmuz 6 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Harun Tokak, Sümeyye'nin Meriç'in karanlık ve derin sularında son bulan acı dolu hicret hikayesini kaleme aldı. Yazı video formatıyla Hizmetten'in Youtube kanalında izlenebilir.




Gül Pembesi Başörtüsü
Mah-ı Muharremdeyiz…
Alvarlı Efe Hazretleri ne güzel söyler;
"Bugün mâh-ı Muharremdir, muhibb-i hanedan ağlar.
Bugün Eyyam-ı mâtemdir, bugün âb-ı revân ağlar."
Rahmetli babam hep ağlayarak anlatırdı bize Kerbelâ'yı…
O ateş hâlâ yanıyor…
O gözyaşı hâlâ akıyor…
O kan hâlâ damlıyor…
Kerbelâ çölünde İmam Hüseyin son veda konuşmasında kardeşi Seyyide Zeyneb’e, “Kardeşim, Ehl-i Beyt kadınları ve kızları sana emanet,” diyor.
Seyyide Zeyneb’den cesareti ödünç almış olan nice kadınlarımız ve kızlarımız bu süreçte zalimlere kahramanca direndiler. Emanete sahip çıktılar. Onlardan biri de çok eskilerden tanıdığım ve çok değer verdiğim, ruhunun ufkuna yürümüş bir hizmet gönüllüsünün kızı Zeynep Gülşen…
İyi bir yazar ve şair olan Zeynep Gülşen, ülkesinde hapis yatmış. Bu süreçte birçok kadın gibi o da büyük acılar yaşamış ve sonra bir yol bulup yurt dışına çıkarak özgürlüğüne kavuşmuş.
Geçenlerde bana hapishane günlerindeki koğuş arkadaşı Sümeyye’nin hikâyesini göndermiş.
Zeynep Gülşen, “Kampın ilk günlerinin burukluğunu, yalnızlığını iyi bilirim,” diye başlıyor Sümeyye’nin hikayesine:
 “Bu yüzden kampa yeni gelenleri yemeğe davet ediyor, onların yalnızlıklarına çare olmaya çalışıyordum. 
Bir gün kampa yeni gelen genç  Hatice ve Ahmet çiftini yemeğe davet etmiştim.
Kısa bir tanışmadan sonra hikâyelerini sordum. Meriç’i aşıp buralara nasıl geldiklerini ve yolda yaşadıklarını anlatmaya başladılar. Anlatımda Sümeyye ismi dikkatimi çekti. Heyecanla:
“Sümeyye nereliydi, çocukların isimleri neydi?” dedim. 
Aldı

Bu haberler de ilginizi çekebilir