17-25 Aralık sempozyumu sonuç mesajı

Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) tarafından düzenlenen 17 -25 Aralık Sempozyumu sona erdi. Sempozyumun sonuç bildirgesini Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Mahmut Tanal okudu. 17-24 Aralık Sempozyumu sonuç bildirgesinde evrensel hukuk kurallarına uyulması vurgulandı.

17-25 Aralık sempozyumu sonuç mesajı

Medyanın üzerindeki tüm ambargoların kaldırılması vurgusu yapılan bildirgede şu ifadeler yer aldı: 

“17/25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında ortaya çıkan deliller; iş adamları, bürokratlar, bakan çocukları ve bakanlar arasındaki karmaşık ilişkiler bir an önce evrensel hukuk kurallarına uyularak ortaya konulmalıdır.

Ülkemizde temel demokratik kurallara, hukukun üstünlüğüne, adil yargılanma hakkına ve temel insan hak ve özgürlüklere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.

Algı operasyonları ve suç tüccarlığı yapılarak siyasi rant ve yolsuzlukları kapatmak adına masum kesimlerin kamuoyu nezdinde hedef gösterilmesinden vazgeçilmelidir.

17/25 operasyonu sonrası Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen Bakanlar hakkında düzenlenen fezlekelerin incelenmesi için kurulan 'Yolsuzluk Komisyonu', çalışmalarını tüm delilleri toplayarak, operasyonu yürüten savcı ve polisleri de dinleyerek kamu vicdanını rahatlatacak bir şekilde gerçekleri yürütmelidir.

'TOPLUMUN FARKLI KESİMLERİ ARASINA NEFRET TOHUMLARI SAÇAN BİR İKTİDAR MEŞRUİYETİNİ KAYBEDER'

Devlet meşruiyetini halktan almaktadır. Kendi halkını hedef gösteren ve toplumun farklı kesimleri arasına nefret tohumları saçan bir iktidar meşruiyetini kaybeder. Ülkemizde nefret söylemleri ve toplumu ayrıştırma yerine karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü tohumları atılarak farklı görüş ve düşüncelerin toplumsal zenginliğimiz olduğu unutulmamalıdır.

İnternete düşen, TİB tarafından kayıt altında bulunan, hukuki dinleme kararları ile toplanan ve Adli Tıp Kurumu tarafından orijinal olduğu belirtilen ses kayıtlarına rağmen 17/25 yolsuzluk soruşturmalarının kapatılması hukuk ve kamu vicdanını derinden yaralamaktadır.

'Adalet kutup yıldızı gibidir, yerinde sabit durur, bütün kâinat onun etrafında döner.' Adaleti kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek amacıyla iktidarın yasama, yürütme ve yargı erklerinin ayrılığı ilkesi devlet yönetimine hakim kılınarak, iktidarın yargı üzerindeki denetim ve kontrolüne biran önce son verilmelidir.

'YOLSUZLUĞA BULAŞMIŞ İKTİDAR, ÖNCE OTORİTERLEŞİR SONRA DİKTATÖRLEŞİR'

Ülkemizin demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, insan hakları, devletin hesap verebilirliği ve yolsuzlukla etkin mücadele ile ilgili söylemler iktidarın menfaatleri yerine, ortak milli menfaatler doğrultusunda eyleme dönüştürülmelidir.

Yolsuzluğa bulaşmış iktidarlar önce otoriterleşir sonra diktatörleşir. Çünkü düzenini devam ettirmesinin yolu hukuku yok etmektir. Bundan dolayı iktidarların otoriterleşmesini engelleyecek bürokratik sistemin tesis edilmesi önemli bir zorunluluktur.

Devletlere itibar kazandıran en önemli unsur, vatandaşların hak ve menfaatlerinin korunması konusundaki hakkaniyettir. İktidar, başta yolsuzluğu ortaya koyan polis ve yargı mensupları olmak üzere vatandaşların haklarını ihlal etmekten vazgeçmelidir.

Yapılacak yasal ve hukuki düzenlemelerin evrensel hukuk normlarına mutlak uygunluğu sağlanmalı ve 'hukukun üstünlüğü' prensibinden asla vazgeçilmemelidir.

17/25 Aralık sonrası gözaltına alınanların siyasi kimlikleri, tespit edilen ilişkiler ağı, yolsuzlukların ekonomik boyutu, soruşturmayı yürüten polis şeflerinin başına gelenler, güvenlik ve yargıda yaşanan skandallar şeffaf bir şekilde bir an önce ortaya çıkarılmalıdır.

'MEDYANIN ÜZERİNDEKİ TÜM AMBARGOLARA SON VERİLMELİDİR'

Medyanın tarafsızlığı sağlanarak normalleşmesi ve haber alma özgürlüğü üzerindeki her türlü ambargoya son verilmelidir.

17/25 sonrası hukuki düzenlemelerle yargıda yaşanan hukuksuzlukların ve üst yargıdan dönen günü birlik düzenlemelerin evrensel hukuk normlarına göre tekrar yapılanması sağlanmalıdır.
Son yıllarda OECD, BM ve Şeffaflık Örgütü tarafından yapılan yolsuzluk endişesi araştırmalarında, yolsuzluk konusunda endişe artışının arttığı en büyük üç ülkeden biri olan Türkiye’yi, Tanzanya ve Uganda takip etmektedir. Toplumun yolsuzluk algısında son yıllarda yapılan ulusal ve uluslararası anketlerde ciddi bir artış gözlenmiştir, milletin devlet kurumlarına saygı ve güveni tekrar sağlanarak yolsuzluk ve rüşvetle mücadele politikasından taviz verilmemelidir.

'17/25 ARALIK EN BÜYÜK TEMİZ ELLER OPERASYONUDUR'

17/25 Aralık operasyonlarında mesele sadece rüşvet ve yolsuzluk değildir. 17/25 Aralık, milletimizin düze çıkma adına oluşan önemli fırsattır ve en büyük temiz eller operasyonudur.

Din ahlaklı ve onurlu bir şekilde yaşamak için vardır. Mazlumların ve ahlaklı insanların ezildiği, düşüncesini açıkladığı için insanların hapse tıkıldığı bir Türkiye istemiyoruz.

'Çalıyorlar ama çalışıyorlar' mantığını kamuoyuna dikte ederek iktidarını sürdürme çabaları sonuç vermeyecek yalın gerçekler mutlaka ortaya çıkacaktır.

Hiçbir birey ve grup hukukun üzerinde değildir ve kanunlar herkese adil, eşit ve tarafsız bir şekilde uygulanmalıdır. Hiçbir şey bir devleti kendi kanunlarını ihlal etmekten daha hızlı yıkamaz.”
<< Önceki Haber 17-25 Aralık sempozyumu sonuç mesajı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER