'Biz Musul'u tek bir Irak'a verdik'

Abdullah Gül: Biz o bölgeyi yüzyıllarca yönettik, biz 1926'da Musul'u verirken tek bir Irak'a verdik.

'Biz Musul'u tek bir Irak'a verdik'

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin tarihinde ilk defa görev süresini erken seçime gitmeden tamamlayacak olan hükümetin kendi hükümetleri olduğunu, bu yılki seçimden gücünü yenileyerek çıkacağına inandığı hükümetin reform sürecine devam edeceğini ve Türkiye'nin daha da kuvvetli bir konuma geleceğini söyledi. ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Gül, Alman Marshall Fonu ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) kuruluşu tarafından düzenlenen ''Yol Ayrımındaki Türk Politikası'' konulu toplantının açılışında konuştu. Türk siyasetinin yol ayrımında olmadığını belirten Gül, Türkiye'de bu yıl yapılacak seçim dolayısıyla ortaya çıkabilecek spekülasyonlara karşılık, Türkiye'nin ''yönü ve oryantasyonunda'' sorgulanacak bir durum olmadığını kaydetti. Gül, 2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesinden bu yana Türk demokrasisinin olgunlaştığını ve daha da modernleştiğini ifade etti. Gül, yapılan reformların bazıları tarafından ''sessiz devrim'' olarak nitelendirildiğini ve bu ''sessiz devrimin'' devam edeceğini söyledi. ''Türkiye'de siyasi istikrar, hayatın bir gerçeği haline geldi'' diyen Gül, Türkiye'nin tarihinde ilk defa bir hükümetin, görev süresini sonuna kadar kullandığını belirtirken, ''İşimizi bitirmedik. Daha çok yolumuz var. Eksikliklerimizi biliyoruz'' dedi. Türk ekonomisi ve AB ile ilişkiler hakkında bilgi veren Gül, bu yıl Türkiye'de seçim sonuçlarına ilişkin çok tartışma olacağını ve Türk siyasetinin ''yol ayrımında gibi'' görünebileceğini belirtirken, ''Bu tartışmalardan Türkiye çok daha güçlü çıkacaktır. Hükümetimizin seçimle gücünü tazeleyeceğine inanıyorum'' dedi. ''BİZ MUSUL'U TEK BİR IRAK'A VERDİK'' Irak'taki duruma ilişkin bir soruyu yanıtlayan Gül, ''Bu ülkenin geleceği bizim için çok önemli. Irak'ın toprak ve siyasi bütünlüğüne büyük önem veriyoruz. Irak'ın başarılı olmasını istiyoruz. Irak bir bütün olarak tutulmalı. Buna başka alternatifler düşünülmemeli'' dedi. Gül, bazı çevrelerin Sovyetler ve Çekoslovakya'nın bölünmesini örnek göstererek Irak'ın bölünmesini savunduğunu hatırlattı ve Irak ile söz konusu durumların benzerlik taşımadığını, Irak'ta, eski Sovyetler gibi belli sınırların bulunmadığını söyledi. Gül, ''Irak'taki mevcut durumdan kaçmak için, daha kötü çözümler yaratmayalım, daha kötü bir duruma düşmeyelim'' diye konuştu. ''Biz Kürtlerle düşman değiliz. Onlar bizim akrabalarımız'' diyen Gül, Saddam rejiminden kaçan Iraklı Kürtlere Türkiye'nin kucak açtığını hatırlattı. Türkiye'nin Kerkük'e ilgisine ilişkin bir soruya karşılık Gül, ''Biz o bölgeyi yüzyıllarca yönettik. Doğal bağlarımız var. Aynı zamanda bugünkü realiteleri de tanıyoruz. Irak, Iraklılara aittir. Biz 1926'da Musul'u verirken tek bir Irak'a verdik. Karşımızda tek bir Irak görmek istiyoruz'' diye konuştu. Gül, Kerkük'ü, ''Irak'ın küçük bir modeli'' olarak nitelerken, öneminin de buradan kaynaklandığını ve Kerkük'te çıkacak bir sıkıntının bütün Irak'ı ve bölgeyi huzursuz edeceğini söyledi. Gül, ''Kerkük tek bir grup tarafından ele geçirilmemeli. Bu, Irak'taki duruma yardım etmeyecek'' dedi. Müslüman dünyasının Irak'taki durumun düzelmesi için neden daha fazla şey yapmadığı yönündeki bir soruyu yanıtlayan Gül, bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerektiğine inandığını ve Türkiye'nin de, belli platformlarda bununla ilgili girişimleri olduğunu söyledi. Gül, ''Akan kan durdurulmalı. Bu, kabul edilemez. Dini kaynaklı olsun ya da olmasın'' dedi. Irak'ta yaşananı ''siyasi bir kavga'' olarak niteleyen Gül, sıkıntıların büyük kısmının ''Irak anayasasındaki belirsizliklerden'' kaynaklandığını, her grubun kendi çıkarını güçlendirmeye çalıştığını kaydetti. Gül, belirsizliklerin bir an önce giderilmesi, petrol gelirlerinin adil dağıtımı, Kerkük'ün geleceği ve eski Baasçıların da sisteme entegre edilmesi durumunda şiddetin azalacağını söyledi. Bir soru üzerine, ABD Kongresindeki Ermeni tasarısına da değinen Gül, Türkiye bir yandan Irak'ta, Afganistan'da ABD ile işbirliği yaparken gelecek böyle bir tasarıyı Türk halkının kabul etmesinin mümkün olmadığını kaydetti. ''Türk halkı bunu hakaret kabul edecektir'' diyen Gül, Amerikan yönetiminin Türkiye'nin kaygılarını anladığını ve elinden geleni yaptığını, ABD Kongre üyelerinin de bunu anlayacağını umduğunu, ülkelerinin ulusal çıkarını ön plana almaları gerektiğini söyledi. Gül'ün konuşmasını, Irak'taki duruma ilişkin incelemelerde bulunan AK Parti Balıkesir milletvekili Turhan Çömez ve CHP Tokat milletvekili Orhan Ziya Diren de dinledi. Abdullah Gül'ün toplantıda dinleyicilere sunumunu ise ABD'nin eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve eski Ankara büyükelçilerinden Marc Grossman yaptı. Grossman, Türk-Amerikan ilişkilerinin bugün, ''eskisinden bile daha önemli'' konumda olduğunu ve iki ülkenin de bu ilişkilerin canlılığına büyük önem verdiğini söyledi. Türkiye'deki reform sürecini ve ilerlemeyi öven Grossman, bugün Cohen Grup adlı bir lobi şirketinde yer alıyor. Temaslarını tamamlayan Gül'ün bugün Washington'dan New York'a geçmesi öngörülüyor. AA
<< Önceki Haber 'Biz Musul'u tek bir Irak'a verdik' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER