Medyaya darbenin uluslararası yüzüne değindi

Bugün gazetesi yazarı Gökhan Bacık küresel arenada 'medyaya darbeyi' değerlendirdi.

Medyaya darbenin uluslararası yüzüne değindi

Küreselleşen dünyada gittikçe büyüyen ve belkide gittiği her coğrafyaya bir taraftan ayak uydururken bir taraftan da kendi öz değerlerini koruyan çok nadir hareketlerden birisi olan hizmet hareketi bugünlerde 'medyaya darbe' operasyonu; gözaltılar ve tutuklamalarla çalkalanıyor. Konuyla ilgili, Bugün gazetesi yazarı, akademisyen Gökhan Bacık 'Bugünkü toza bakmayı bırak yarına bak' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Bacık köşesinde 'Latin Amerika’dan Çin’e, Japonya’dan Orta Afrika Cumhuriyeti’ne neredeyse her yerde olan ve kendini evrensel değerler ile bu kadar az sorunlu uzlaştırmış başka ikinci bir hareket yok.' dedi.

İşte Gökhan Bacık'ın o yazısı:


"Bugünkü toza bakmayı bırak yarına bak

Hizmet Hareketi’ne gönül veren insanlar ile Hong Kong’da şehrin kalburüstü insanlarıyla oturmuş küresel konuları tartışırken şunu düşündüm:

Türkiye’de pek çok kimse olup bitenleri kendi ülkesinin kalıpları içinde okuyor. Analizlerini dikkatle okuduğumuz pek çok kişinin Edirne’nin yahut Van’ın ötesinde ismi dahi bilinmiyor.”

Dolayısıyla “hasar tespit” raporları yazanlar veya “yazık oldu” diyenler önlerindeki toz bulutunun içinde olup bitenleri belki tam olarak bile anlamıyor.
 
Küresel meşruiyet
 
Hâlbuki şu sıralar Hizmet Hareketi hiç olmadığı kadar büyük ve geniş bir küresel meşruiyet kazanıyor. Bugüne kadar “kişisel ilişkiler üzerinden” sevilen Hizmet Hareketi ilk defa uluslararası basın, Freedom House gibi önemli küresel aktörler, başka ülkelerin hükümetleri tarafından sahipleniliyor.

Avrupa’dan gelen tepkilerden birisinde Zaman Gazetesi’ne yönelik baskının “Avrupa değerlerine karşı” olduğu ifade edilmişti. Bunun altını çizmek lazım.

Hizmet Hareketi son dönemde hiç olmadığı kadar kurumsal ve küresel olarak meşruiyet kazanıyor.

Düşünsenize “Japon bir entelektüel” Tayvan’ın UDN kanalından The Wall Street Journal’a kadar bütün prestijli gazetelerde ve aynı zamanda AB, Kanada Dışişleri Bakanlığı yahut Endonezya Basın Sendikası tarafından sahiplenilen bir hareket için ne düşünür?

Şüphesiz İslam dünyasında pek çok demokratik ve kaliteli hareket var. Ancak bir yandan otoriterleşen Türkiye diğer yandan IŞİD gibi örneklerin de konjonktürel etkisi düşünülürse Hizmet Hareketi küresel olarak üzerinde “işte oturup konuşabileceğimiz hareket bu” türü bir konsensüs kazanıyor.
 
İslam dünyası da böyle
 
Bu sadece Batı ile ilgili bir durum değil. Aynı durum Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Afganistan hatta Endonezya gibi yerler için de geçerli. Türkiye’de “tarihi bir fırsatı tepen” İslamcılık sadece Batı’da değil İslam dünyasında da eleştiriliyor.

Şimdilerde pek çok Arap ülkesinde hiç olmadığı kadar Hizmet Hareketi’ne siyasi ve entelektüel ilgi var.

Şöyle yazayım: Mısır’da Müslüman Kardeşler’in bile Türkiye’de olup bitenlere yönelik algısı değişmekte. Türkiye’deki İslamcı hareketin samimi mensupları “Türkiye’yi yönetme tarzlarının” İslam dünyasında da tepki ürettiğini umarım görür.
 
Küresel sorumluluk
 
Hizmet Hareketi’nin yakaladığı bu küresel fırsat büyük sorumluluk doğuruyor.

Bunu şöyle özetlemek mümkün: “Bundan sonra hangi nedenle olursa olsun ve kim olursa olsun mağdur olanlarla birlikte olmak.”

Hizmet Hareketi’nin eleştirilecek noktası yok mu? Elbette var.

Ancak Latin Amerika’dan Çin’e, Japonya’dan Orta Afrika Cumhuriyeti’ne neredeyse her yerde olan ve kendini evrensel değerler ile bu kadar az sorunlu uzlaştırmış başka ikinci bir hareket yok. Dolayısıyla Hizmet Hareketi artık “küresel anlamda stratejik bir realite.”

Bir tarafta “İslam dünyasının içinde olduğu bu perişanlık” diğer yanda “Batı’nın içinde bulunduğu derin sorunlar” düşünülürse küresel olarak “Hizmet Hareketi’nden vazgeçmek maliyetini” üstlenecek bir ülke olduğunu sanmıyorum.
 
Yerden kağıt kaldırmaya uğraşan vinç
 
CNN Türk’te El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide lideri Bin Ladin’i öven bir şeyhi olan tuhaf bir yapı üzerinden Fethullah Gülen’e kırmızı bülten çıkaranlara tavsiyem şu: “Kızılay’a gidin ve bir kitapçıdan merhum hocam Oral Sander’in Siyasi Tarih kitabını alın.”

Erdoğan’ın Hizmet Hareketi’ni sevmediği muhakkak. Ancak “elindeki muazzam vinç ile yerden kağıt toplarken çıkardığı hararet” sadece İslamcılığa zarar veriyor.

Belki bugün yazmamak lazımdı ama yazmadan duramayacağım: “Hizmet Hareketi’nin önümüzdeki dönem elde edeceği kazanımların bazıları bugün Erdoğan’ın takip ettiği siyaset tarafından üretiliyor.”
<< Önceki Haber Medyaya darbenin uluslararası yüzüne değindi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER