Başkomiserin eşinden dikkat çekici göndermeler

Polis eşi: Hırsız ve teröristlerin saygın olduğu yerde polise tutuklanmak düşer...

Başkomiserin eşinden dikkat çekici göndermeler

Polislere yönelik operasyoda tutuklanan başkomiser Erkan Ünal’ın eşi Nesibe Ünal, hırsızın kol gezdiği, saygın işadamı olarak anıldığı, teröristlerin heykelinin dikildiği ülkede polise düşenin ise tutuklanmak olduğunu söyledi. Eşiyle gurur duyduğunu ve arkasında olduğunu belirten Ünal, “Keşke eve hiç gelmeseydi 50 değil 100 casus yakalasaydı. Yüreğine, aklına sağlık.” diye konuştu. 

Sahur vakti operasyonunda gözaltına alınan ve hakkında yakalama kararı çıkan polislerden başkomiser Erkan Ünal tutuklandı, başkomiser Mehmet Işık ise serbest bırakıldı. Karar sonrası Işık, avukatlar ve Ünal’ın eşi basın açıklaması yaptı. 

Her şeyin açık olduğunu ifade eden polisin eşi Nesibe Ünal, “17 ve 25 Aralık’ta kendi çocuklarını hatta İran’ın çocuklarını adaletin önünden kaçırmak için ülkeyi velveleye verip, 40 bin polisin yerini değiştirip, kanunları değiştirip, sırf adaletin önünden kaçırmak için bunları yapanlara karşılık bizler bugün adliyenin önünde kucağımızda çocuklarımızla, kadınlar ve erkeklerle bekledik. Adaleti bekledik. Sonuç buymuş. Tabi hırsızın arsızın kol gezdiği bir ortamda, teröristlerin ‘sayın’ diye anıldığı bir ortamda, terörist heykeli dikildiği bir ülkede, hırsızların ‘saygın işadamı’ diye anıldığı bir ülkede elbette polise düşecek olan buydu. Hırsızlar polisleri sevmezler, aynı ortamda bulunmak istemezler. Hırsızlar meydanda dışarda olduğu için şu an polisler içerde. Ben bunun değerlendirmesini 70 milyonun vicdanına bırakıyorum. Bu işte parmağı olan, lafı olan en küçük veya büyük icratı olan herkesin vicdanına bırakıyorum. En sonunda Allah’a havale ediyorum. Allah elbette herkese hakikatı bir gün gösterecektir. Vatan sağolsun diyorum.” dedi. 

Eşinin her zaman çok yoğun çalıştığını kaydeden Ünal, “Ne zaman geleceksin derdim. 11,12’leri bulurdu. Keşke diyorum, şimdi şöyle bir pişmanlığım var. Eve hiç gelmeseydi, keşke hiç tatil yapmasaydı. Zaten çok azdı onları da yapmasaydı. 50 değil 100 casus yakalasaydı, 100 değil 500 terörist yakalasaydı. Eşim eğer beni duyarsa ona şunu iletmek istiyorum, ellerine sağlık, yüreğine sağlık, bileğine sağlık, aklına sağlık diyorum. Biz arkandayız, vicdan sahibi insanlar arkanda. Varsın vicdansızlar bizi savunmasın, bize karşı olsun o da önemli değil zaten.” ifadelerini kullandı. 

Avukat Ömer Turanlı, hakimin, müvekkilinin çalıştığı büronun tahkikat bürosu mu soruşturma bürosu mu olduğunu bile tam bilmediğini söyledi. Turanlı, “Şöyle ki kararında aynen şunu belirtiyor, ‘Erkan Ünal casusluk yapmıştır.’ Nedir delili? Diyorki ‘dinlemeye ilişkin talepleri savcılıktan Erkan Ünal talep etmiştir.’ Erkan Ünal’ın çalıştığı büro buna bakmıyor hakim bey. Ünal’ın çalıştığı büro hakimlerin TİB’e yazdığı yazı sonucunda elde edilen dinlemelere ilişkin tapeleri, dinlemeleri yapıyor ey hakim bey. Bunu bile ayırt edemiyorsunuz ve insanların özgürlüğünü kısıtlayan karar veriyorsunuz.” açıklamasında bulundu.

Milletin vicdanına seslenmek istediğini söyleyen serbest kalan başkomiser Mehmet Işık da, “Hukukçularımızın dikkatini buraya çekmek istiyorum. Casusluk adı altında 22 Temmuz’da bir operasyon yapıldı. Hiç kimsenin evi aranmadı. 75 tane polis, amir ve müdür gözaltına alındı gecenin bir yarısı sahur vaktinde. Ama bir kişinin evi aranmadı. Bu insanlar 20 yılı cezaevinde geçirebilecek bir suçla itham edildiler. Ama casusluk suçuyla suçlanan 75 polisin ne evi ne arabası ne telefonuna el koyma kararı hiçbirşey. Kaldı ki dosyada hiçbir delil olmamasına rağmen bu tedbirlere başvurulmamış olması kalemin çoktan kırıldığını hükmün çoktan verildiğini ıspatlamaktadır. Artık bunu Türk milletinin görmesi lazım.” şeklinde konuştu. 

Selam terör örgütü dosyası kapsamında asıl takip edilen kişi sayısının 238 olduğunu kaydeden Işık, “Bu dosya kapsamında esas takip edilen 7 bin kişi değil. 7 bin kişi algısıyla oluşturulan o yalana inanmayın. Onlar palavra ve dosyanın içini boşaltmaya yönelik söylemler ve gazete haberleri. Selam terör örgütü kapsamında takip edilen 238 kişi. Bunlar elini kolunu sallaya sallaya davet edilmek suretiyle savcılığa geldiler. İfade verdiler ve çektiler gittiler. Hepsine burada takipsizlik kararı verildi. Ama bu dosyada çalışan 75 polis ki bunların çoğu da dosya ile irtibatı yoktur. Kimi idari amirdir kimi bir günlük nöbetçi amiri iken imza atmıştır. Bu polisler ömürlerini vatan için, terörle mücadele için harcamışlardır. Ama burada sahur vakti Ramazan Bayramı’nı da adliyede geçirecek şekilde gözaltına alınmışlardır. 8 gün adliyede tutulmuşlardır. Bunu reva görenler, bu zulmü reva görenler hukuk tekrar geri geldiğinde kaçakacak delik arayacaklar. O deliği de hukuğa ve demokrasiye inan insanlar onlara gösterecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.” dedi. 

“Erkan Ünal kardeşim beni yanına almadan gitti” diyen Işık, “Bu dosyada hiçkimsenin suçu yok. Bir tane delil emniyette, savcılıkta sordum yok, mahkemede sordum yine yok. Erkan da sordu ‘bir tane delininiz varsa gösterin’ dedi. ‘Bir tane imzam, bir tane parafım’ yok. Hakim beyin vermiş olduğu karara evet mahkemelerin verdiği karara saygılıyız ama keşke kameralar da kayıtta olsaydı o anda. Hakim beyin yüz ifadesini görseydiniz o vicdani rahatsızlığını görseydiniz bu kararların nasıl buralara geldiğini herkes çok daha net anlayacaktı.” ifadelerini kullandı. 

CİHAN

<< Önceki Haber Başkomiserin eşinden dikkat çekici göndermeler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER