Danıştay 10. Dairesi, tarafından alınan kararda şu ifadelere yer verildi;

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin kabulü ile davacı derneğin izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlardan sayılmasına ilişkin 6.2.2007 tarih ve 2007/11683 sayılı Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına yönelik 22.9.2014 tarih ve 2014/6812 sayılı Bakanlar Kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kararın davalı idarelere memur eliyle tebliğ edilmesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi (7) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebileceğinin davalı idarelere duyurulmasına, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Danıştay, Bakanlar Kurulu’nun Kimse Yok Mu Derneği’nin izinsiz yardım toplayabilecek kuruluşlar listesinden çıkarılması kararının yürütmesini durdurdu. Kararda "Davacı derneğin izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlardan sayılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına yönelik dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık görülmemektedir." ifadelerine yer verildi. 

Danıştay 10. Dairesi Kimse Yok Mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin izin alınmadan yardım toplayan kuruluşlardan sayılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının kaldırılmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütülmesinin durdurulması ile ilgili talebini karara bağladı. Danıştay tetkik hakimi verdiği görüşte yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerektiği şeklinde beyanda bulundu. Danıştay gerekçeli kararında Bakanlar Kurulu tarafından davacı derneğe tanınmış olan izin alınmadan yardım toplama yetkisinin kaldırıldığı ancak davacı derneğin kamu yararına çalışan dernek statüsünün devam ettiği belirtildi. 

Kararda ayrıca davacı derneğin faaliyetleri ile ilgili olarak 2013 ve 2014 yıllarında üç denetim, biri inceleme olmak üzere dört ayrı rapor düzenlediği ifade edildi. Kararda derneğin, 1 Ocak 2011 ile 30 Eylül 2013 faaliyetlerini kapsayan genel denetim raporunda mevzuata aykırılık bulunmadığı tespitine yer verildiği, derneğin kamu yararı statüsünün devam etmesi gerektiği yolundaki görüş bildirildiğine vurgu yapıldı. Kararda ayrıca Genel Denetim Raporu’nun ardından birtakım ihbar ve şikayetleri incelemek amacıyla mülkiye başmüfettişi ve dernek denetçilerinden oluşan bir heyet tarafından derneğin 2011 ile 2013 arasında faaliyetlerini kapsayacak bir rapor düzenlendiğini ve raporda derneğin kamu yararına çalışan dernek statüsünün devamının uygun olacağı görüşüne yer verildiğinin altı çizildi. Kararda, dernekle ilgili üçüncü denetim raporunda ise ihlal iddiasına yönelik irdelemeler yer aldığı ancak bu raporda da herhangi bir yaptırım uygulaması teklif edilmediği, konu ile ilgili detaylı araştırma yapılmak üzere durumun Maliye Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na iletilmesi gerektiği belirtildiğine atıf yapıldı. 

Dernekle ilgili 18 Ağustos 2014 tarihli davacı derneğe tanınan ayrıcalığın kötü kullanılmasına ve kamusal güvenin zedelenmesine neden olduğu ileri sürülen dört fiile yer verildiği, bu fiillerin davacı derneğe tanınan kamuya yararlılık statüsünün ve izinsiz yardım toplama yetkisinin kaldırılması gerektiğine ağırlıklı olarak yer verildiğine atıf yapıldı. 

Kararda şu ifadeler yer aldı: "Davalı idarelerce dava konusu işlemin dayanağı olan dört fiilin de davacı derneğe atfedilen ‘kurumsallaşma, hesap verebilme, şeffaf ve güvenilir olma' niteliklerinin kaybedilmesine, dolayısıyla izin almaksızın yardım toplama yetkisinin kaldırılmasına neden olacak ağırlıkta olmadığı suiistimal değil usulsüzlük düzeyinde kaldığı anlaşıldığından davacı derneğin izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlardan sayılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına yönelik dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık görülmemektedir. Tüzüğünde belirtilen amacı doğrultusunda yardım toplama kampanyaları düzenleyen davacı dernek yönünden telafisi güç zararlara yol açacağı sonucuna varılması nedeniyle yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerekmektedir."

Kararda ayrıca şu ifadelere yer verildi: "2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin kabulü ile davacı derneğin izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlardan sayılmasına ilişkin 6.2.2007 tarih ve 2007/11683 sayılı Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına yönelik 22.9.2014 tarih ve 2014/6812 sayılı Bakanlar Kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kararın davalı idarelere memur eliyle tebliğ edilmesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi (7) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebileceğinin davalı idarelere duyurulmasına, 20.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi."