Today’s Zaman muhabiri Mahir Zeynalov’un sınır dışı skandalının yankıları sürerken, hükümet yetkilileri, Azeri gazetecinin ülkede kaçak olduğunu iddia ederek gerçeği yansıtmayan açıklamalarda bulundu.  Zaman Gazetesi'nden yer alan habere göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında yaptığı  konuşmada, Today’s Zaman muhabirinin paylaştığı tweet’lerden haberdar olmadığını söyledi. “Benimle ilgili tweet atmış, benim bundan haberim yok.” diyen Erdoğan, oysa ki geçen aralık ayının sonunda Zeynalov hakkında, yazdığı tweet’lerden dolayı suç duyurusunda bulundu. Erdoğan dün  ayrıca Zeynalov’un, kendisine basın kartı tahsis edilmeyeceği için kaçak olduğunu ima etti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da önceki gün Zeynalov’un sınır dışı edilmediğini, 2 aya yakın bir süre Türkiye’de kaçak olarak yaşadığını ve kendisine basın kartı verilmediğini iddia etti.  İşte, uluslararası kamuoyunun da tepkiyle karşıladığı sınır dışı olayında ortaya atılan iddialar ve hakikatler:

Gerçek: Zeynalov, ikamet tezkeresi süresinin bittiği 31 Aralık 2013’ten bir gün önce Emniyet Müdürlüğü’ne uzatma işlemleri için başvurdu ve 10 Mart tarihine randevu aldı. Randevu tarihine kadar kendisinin Türkiye’de yasal oturma izni bulunuyor.

Gerçek: 4 Şubat tarihinde Mahir Zeynalov’un attığı tweet’ler yüzünden sınır dışı edildiğini gösteren İçişleri Bakanlığı’na ait belge Today’s Zaman gazetesinde 6 Şubat tarihinde internetten yayınlandı. Perşembe akşamı polisler Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’i arayarak “Mahir Zeynalov’u  bize teslim edin. Zorluk çıkarmayın” dedi. Zeynalov’un yurtdışına çıktığı gün (7 Şubat Cuma) başka bir İçişleri Bakanlığı talimatı medyaya servis edildi. Talimatta Zeynalov’un ikamet süresinin bittiği için sınır dışı edilmesi talep ediliyordu. 7 Şubat’ta ABD’nin en çok satan gazetesi Wall Street Journal’a konuşan bir İçişleri Bakanlığı yetkilisi, “Mahir Zeynalov sınır dışı edildi ve şu anda yurtdışında” diyerek sınır dışı kararını teyit etti. Mahir Zeynalov 7 Şubat sabahı havalimanı polisine teslim olduktan sonra yanına polis eskortu verilerek, yurtdışına çıkana kadar refakat edildi.

Gerçek: Zeynalov basın kartının uzatılması için aralık ayında başvuru yaptı. Evraklarının tam olduğu teyit edilerek, işleme konuldu. İki hafta sonra Ankara Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden (BYEGM) bir yetkili Zeynalov’un akredite olduğunu teyit etti. 17 Ocak’ta BYEGM’den bir yetkili arayarak basın kartının verilmemesi talimatı aldıklarını söyledi. Basın kartı komisyonundan bir yetkili, basın kartının basıldığını ve İstanbul’a gönderildiğini duyduğunu Zeynalov’a aktardı. Ayrıca 31 Aralık 2014’e kadar geçerli basın kartının fotoğrafı 10 Şubat’ta basına sızıyor. Zeynalov’un basın kartı verilmese bile, kendisi 10 Mart’a kadar ülkede yasal oturma hakkı bulunuyor. Basın kartının olmayışı oturma iznini etkilemiyor.

Gerçek: Today’s Zaman GYY Bülent Keneş’e sınır dışı kararı tebliğ edildikten 10 saat sonra Zeynalov, gözaltına alınıp günlerce gözaltında tutulmaması için havalimanı polisine teslim olarak, gereğinin yapılmasını talep ediyor. Havalimanındaki polisler resmi prosedüre muhalefet ettiği gerekçesiyle normal çıkış işlemlerini gerçekleştiriyor. Ancak Zeynalov’un yanına bir polis eskortu verilerek, sınır dışına çıkarılması sağlanıyor.

Gerçek: Zeynalov ikamet uzatması yapmasa veya yapamasa bile, 10 Mart’a kadar Türkiye’de oturma izni bulunuyor. Emniyet’te “özel sektörde çalışma” başvurusu olduğu için, randevu gününe basın kartı dışında başka gerekli evrakları da sunup uzatma işlemlerini yapabilir. Basın kartının verilmemiş olması, elinde başka evraklarla uzatma işlemleri için başvurmayacağı anlamına gelmez, bu noktada niyet okuma yapılamaz.

Gerçek: Herhangi bir yabancı uyruklu şahsın ikamet süresi dolsa ve ülkede kaçak olarak yaşasa bile, bir Türk vatandaşı ile evlilik cüzdanıyla Emniyet’e ikamet işlemleri için sunduğu takdirde kaçak yaşadığı süredeki para cezasını öder ve ikametini alır.

Avrupa’nın en büyük gazeteci cemiyeti olan Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Today’s Zaman muhabiri Mahir Zeynalov’un, Twitter’da paylaştığı haberler sebebiyle sınır dışı edilmesini kınadı. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan EFJ, kararı ‘şoke edici’ olarak değerlendirdi. EFJ Başkanı Mogens Blicher Bjerregard, iktidarın eleştirel gazetecileri susturmak için sistematik bir kampanya yürüttüğünü vurguladı.